Akkuyu hisselerinin yüzde 49'u satılabilir

Rus devlet şirketi Rosatom’un yapım ve işletmesini yürüttüğü Akkuyu Nükleer Güç Santrali (Akkuyu NGS) inşası devam ediyor. Yapım ve işletme için Türkiye’de kurulan Akkuyu Nükleer şirketi, benzer teknoloji ile faaliyette olan Leningrad santralini tanıtmak amacıyla bir sanal tur düzenledi.

Türk görevlilerin eğitim merkezlerinden biri de olan Leningrad santralinin ekolojik yaşama olumsuz bir etki etmediği vurgusu yapıldı.

POTANSİYEL ALICILAR

Akkuyu Nükleer’in yüzde 49’a kadar azınlık hissesini satmaya sıcak yaklaştığı ve bazı görüşmelerin de bulunduğu belirtildi.

Yap-işlet modeliyle inşa edilen santrale yönelik olarak yüzde 100 Rus finansmanı sağlandığı hatırlatılarak şöyle denildi:

Rosatom, projedeki yüzde 49’a varan hisselerini diğer yatırımcılara satma hakkına sahiptir. Projedeki yüzde 49 hissenin tamamı tek yatırımcı tarafından alınabileceği gibi, daha küçük pay satılabilecek veya birkaç şirket projeye katılabilecektir. Potansiyel yatırımcılar ile görüşmeler devam etmektedir”.

ÇEVRE ETKİSİ

Akkuyu NGS ile benzer teknoloji ve konuma sahip Leningrad NGS tanıtıldı. Zaman zaman çevreye etki konusunda eleştiriler getirilen nükleer güç santrallerine yönelik olarak, Leningrad santralinin çevre etkileşimi öne çıkarıldı ve güvenlik önlemleri tanıtıldı.

Doğa içinde, denize yakın ve 67 bin kişilik bir nüfusu barındıran bölgede bulunan Leningrad NGS’nin, çevre düzenlemesiyle birlikte bölgenin yaşam kalitesini artırdığı, deniz ve karadaki canlılara da herhangi bir zararı olmadan canlı varlığının sürdüğü vurgulandı.

EN BÜYÜK NÜKLEER SANTRAL

Leningrad NGS Halkla ilişkiler Departmanı Müdürü Andrey Alberti “Santralin kullandığı teknoloji de en üst düzey güvenlik seviyesindedir. Leningrad NGS’nin ilk ünitesi 1973’te, ikinci ünitesi ise 1975’te devreye alınmıştır. Santral, RBMK-1000 reaktörlü iki üniteden ve VVER-1200 reaktörlü iki üniteden oluşuyor. Leningrad NGS, şu an toplamda 4000 megavatı aşan güce sahip 4 ünitesiyle Rusya’nın kurulu güç açısından en büyük nükleer santralidir. Santral, Monaco’nun 2 katı katı büyüklüğünde bir alanı kaplamaktadır ve St. Petersburg ve Leningrad bölgesinin enerji tüketiminin yüzde 50’sinden fazlasını temin etmektedir” açıklamasını yaptı.

KONTROL SİSTEMİ 200 BİNDEN FAZLA PARAMETREYİ DENETLİYOR

Andrey Alberti, bölge halkının nükleer santrale desteğinin yüzde 90’lar düzeyinde seyrettiğini vurgularken, Rusya’nın turizm merkezi St. Petersburg’a yakın olan santralin turistler açısından da endişe kaynağı olmadığını vurguladı. Alberti, “Sürekli olarak çevre izleme çalışmaları yapılmakta. Bitki, toprak, su gibi her tür ortamdan numuneler alınarak inceleniyor. Ayrıca bu santralin güvenli olmasının en belirgin kanıtı şu ki; St. Petersburg’lu insanlar her yaz buraya geliyor. Buranın doğasında geziyorlar. Ayrıca şunu eklemek istiyorum, St. Petersburg’un günümüzde geldiği gelişmişlik seviyesini, Leningrad NGS olmadan düşünmek zordur” dedi.

Santralin katmanlı güvenlik sistemi olduğu ve kontrol sisteminin 200 binden fazla parametreyi denetlediği belirtilen etkinlikte, çalışanların da uzun süren eğitimler sonrası işbaşı yaptığı bildirildi. Akkuyu NGS’de çalışacak Türk çalışanlar da Leningrad NGS’de eğitim görüyor.