Ayrıldık, boşanmadık, o altınlarda payımız var

KKTC’nin ilan edildiği 1983’e kadar Kıbrıslı Türklerin Maliye Bakanlığı’nı yapan Rüstem Tatar, Rumların son olarak 1960’ta Kıbrıs Merkez Bankası’na alınan 14 tonluk altın rezervini satışa çıkarmasına isyan etti. Ömer Bilge’nin Hürriyet’teki haberine göre Rüstem Tatar, “Türklerle Rumlar ayrıldı ama resmi boşanma olmadı. Altın rezervi gibi kamu kaynaklarında Türklerin payı var” dedi. 
1960’ta Türk ve Rumların ortaklaşa kurduğu Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Sayıştay Başkanlığı, 1967’den 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’na ve sonrasında KKTC’nin ilan edildiği 1983’e kadar Kıbrıslı Türklerin Maliye Bakanlığı’nı yapan Rüstem Tatar, günümüzün KKTC Maliye Bakanı oğul Ersin Tatar’la birlikte Rumların doğalgaz kaynaklarının ardından altın rezervlerini satışa çıkarmasını, “Kefenliklerini satıyorlar” diye yorumladı.
Doğu Akdeniz’i tek yanlı parselleyerek kiralayan Rumların son olarak 1960’ta Kıbrıs Merkez Bankası’na alınan 14 tonluk altın rezervini satışa çıkarmasına isyan eden 83 yaşındaki Rüstem Tatar, “Türklerle Rumlar ayrıldı ama henüz resmi boşanma olmadı. Doğalgaz ve altın rezervi gibi kamu kaynaklarında Türklerin payı var. Kimin malını kime satıyorlar” dedi.
MAHSUPLAŞMA YAPILMALI
Kıbrıs müzakerelerinin başladığı 1963’ten günümüze, Rumlarla yapılan neredeyse her pazarlıkta Türk heyetinin içinde yer alan Rüstem Tatar, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yüzde 70 Rum, yüzde 30 Türk ortaklığı temelinde kurulduğunu hatırlatarak, Kıbrıs’ta birleşme yönünde bir anlaşma olmaması halinde, Türkiye’nin de yer alacağı Kıbrıs’ta mahsuplaşma müzakerelerinin yapılması gerektiğini şu sözlerle anlattı: “Doğu Akdeniz’i parselleyip doğal kaynakları tek kendilerininmiş gibi satıyorlar. Şimdi de Merkez Bankası’nın altın rezervlerini harcıyorlar. 1956’da daha Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmadan, müstemleke olduğumuz dönemlerde Kıbrıslı Türklerden oluşan bir dernek kurup İngiliz valisine de kamu yönetiminde Kıbrıslı Türklerin hakkı olduğunu kabul ettirdik.
Cumhuriyetten biz ayrılmadık, 1963’te Rumlar bizi kovdu. Eğer mahsuplaşacaksak çok büyük bir hesaplaşma yapmamız lazım. Bu hesaplaşmada Kıbrıslı Türklerin yanısıra Türkiye’nin de hakları var. Sadece gündemde olan doğalgaz ya da altın rezervi değil, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tüm varlıklarında payımız var.”