BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaSporAydınlar bombalıyor----

Aydınlar bombalıyor

Aydınlar bombalıyor
18 Eylül 2013 - 11:18 www.finansgundem.com

Ve söz Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) eski Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'da...

İŞTE MEHMET ALİ AYDINLAR'IN AÇIKLAMALARINDAN SATIR BAŞLARI
Neden böyle bir toplantıya gerek duydum. Takdir edeceğiniz gibi ülkemizin gündemi 3 Temmuz sürci ile ilgili yaşananlar. Bugğne kadar çok sey yazıldı. Konu içinden çıkılamaz halde. Bazı gerçekleri kamuoyuyla paylaşmaya karar verdim. Konu ile ilgili gelinen nokta nettir. Şimdi Fenerbahçe ile ilgili çok kritik bir sürece girildi. Konuşacağım demiştim bugün de konuşuyorum. Çok üzüldüm ve yıpratıldım. Ortada çok büyük zarar gören kurumlar var. Ana amacımız bu kurumları korumaktır. Her şeyi sorabilirsiniz. Samimi bir şekilde yanıtlayacağım.
"3 TEMMUZ'DA TFF'DE MEHMET ALİ AYDINLAR OLMASA NE OLURDU"
Sizleri düşünmeye davet ediyorum. O gün TFF'de Mehmet Ali Aydınlar olmasa ne olurdu. Süreç nasıl gelişirdi sadece biraz düşünün. Durum neden vahim dedim. Türkiye'de futbol adına yaşanacakları öngördüğümde durum vahim demem doğaldır. Bunu böyle tanımlamayan futboldan anlamıyor demektir. TFF'nin Diplin talimatnamesini herkes bilsin. Spor tarihinin en ağır davasını çözmek için uğraştım. Bir kez daha söylüyum. Büyük bir çaba gösterdik. Karşılığı ne oldu? Tüm bunların karşısında hedef gösterilip hain ilan edildik. Yüzlerce tahdit telefonları aldım. Ne yaptım? Bu sorunun cevabını hala arıyorum.
Süreçten 1 gün sonra UEFA bir mektup yolladı ve hassasiyetlerini dile getirdiler. Fırsat 1 kere değil 3 kere Fenerbahçe Yönetici'lerinin eline geçti. 3 kere de ellerinin tersi ile ittiler.
1. FIRSAT
Fenerbahçe yöneticilerine "Şampiyonlar Ligi'ne gitmeyin" dedim. Aynı gün bunu basın toplantısında da özellikle söyledim. Bu kez UEFA'dan çok hassas bir mesaj geldi. Bu mektup sonrasında Fenerbahçeli yönetilerle paylaştım. Kendilerinden acilen karar vermesini istedim. Yöneticilerden biri kalkarak "Şimdi gidip yötimi toplayıp gitmiyoruz karaını alıyoruz" dedi. Ben Türkiye'yi riske edemezdim. Biz de kararımızı verdik ve katılmıyor dedik. Bir TV programına katıldım ve Trabzonspor'un gittiğini öğrendim. Bize sorulsaydı biz Bursaspor'u önerirdik. Bir yönetici programa bağlanıp beni suçladı.
2. FIRSAT
Fenerbahçe kendisi 'biz gelmiyoruz' diyebilirdi. Ben o sene gönderseydim de UEFA o sene Fenerbahçe'yi almayacaktı. Hem de Milli Takımı 3-5, Fenerbahçe'ye de 8 yıl vereceklerdi. Fenerbahçe'yi aldığım kararlarla ben kurtardım. Bundan sona beni suçladılar. Beni hain durumuna düşürmeye çalıştılar. Bugün bakında UEFA'nın dediklerinin çıktığını gördük. İnsanları yanıltıyorlar. Bu sene de oldu. CAS ne derse desin Avrupa'ya gideceğiz dediler ama durum ortada.
58. MADDE
Şimdi herkese soruyorum. O gün bu istenilenler olsaydı. Fenerbahçe Yönetimi kişileri kurtarmak için değil de Fenerbahçe'yi kurtarmak için hareket etseydi şu anda hangi noktada olurduk...  Geçen hafta Fenerbahçe Başkanı '58. madde değişsin demedik' dedi. Ama gerçek böyle mi? Kulüpler Birliği imza ile bize başvurdu. O gün Hürriyet Gazetesi'nde büyük puntolarla çıkan haberde ne diyorlar. Ondan sonra da 58. madde değişemez diyorlar. Neden? Çünkü 106 yıllık kulüp için değil kulübü bu hale getirenlerin menfaatleri için çalışıyorlar. Porto, Juve ve Milan örnekleri verildi. Bunlar 2006 öncesinde oldu. 2006'da Platini geldi ve '0 tolerans' dedi. Bahsettiğim fırsatlardan biri kullanılsaydı Fenerbahçe Kulübü bu damgayı yemeyecekti.
"O PAZARLIKLARDA BEN YOKTUM"
Bugün haklı çıkmanın maalesef üzüntüsünü yaşıyorum. O gün tablo çok netti. Dava konusunda 'bu dava namus davamız' diyenler kendilerine sorduğumda 'başka çaremiz yok CAS davasını çekmek zorundayız' dediler. UEFA'dan randevu istediler alamadılar, benden rica ettiler ben aldım görüştüler. Yapılan pazarlıkta ne ben ne de TFF yetkilisi vardır. O pazarlıkta 3 yönetici bir de televizyon televizyon dolaşan avukat vardı.  Yaşananlar benim dönemimde oldu, randevuyu ben aldım.
"O PARAYI İSTİYORUM"
