BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiDev şirketler 'sürdürebilirlik' için buluştu----

Dev şirketler 'sürdürebilirlik' için buluştu

Dev şirketler 'sürdürebilirlik' için buluştu
25 Eylül 2014 - 09:44 www.finansgundem.com

YEŞİL İş 2014: Sürdürülebilir İş Buluşması’ 6. yılında iş dünyasını değişim için bir araya getirdi

Türkiye ve dünyanın birçok yerinden katılımcının yer aldığı organizasyonun ilk gününde The Guardian Sürdürülebilir İş Bölüm Başkanı ve Baş Editörü Jo Confino’nun moderatörlüğünde ‘İş  dünyasının yeni parametreleri 2014: CEO ajandaları’ adlı oturum düzenlendi.

Oturum katılımcıları arasında THY Genel Müdür Temel Kotil, Schneider Electric Türkiye Genel Müdürü Bora Tuncer, BASF Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi Başkanı Volker Hammes ve Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Gökhan Öğüt ve İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Başkanı Galya Frayman Molinas katıldı.

ENERJİ VERİMLİLİĞİNE KATKI

Sonuçları itibariyle, sürdürülebilirliğin acil olarak yaklaşılması gereken bir konu olduğunu ifade eden Schneider Electric Türkiye Genel Müdürü Bora Tuncer,  öğretileri tekrar gözden geçirip, sürdürülebilirlik konusuna en hızlı ve etkili sonuçları getirecek konularda karar ve aksiyon alınması gerektiğine vurgu yaptı. İş hayatının ‘iş’ yapmak için var olduğunun altını çizen Tuncer, “Tüm aksiyonlarımızı bu gerçeği göz önüne alarak planlamamız gerekiyor” diye konuştu. Şehirlerin bugün dünyadaki enerjinin yüzde 75’ini kullandığını söyleyen Tuncer, “Şehirler karbon salınımının ana kaynağı. Burası bizim etki edebileceğimiz ve katkı sağlayabileceğimiz bir alan. Şehirlerin enerjiyi daha akıllı ve verimli kullanmasını sağlayan çözümlerle enerjinin daha verimli kullanılmasını sağlayabiliyoruz. Bunun doğal sonucu olarak, dünyamızın sürdürülebilirliğine katkı sağlayan bir iş modeli ile tüm paydaşlara enerjinin önemini ifade ederken, herkesin kazanmasını sağlayabiliyoruz” dedi. Türkiye’de müthiş bir büyüme potansiyeli olduğunu belirten Tuncer, “Enerji alanında yaptığımız tüm çalışmaları çift taraflı bir sosyal sorumluluk projesi olarak görüyoruz. Dolayısıyla hem gezegeni koruyoruz, hem de korumanın bize sağladığı bütçeyi gelecek nesillerin gezegeni koruyabilmesi için bilinçlenmesi adına kullanıyoruz” dedi.

LOKOMOTİF MAKİNELERARASI İLETİŞİM

Sürdürülebilir iş modellerinin gelişmesine yardımcı olmak amacıyla ‘Dijital Şirketler’ başlığı altında kurumların dijital dönüşümünü hedefleyen adımları hayata geçirdiklerini belirten Vodafone Türkiye CEO’su Gökhan Öğüt, şirketlere, sundukları makineler arası iletişim (M2M) çözümleriyle, kârlılıklarını en üst seviyeye çıkardıklarını ve maliyet avantajı sağladıklarını söyledi. Bu sayede enerjiden tasarruf edip çevreyi korumaya da destek verdiklerini anlatan Öğüt, daha sürdürülebilir bir dünya vizyonuna katkıda bulunduklarını belirtti.  Sundukları çözümlerle, şirketlere, ‘zaman ve paradan tasarruf ederek’ operasyonel verimlilik sağlayabileceklerini söylediklerini ifade eden Öğüt, “Yeni iş modelleriyle fark yaratabilecekleri ve sürdürülebilir etkin iş modelleriyle doğadaki ayak izini düşürebilecekleri mesajını vermek istiyoruz. Şirketlere genişbant teknolojilerini kullanarak öne geçme şansı veriyoruz. Makineler arası iletişim çok önemli bir lokomotif” dedi.

BİREYLER ÖNDER OLMALI

Akıllı şehirlerin yakın zamanda hayata gireceğini söyleyen Bora Tuncer, “Su şebekesinden trafiğe, sağlıktan eğitime kadar herşey tek bir noktadan yürütülüyor akıllı şehirlerde. Şehirlerin ölçülebilir olması gerekiyor. Şehirler için enerji verimliliği konusunda devleti de önemli çalışmaları var. Örneğin yeni yapılan kamu hastanelerinde enerji verimliliği konusunda zorunlukları var. Ancak devletin yapacağı uygulamalardan öte iş hayatının ve bireylerin de bu işte önder olması gerekiyor” dedi. Şirket olarak yaptıkları her işin enerjinin az tüketilmesi için olduğunu belirten Tuncer, “O yüzden sürdürülebilirliğe direk katkı sağlıyoruz. Fabrikaları en yeşil şekilde oluşturmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

