BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkAkben: BDDK, finansal istikrarı destekleyici rolünü etkin biçimde kullanmaktadır----

Akben: BDDK, finansal istikrarı destekleyici rolünü etkin biçimde kullanmaktadır

Akben: BDDK, finansal istikrarı destekleyici rolünü etkin biçimde kullanmaktadır
14 Eylül 2020 - 12:30 www.finansgundem.com

BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben, "BDDK risk odaklı proaktif gözetim ve denetimi esas alan yaklaşımla ekonomide konjonktürel etkileri dengeleyici, finansal istikrarı destekleyici rolünü etkin biçimde kullanmaktadır" dedi.

Kurumumuzun faaliyete geçmesinin 20. yıl dönümünü kutluyoruz. Bu dönemde ülkemizin ekonomisine ve finansal sistemine destek sağlamaya, finansal kuruluşlarımız ile birlikte gerçekleştirdiğimiz çalışmalara var gücümüzle devam ediyoruz.

Son 20 yılda Türkiye'deki güçlü ve sağlam ekonomik büyümeyle birlikte finans sektörü de gelişmiştir. Söz konusu büyüme sürecinde başta bankacılık olmak üzere tüm finans sektörü de gereken desteği sağlamıştır. Küresel finansal piyasalar ile bütünleşik beşeri sermayesi çok güçlü, yeni teknolojik ürün uygulamalarında öncü ve müşteri odaklı finansal kuruluşlarımız ile birlikte çok önemli adımlar atılmıştır.

BDDK risk odaklı proaktif gözetim ve denetimi esas alan yaklaşımla ekonomide konjonktürel etkileri dengeleyici, finansal istikrarı destekleyici rolünü etkin biçimde kullanmaktadır.

Kurumumuzun kuruluşunun hemen akabinde yaşanan Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizleri sonrasında sektörün yeniden sorunlu hale gelmesini önleyecek, mevduat sahiplerinin hak ve menfaatlerinin koruyacak ve uluslararası standartlarda güçlü bir bankacılık sektörünün teminini sağlayacak yasal düzenlemeler güçlendirilmiş, denetim anlayışı ve kalitesi geliştirilmiştir. 2008'de küresel finansal kriz sırasında, 2020'de ise tüm dünyayı saran korona virüsle mücadele kapsamında uygulamaya konulan yenilikçi makro ve mikro ihtiyati tedbirler ile finansal ve reel kesimin rahatlatılması amaçlanmıştır.

Kurumumuzun yakın işbirliği ve özverili çalışmaları sonucunda büyümeye katkı sağlayan, krizleri önleyen bir bankacılık sektörüne ulaşılmıştır. Türk Bankacılık Sektörü ve genel olarak Finans sektörü, küresel çalkantıların yaşandığı bu süreci basiretli bir şekilde yönetmeyi başarmıştır.

Türk bankacılık sektörü uluslararası mali piyasalara sıkı ilişkilerle entegre olmuş bir yapıdadır. Bu kapsamda, Kurumumuzun 2019 yılsonu itibarıyla 36 ülkeden 40 yabancı denetim otoritesi ile mutabakat zaptı bulunmaktadır. Ayrıca, uluslararası finansal kuruluşlar ile görüşmeler, toplantılar, ortak eylem planları bilgi alışverişi şeklinde yakın işbirliği devam etmektedir.

Kurumumuz uluslararası bankacılık sisteminin ortak düzenlemelerini ve denetimini sağlamak amacıyla kurulan Basel Komite ile yakın temastadır. Basel-III'e uyuma dönük olarak özkaynak, sermaye yeterliliği, likidite, kaldıraç ve sermaye tamponlarına ilişkin düzenlemeler 2013 - 2015 yılları arasında yürürlüğe girmiştir. 2016 yılında Düzenleme Tutarlılığı Değerlendirme Programı (Regulatory Consistency Assessment Programme - RCAP) kapsamına dahil olan ülkemiz, tüm Basel Standartları'na tam uyumlu bulunan G-20 ülkelerinden birisi olmuştur.

