Erdoğan'a ABD'den kınama

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın iki hafta önce Avusturya’da düzenlenen Medeniyetler İttifakı toplantısında Siyonizmi “insanlık suçu” olarak saymasının ardından ABD Kongresi’nin üyeleri dün kendisine bir kınama mektubu gönderdi. Kongre’nin 435 kişilik Temsilciler Meclisi ve 100 kişilik Senatosu’ndan toplam 89 üyenin imzaladığı tek sayfalık mektupta, “Geçen ay BM tarafından Viyana’da düzenlenen konferansta, Yahudilerin kendi kaderini tayin hakkının temeli Siyonizmi faşizm ve antisemitizmle eş tutmanız ve bunu insanlığa yönelik bir suç olarak damgalamanızdan dolayı derin hayal kırıklığımızı bildiririz” denildi. Mektubun hazırlanmasına liderlik eden Cumhuriyetçi Illinois Senatörü Mark Kirk, yaptığı yazılı açıklamada, “Başbakan Erdoğan’ın son açıklamaları çirkin ve saldırgandı. ABD, Avrupa ve İsrail ile yakın bağları devam ettirmek yerine, Erdoğan Batı’dan uzaklaşıp izole olma politikası izlemeyi sürdürüyor. Başbakan’ı Türk halkının geleceğinin daha iyi olması için özür dilemeye davet ediyorum” dedi. Kongre kaynakları, Kirk’ün geçen yıl Temsilciler Meclisi’nde kabul edilen ama Senato’dan geçmediği için yeni dönemki Kongre öncesi kadük olan, ABD’nin Türkiye’ye iki fırkateyn hibe etmesini sağlayacak tasarının da engelleyicisi olduğunu doğruladılar.
DESTEK 2010’A GÖRE AZ
Mektubun imzaya açılmasını sağlayan diğer isimler, Cumhuriyetçi Colorado Milletvekili Doug Lamborn ve Demokrat Partili Florida Senatörü Bill Nelson oldu. Mektubu Demokrat Partili New York Senatörü Chuck Schumer ve Cumhuriyetçilerin son dönemki yıldızı Florida Senatörü Marco Rubio gibi isimler de imzaladı. Ancak 2010’daki Mavi Marmara Olayı sonrası sadece 100 kişilik Senato’dan 87 üyenin Türkiye’yi kınayan bir mektuba imza attığı düşünüldüğünde, bu kez benzer bir girişim çok az destek gördü. Bu defa 23 Senatör ve 66 milletvekili destek verdi.
İşte o mektubun içeriği
Erdoğan’ın İsrail devletinin kuruluş hareketi olan Siyonizmi faşizmle eşit tutan yorumunun hayal kırıklığı yarattığı belirtilen mektupta özetle şu ifadelere yer verildi: “Yahudi ulusçuluğunun ayrımcılık içermeyen bir beyanı olan Siyonizmin böyle tehlikelerle eşit tutulması, bu tarihi ve saygın müessesenin yanlış anlaşılmasına ve itibarsızlaştırılmasına neden olur. Umuyoruz söz konusu olan üzücü açıklamalarınızı geri almak için en erken fırsatı kullanırsınız.
Uluslararası taahhüdünüz var
ABD, ülkenizde yüzyıllarca görülen hoşgörü geleneğinin, Türkiye’nin 1949’da İsrail’i ilk tanıyan Müslüman ülke olmasının yolunu açtığını unutmadı. Son birkaç yıldır siyasi seviyedeki ilişkiler gerilmiş olsa da, ekonomik ilişkiler sağlam bir şekilde devam ediyor. Yakın geçmişte şahsınız ve diğer üst düzey Türk yetkililer tarafından kullanılan ve Medeniyetler İttifakı Forumu’ndaki açıklamalarınız içindeki korkunç yorum ile doruğa çıkan sert üslubu esefle karşılıyoruz. Türkiye ve İsrail’in çıkarları ile tüm bölgenin güvenliği ve istikrarı için iki ülke arasındaki önemli ilişkinin onarılmasını bekliyoruz.
Ülkenizle olan uzun ilişkimiz ve Türkiye’nin NATO ve BM’deki önemli konumuna bağlı olarak hükümetinizin güvenlik ve barışın tesisi için uluslararası bir taahhüdü paylaştığını biliyoruz. Bu ruh çerçevesinde, Siyonizmi faşizm ve anti-semitizm ile eşit tutan ve “insanlığa karşı suç” olarak etiketleyen açıklamanızı geri çekmenizi dört gözle bekliyoruz.”