ENERJİ TALEBİ ARTACAK

YAPI araştırmalara göre 20 yıl içinde global enerji talebinin yüzde 40 artacağını vurgulayan Gökhan Öğüt, bu artışın büyük bölümünün gelişmekte olan ülkelerden kaynaklanacağını dile getirdi. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için sürdürülebilirlik alanında etkili politikaların uygulanmasına ihtiyaç olduğunun altını çizen Öğüt, “Mobil teknolojiler, doğal kaynakların kontrollü kullanımını ve sürdürülebilir kalkınma hedefini ulaşılabilir kılarak, daha yeşil bir dünyaya hizmet ediyor. Eğitimden sağlığa, finanstan lojistiğe, tarımdan üretime tüm iş alanlarını yeniden tasarlayarak hız ve tasarruf sağlayan bu teknolojiler, yatay kestiği sektörlerde sağladığı verimlilik artışıyla ekonomik büyümenin lokomotifi olduğu gibi, sürdürülebilirlik uygulamalarının da itici gücü oluyor. Mobil teknolojiler rekabet avantajı sağlıyor. Böylece şirketler, sürdürülebilir bir sürece katılım imkânı buluyor” dedi.

KİMYAYI YENİDEN YARATIYORUZ

BASF Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi Başkanı Volker Hammes de, sürdürülebilir çözümler için çalıştıklarını ifade etti. Yaptıkları iş kimyanın da bunun bir parçası olduğunun altını çizen Hammes,

“25 yıl önce maliyetleri düşürmek için çalışmalara başladık. Ancak şimdi çevreyi korumak şirketimiz için çok önemli bir değer. Sürdürülebilir gelecek için kimyayı yeniden yaratmayı amaçlıyoruz” diye konuştu.

2100 YILINI DÜŞÜNÜYORUZ

Diğer havayolu şirketlerine göre daha az karbondioksit salımı yaptıklarını söyleyen THY Genel Müdür Temel Kotil de, “Satış politikamızda da hayatımızı sürdürme konusu var. Kendi misyonumuz ve doğayı önemsiyoruz. 2100’de nasıl  bir görünüm bizi bekliyor. Bunlara bakıp hareket ediyoruz. Torunlarımın da bu yüzyılın sonunu görmesini istiyorum. 2050’den sonra hava yolu şirketleri 2 kat yolcu taşıyacak ancak ilave karbondioksit salınımı olmayacak” diye konuştu.

Dünya, çevre konusunda risklerle karşı karşıya

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selahattin Çimen, değişimi yakalamak ve algılayabilmenin başarının ön şartlarından biri olduğunu belirterek, yaşananların, dünyada enerji politikalarında bir değişimi zorunlu kılacak gibi göründüğünü söyledi. ‘Sürdürülebilir İş buluşması Yeşil İş: 2014’ konulu toplantıda konuşan Çimen, bugün dünyada değişmeyen şeylerin başında değişimin geldiğini ifade etti. Teknolojideki değişmelerin, bilim dünyasındaki gelişmelerin her gün değişimi daha da hızlandırdığını vurgulayan Çimen, bu değişimi yakalamanın ve algılayabilmenin, başarı için ön şartlardan biri olduğunu söyledi. Değişimi görüp takip edebilmenin tek başına yeterli olmadığını ve bu değişimi yönetebilmenin çok önemli olduğunun altını çizen Çimen, şöyle devam etti: “Enerji sektöründe özellikle sürdürülebilirlik boyutu oldukça önemli. Tüm dünyada temel sorun, bir şekilde ülkelerinin, kendi insanlarının enerji ihtiyacını nasıl sürdürülebilir şekilde sağlayacağı hakkında. Çevre bağlamında ise yaşanan tartışmalar, gerçekten dünya enerji sisteminde, ülkelerin enerji politikalarında çok radikal bir değişimi zorlayacak gibi görünüyor. Bugün bilim adamlarının önemli kısmının ortaya koydu bilgilere göre, dünya ciddi bir risk ve tehditle karşı karşıya. Bunun en temel sebeplerinin başında global ısınma dediğimiz sorun geliyor. Bu yaşananlar dünyada enerji politikalarında bir değişimi zorunlu kılacak gibi görünüyor.”

DEĞİŞİME AYAK UYDURAM AYAKTA KALIR

Sürdürebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sungur Bursa da hızla değişen ve büyüyen, sorunları artan dünyanın gündeme getirdiği en önemli konulardan birinin, değiştirilemeyen değişikliklerin nasıl yönetileceği olduğunu söyledi. Daha güçlü olanın değil, değişime ayak uydurabilen canlı türlerinin varlığını sürdürebildiğinin altını çizen Bursa, “İş dünyası da böyle. İş dünyasının gittiği bir yön var, akıntının tersine kürek çekerek bir yere gelemiyor, belli bir değişimi yönetmek durumunda kalıyorsunuz. Acaba bu değişik koşullar nasıl kullanılabilir? Dünyamız çok ciddi sorunlarla karşı karşıya. Doğa ve çevre değerleri açısından bakıldığında, dünya son yıllarda baş döndürücü hızla çevre sorunlarını artırarak devam ediyor. İkinci Dünya Savaşı’nı takip eden yıllarda uzmanlar mevcut tüketim, üretim ve dünyanın kullanılma biçimi devam ederse, dünyanın sonunun yakın olduğunu söylüyor. Sürdürülebilirlik için yapılan çalışmalarla bugünden yavaş yavaş bütün alışkanlıklar, üretim tüketim kalıpları yeniden gözden geçirilerek, sürdürülebilirlik esas alınmalı” dedi.
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)