RCAP kapsamında, Kurumumuz tarafından Basel Bankacılık Denetim Komitesi (BCBS) alt komitelerine bağlı olarak faaliyet gösteren çalışma gruplarına katılım sağlanarak uluslararası finansal reformların nihayetlendirilmesi sürecine katkıda bulunulmaya devam edilmektedir. Diğer taraftan, büyük bir kısmı 2023 yılında yürürlüğe girmesi planlanan nihai Basel III Uzlaşısına ilişkin sayısal etki çalışmaları sürdürülmektedir.

Ülkemiz finansal sistemi açısından ciddi bir gelişme potansiyeli gördüğümüz faizsiz finans alanında, özel finans kurumlarının 2005 yılında 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile katılım finans kuruluşlarına dönüşmeleri bir dönüm noktası olmuş ve katılım finans kuruluşlarımızın kısa süre içerisinde önemli büyüme sağlamasının önünü açmıştır. Bu büyümede kalkınma planlarında da yer alan faizsiz finansın geliştirilmesi hedefleri doğrultusunda 2015 yılından itibaren kamu katılım finans kuruluşlarının sektöre girmesinin de katkısı büyük olmuştur. Kurumumuz, katılım finans kuruluşlarının ihtiyaç duyduğu birçok düzenlemeyi, uluslararası standartlara uyum süreci ile birlikte hayata geçirmiştir. Sektörün uluslararası en iyi uygulama ve düzenlemelere paralel şekilde gelişmesi amacıyla çalışmalar devam etmektedir.

Kurumumuz gözetim ve denetim kapsamında; 54 banka, 93 banka dışı mali kuruluş (finansal kiralama, faktöring ve finansman şirketleri) ve 240 diğer kuruluş (varlık yönetim ve bağımsız denetim şirketleri, değerleme ve derecelendirme kuruluşları, yabancı banka temsilcikleri) olmak üzere toplam 387 kuruluş faaliyetini sürdürmektedir.

Tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması kapsamında, finansal tüketicilerin şikâyet ve bilgi edinme talepleri, E-Şikâyet Sistemi, Dilekçe, Bilgi Edinme Sistemi, CİMER ile Çağrı Merkezi olmak üzere beş adet kanaldan değerlendirmeye alınmaktadır.

Değişen tüketici talep ve ihtiyaçları ile birlikte finansal teknolojiler de gelişerek tüm sektörü yenilenmeye iterken bankacılık uygulamalarında dijitalleşme Kurumumuzun düzenleme çerçevesi kapsamında yer bulmaktadır. Artan teknoloji kullanımı ile beraber Kurumumuz da bu konuda ihtisaslaşma adımları atmış ve bilgi sistemlerine özel personel istihdamı sağlayarak Kurum için yapılanma organize etmiştir. Bu yapılanma sonrasında bankaların bilgi sistemleri yönetimine ilişkin mevzuat yayımlanmış ve yetkilendirdiğimiz bağımsız denetim kuruluşlarınca ve Kurum bilgi sistemleri denetim personelince bankalarda bilgi sistemleri denetimi yapılmaya başlanmıştır. Zaman içinde ortaya çıkan yeni teknolojiler, gerçekleştirilen denetim çalışmalarında edinilen tecrübeler, uluslararası iyi uygulamalar, diğer kurumlardan, bankalardan ve Banka müşterilerinden gelen talep, öneri ve şikâyetlerin değerlendirilmesi sonucunda bilgi sistemleri mevzuatımız güncellenmiş ve 20. yılımızda "Bankaların Bilgi Sistemleri ve Elektronik Bankacılık Hizmetleri Hakkında Yönetmelik" yayımlanmıştır. Yönetmeliğin yayımlanması ile birlikte son yıllarda gelişen bulut bilişim, siber güvenlik, açık bankacılık, uzaktan müşteri kabulü gibi hususlarda sektöre yeni açılımlar getirilerek bankacılık sektörünün yarınlara hazırlanması sağlanmıştır. Bununla birlikte internet bankacılığı, mobil bankacılık, telefon bankacılığı ve ATM gibi elektronik bankacılık hizmet kanalları için de güvenlik ve hizmet standartlarını belirleyen önemli hükümler getirilmiştir.