Fenerbahçe Yönetim Kurulu zararı tazmin etmek zorunda. En geç 2 Kasım'a kadar ödeme planı sunmak zorundalar. Kongre Üyesi olarak bugün başlatıyorum. Toplam 135 milyon Euro yapıyor, bu kendi tespitleri. Burada da kandırma varsa pazarlık yapabilirim. Bu bedeli tazmin edebileceklerine inanıyorum. Hukuk kurallarını iyi bildiklerini iyi biliyorum. Her bir Kurul üyesi müşterik borçludur. Bu da yasa önünde zorunluluktur. Fenerbah.e'ye bu lekeyi sürenler bunu tazmin etmek zorundadırlar.
"HERKES HADDİNİ BİLSİN"
Olağanüstü seçim 2 ay sonra olur mu? 20 gün ya da 30 günde olur. Biz 2 ay sonraya süreç belirleyip rekora imza atmış durumdayız. İnanıyorum ki bu süreçte birçok başkan adayı çıkacaktır. Ancak unutmayın Fenerbahçe kimsenin vesayetinde değildir, kimse bu kulübe sahip değildir. Herkes haddini bilmelidir. Ana sorun seçim değil, zihniyettir. 25 yılını bu kulübe vermiş biri olarak konuşuyorum. Dünyada milyonlarca taraftarı olan başka bir kuruluş var mıdır? Bakkal gibi yönetilen böyle başka kuruluş var mıdır? Fenerbahçe kurumsaldır diyen biri var mı aranızda? Bunu yapmaya kimin hakkı olabilir. Böyle mi dünya kulübü olacağız? Çok açık bir çağrı yapıyorum. Yeni yapılanma yapılmalıdır. Böyle büyük taraftar bu yaşananları hak etmiyor. Dünya değişiyor alışkanlık değişiyor. Değişmeyen tek şey Fenerbahçe'deki kaos. Yeter artık, hep mi sizin dışınızdakiler suçlu? Artık dünya kulübü yoluna girmeliyiz.
"ADAY DEĞİLİM AMA..."
Ben her zaman Fenerbahçe Başkanı olmak istediğini söyledim. Bugün açıklıyorum; 2 Kasım'da yapılacak seçime aday değilim. Şayet, bu yönetim aday olursa ya da emanetçi birini aday yaparlarsa adaylığımı gözden geçiririm.
SORU - CEVAP BÖLÜMÜ
- Herkes iyi niyetli olsa işler çok rahat çözülebilirdi. Toplanıyoruz anlaşıyoruz. Yönetici 1 gün sonra başka açıklamalar yapıyor. Bazı kişi ve kurumlar kendi çıkarları nedeniyle o süreci sabote ettiler.
- Durum vahim değil mi? Birçok yönetici hapis yattı. Yıllarca ceza aldılar. Benim etik anlayışım mı farklı? 1 gün bile hapis yatmak benim için vahim.
- Şenes bey UEFA ve FIFA'da çok etkili bir isim. Bize çok destek oldu. Hiçbir yanlış hareketini görmedim. Şenes bey bana göre Türk futbolu açısından çok önemli bir mevkiide.
- Görevimden kendim ayrıldım. Sabah eşime söyledim. Ben bugün istifa edeceğim diye. Gündüz de basın toplantısı ile istifa ettim. 26 Ocak'taki toplantıda beni güven tazelemeye davet ettiler, belli ki anlaşmışlar. Ben hemen görevi bıraktım. bazı insanlar koltuklarına yapışmışlar.
- Sportif süreç bitmiştir. CAS kararı kesin karardır. Bunu herkes kabul etsin. İnsanları yanıltmayın. Yargıtay'daki dava kişileri ilgilendirir. Orada aklanmaları sportif sonucu değiştirmez.
- Bu sabah Fenerbahçe Yöneticisi bir yerde konuştu. 30 Ağustos'ta resepsiyonda herkesin içerisinde sen olmasaydın Fenerbahçe 10 Temmuz'da Bank Asya Ligi'ndeydi. Biz senin sayende bugün buradayız diyen kişi bugün farklı konuşuyor. Lütfen samimi olalım, iki yüzlülük yapmayalım. Gerçekler ortada, tarih de bu gerçekleri yazacak.
- Lutfi Arıboğan uzun süredir TFF'de. Arıboğan, TFF'nin hafızası olmuş artık. Yıllarca genel sekreterlik yaptı. İlhan Helvacı ben geldiğimde TFF'nin baş hukuk müşaviriydi. Ebru Köksal, Ali Şen konuşma yaparken "Çok değerli birisi var, Avrupa Kulüpler Birliği'nin Yönetim Kurulu'nda" demiştir. Ben de TFF'ye alınca beni tebrik etti. Ali Koç, beni tebrik etti.
- Polis fezlekelerinin gönderildiği söyleniyor. Geçen TV'ye çıkan biri "Ben Ebru Köksal ile görüştüm, üstlerinin talimitıyla bunları göndermiş" diyor. El insaf arkadaşlar. İnsanlar biraz utanmalı. Fenerbahçe yöneticisine sordum "Benimle neden uğraşıyorsunuz" dedim. "Tek ciddi rakip sensin" dediler. Bu işi uzatmanın kimseye faydası yok.
- Biz o seneyi yok saymak istedim.
- Çok şey yapacaktık. Ben geldiğimde şunu yaptım. 1000 TL'nin üzerindeki tüm harcamalar benim imzamdan geçecek dedim. Türkiye'de alt yapılara önem verdik. Ben geldiğimde kasada para yoktu, ben giderken 39 milyon TL vardı. Biz büyük bir bela ile uğraşırken bunlarla da uğraştım.
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)