Dijital bankacılıktaki gelişmeler finans sektörünün gelişimine büyük katkı sağlamasının yanı sıra birtakım riskleri de beraberinde getirmektedir. Bu kapsamda Kurumumuz, güncel gelişmelere uyumlu düzenleme altyapısının yanı sıra, Sektörel Siber Olaylara Müdahale Ekipleri (SOME) faaliyetleri kapsamında bankacılık sektöründe paydaş kurumlar ile birlikte siber olayları takip ederek tedbir ve önlemeye yönelik çalışmalar yürütmektedir. Bankacılık sektörüne yönelik risklerin önlenmesi ve güvenliğinin artırılması amacıyla yıl boyunca Kurumumuza ulaşan bilgiler, ivedilikle bankaların SOME ekiplerine iletilerek alınan aksiyonlar ve güncel durumlar hakkındaki gelişmeler takip edilmekte ve ilgili kurumlara konu hakkında geri bildirimler yapılmaktadır. Kamu kurumları ve finans kuruluşlarının siber güvenlik alanındaki işbirliğinin artırılması yönündeki politikalar ve bilgi paylaşımını sağlamaya yönelik yaklaşımlar desteklenmeye devam edilecektir.

BDDK, dünyadaki bankacılık düzenleyici kurumlarının ilerisinde örnek uygulamalara imza atmakta, yurtiçinde de birçok stratejik konuda öncü rol oynamaktadır. Küresel ekonomik sistemin yeniden şekillendiği, yeni dengelerin oluşturulduğu bu dönemde Türkiye olarak, dünyadaki birçok ülkeye göre çok büyük avantajlarımız bulunmaktadır. Bunlardan biri bölgesel ve küresel finans merkezi olma konusundaki kararlılığımızdır. Türk bankacılık sektörünün, küresel bankacılık sektörünün olduğu gibi düzenleme değişikliklerine karşı stratejilerini yeniden belirlemesi, risk yönetimini daha da etkinleştirmesi, maliyet yönetimine odaklanması, iş modellerini basitleştirmesi ve daha müşteri odaklı iş stratejileri geliştirmesi beklenmektedir.

İçinde bulunduğumuz değişim çağında küresel piyasalarla bütünleşmiş ve uluslararası alanda hizmet ihraç edebilen bir finans sektörünün oluşmasına katkı sağlanması açısından; İstanbul Finans Merkezi çalışmalarının kararlılıkla sürdürülmesi önem arz etmektedir. İstanbul Finans Merkezi'nin tam teşekküllü bir şekilde faaliyete geçmesi gibi kurumsal ilerlemelerin, önümüzdeki dönemde çevresel riskler başta olmak üzere sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlayacak birçok alanda bankacık otoritesinin gündeminde daha çok yer alacağı açıktır. Bu kapsamda Kurumumuz ile bu konulardaki farkındalığı artırmayı amaçlayan uluslararası girişimler/ağlar arasındaki doğrudan iletişimin yararına inanmaktayız. Çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik alanında son dönemde gözlenen bilgi ve farkındalık artışının ve özellikle bir kısım bankalarımız tarafından hayata geçirilen kayda değer uygulamaların Türk bankacılık sektörü açısından ileriye yönelik çok elverişli bir gelişme zemini oluşturduğunu değerlendiriyoruz ve bu doğrultuda atılan adımları destekliyoruz.

BDDK, bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de bankacılık sektöründe sağlanan yapısal kazanımları sürdürerek, uluslararası bankacılık ilkeleri ile uyumlu şekilde düzenleyici çerçeveyi iyileştiren, sistemin sağlamlığını daha da güçlendiren proaktif çalışmalarını kararlılıkla sürdürmeye devam edecektir. Bu vesile ile Ülkemiz ekonomisinin gelişimine, istihdamına katkı sağlayan ve etkin kaynak dağılımına aracılık eden tüm finansal kuruluşlara, başta Hazine ve Maliye Bakanlığı olmak üzere ortak hedeflere sahip olduğumuz paydaşlarımıza, kamu ve özel tüm kurum ve kuruluşlarımıza, büyük özveri ve azim gösteren çalışanlarımıza teşekkür ederiz.

Rakamlarla Türk Bankacılık Sektörü
Türk Bankacılık sektörü BDDK'nın kurulması ve faaliyete geçmesinin ardından Bankacılık Veri Transfer Sisteminin devreye alındığı Aralık 2002 tarihi itibarıyla 124 bin personel ve 6.203 şube sayısı ile yaklaşık 213 milyar TL aktif büyüklüğüne sahip iken bugün gelinen noktada Haziran 2020 itibarıyla 54 banka bünyesinde 203.658 personel, 11.322 şube ve 5,4 trilyon TL aktif büyüklüğü ile faaliyet göstermektedir. Bu sürede aktif büyüklüğünün gayri safi yurt içi hâsılaya oranı %59,2'den %110'a yükselen sektör halen görece düşük olan penetrasyonu nedeniyle büyüme potansiyelini sürdürmeye devam etmektedir. Küresel belirsizliklere ve olumsuz piyasa koşullarına rağmen son bir yıllık dönemde %26,5 büyüme kaydederek finansal sisteme ve ülke ekonomisine olan katkısını sürdürmektedir.

Aralık 2002'de 26 milyar TL tutarında özkaynak, 138 milyar TL tutarında mevduat hacmi ile 49 milyar TL kredi kullandırmakta olan bankacılık sektörü, BDDK'nın uluslararası standartlardaki denetim ve düzenleme çerçevesi bünyesinde gerek özkaynak yapısını güçlendirerek, gerek kaynak çeşitliliğini artırarak gerekse aktif yapısını güçlendirerek büyüme ve kredi yaratma kapasitesini artırmıştır. Nitekim Haziran 2020 itibarıyla bankacılık sektörünün özkaynakları 557,6 milyar TL'ye, mevduat toplamı 3.060 milyar TL'ye, kredi hacmi ise 3.258 milyar TL'ye ulaşmıştır.

Uluslararası bankacılık ve risk yönetimi standartlarında kaliteli unsurlardan oluşan özkaynaklar, Kurumumuz tarafından yapılan düzenlemelerin de etkisiyle güçlü bir sermaye yapısı temin etmiştir. Sektörün Haziran 2020 itibarıyla sermaye yeterliliği oranı %19,5, çekirdek sermaye yeterliliği oranı %15,2 olarak oldukça yüksek bir seviyede gerçekleşmiştir. Aynı zamanda likidite göstergeleri, yabancı para pozisyonu, kaldıraç oranı uluslararası standartların öngördüğü asgari düzeylere göre oldukça olumlu seviyelerde bulunmaktadır. Ayrıca Sektör karlılık performansını sağlıklı bir şekilde sürdürmektedir. Haziran 2020 itibarıyla sektörün özkaynak kârlılığı %12,6, aktif kârlılığı ise %1,2 olarak gerçekleşmiştir.

İstikrarlı olarak büyüyen ve aynı zamanda risklerini en gelişmiş yaklaşımlarla yöneten bir bankacılık sektörü, hem ülkemiz hem de bölgemiz için stratejik bir önceliktir. Paydaşlarımızla işbirliği içerisinde uyguladığımız mikro ve makro ihtiyatlı tedbirler sayesinde, kredi kanallarının açık kalması ve reel sektöre ihtiyacı olan kaynağın aktarılması sağlanmıştır. Dolayısıyla, reel sektör şirketlerinin üretim yoluyla büyümeye doğrudan katkısını sürdürebilmek adına finansman olanaklarına erişim kolaylığı önem verdiğimiz konuların başında gelmektedir. Bu açıdan en az bankalar kadar banka dışı finansal kuruluşların da bu misyonun yerine getirilmesinde büyük önemi bulunmaktadır.

Bu kapsamda banka dışı mali kuruluşların Kurumumuzun görev alanına girmesi ile birlikte daha kurumsal ve şeffaf bir temele kavuşturulması hedeflenmiştir. 2020 Haziran ayı itibarıyla banka dışı finansal kuruluşlarımızın toplam finans sektörü içerisinde; aktif büyüklüğüne göre %2,4, alacaklara göre %3,2, öz kaynaklara göre ise %4,7 oranında paya sahip, bu anlamda da önü açık, gelişimine odaklanılması gereken bir sektör olduğu görülmektedir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)