"Akbank’ta 'koçluk', sorun çözme aracı değil geleceğe yatırımdır"

Uluslararası Koçluk Federasyonu ICF Global’in Türkiye’deki kuruluşu ICF Türkiye’nin başlattığı, iş dünyasının bu konudaki deneyimlerinin paylaşıldığı “Dönüştüren Koçluk Hikayeleri” webinarının sekizincisi, Akbank Akademi Müdürü Selda Özçalık’ın katılımıyla gerçekleşti.

ICF Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tuna Aktuna’nın moderatörlüğünde gerçekleştirilen etkinlikte, Akbank’ın koçluk uygulamaları, koçluk mentorluk ayrımı, koçluk uygulamalarıyla şirket yöneticilerinin performanslarının nasıl daha da arttığı ve bunun kuruma nasıl yansıdığı konuları ele alındı.

Bölgelerdeki satış müdürleri, bölge çalışanlarına koçluk ve mentorluk hizmeti veriyor

Bir kurumda koçluk uygulamalarının liderlerden başlayıp kuruma yayılmasının en etkili yol olduğunu belirten Selda Özçalık, Akbank’ın koçluk öyküsünü şöyle özetledi: “2014’ten bu yana, gönüllülük temellli bir şekilde tüm tepe yöneticilerimiz koçluk yolculuğuna çıktılar. Akbank’ın kurumsal kültürü, sadece bugünün işlerine odaklanmanın, bugünün sorunlarını çözmenin yeterli olmayacağını iyi bilen, bunu iyi özümsemiş bir kültürdür. Geleceği planlamak zorundasınız ve bunun içinde sürekli bir yeniden öğrenme sistemini işletmeniz gerekiyor. Bunun da en etkili yolların birisinin koçluk olduğuna karar vermiştik. Böylece sadece tepe yöneticilerimizin değil; tüm liderlerimizin koçluk eğitimi alma kapsını açtık. Böylece gelişmiş bir iç koç ekibimiz oluştu. Örneğin, bölgelerdeki satış müdürlerimizin bir fonksiyonu da, bölgelerindeki çalışanlarına koçluk ve mentorluk hizmeti vermeleridir. Bugün hem profesyonel dış koçlarla hem de iç koçlarımızla koçluk yolculuğumuz devam ediyor. ”

“Geleceğin Aynası Akbanklı”

Akbank içinde koçluk uygulamalarının daha çok nerelerde uygulandığına ilişkin ayrıntılı bilgiler de veren Özçalık, şunları söyledi: “Liderlerimizle lider koçluğu uygulamalarımız devam ediyor ama sonuçta, çok yoğun rekabetin olduğu bir sektördeyiz. Dolayısıyla performans artışı son öncelikli konularımızın başında geliyor. Bu alanda faydalanıyoruz koçluktan. Geleceğin Aynası Akbanklı isimli bireysel gelişim programında yoğun kullanıyoruz koçluk uygulamalarını. Hem Bugünün Aynası, hem Takımın Aynası hem de Geleceğin Aynası şeklinde adlandırdığımı bir takım değerlendirme süreçlerinden geçiyor tüm Akbank çalışanları. Bu sürecin sonunda bireysel gelişim planları çıkartıyoruz. Koçluk uygulamaları, işte tüm bu kariyer sürecini dizayn ederken kullandığımız önemli araçlardan birisi. Koçluk uygulamalarıyla birlikte yürüttüğümüz çok güçlü bir mentorluk sistemimiz de var. Nesilden Nesile Akbanklılık adını verdiğimiz ve eskinin usta çırak ilişkine benzer bir modern uygulama geliştirdik. Tecrübeli annelerin, yeni annelere mentorluk yapmasına kadar uzanan bir genişlikte bakıyoruz mentorluğa. Ve bu sisteme tersine mentorluğu da ekledik.”

"Koçluk bir sorun çözme aracı değil, bireyin kendi geleceğine yaptığı bir yatırımdır"

Koçluk uygulamalarından elde ettikleri faydalara ve sonuçların ölçümüne de değinen Özçalık; sözlerine şöyle devam etti: “Bir çalışana koçluk uygulamasına başlarken, çalışan, yöneticisi ve ilgili koç bir araya geliyor ve en baştan ihtiyaçları tespit ediyor. Ama elbette süreç içinde çok farklı noktalara gelebiliyor verilen koçluğun içeriği. Koçluk alan çalışanların sıklıkla vurguladıkları, farkındalıklarının artması oluyor. Çözüm bulmak konusunda kendilerini daha güçlü hissettiklerini, önyargılardan daha kolay kurtulduklarını belirtiyorlar. İnanç ve özgüven artışına net bir katkısı olduğunu gözlemliyoruz. Koçluğun katkılarının sayısal ölçümleme verileri konusu ise, belki de işin en zor kısmıdır maalesef. Matematik kökenli birisi olarak söylüyorum hem de bunu. Bizim için memnuniyeti ölçmek çok daha kıymetli. Koçluk bir sorun çözme aracı değil; bireyin kendi geleceğine yaptığı bir yatırımdır ve burada memnuniyet ölçümü çok önemli.”

Pandemi süreciyle birlikte, iş hayatının online sürece taşınması gerçeğinin koçluk uygulamalarına nasıl yansıdığını da değerlendiren Özçalık, “Hibrit çalışma modelleri hayatımızın her alanına girdi doğal olarak. Online sürecin bir canlı tarafı var ve bir de kurum olarak eskiden beri yürüttüğümüz, her teorik ve teknik türlü eğitimin verildiği canlı olmayan tarafı var. Aslında Akbank olarak dijitalleşme ile birlikte tüm bu teorik eğitimleri onlinedan vermeye başlamıştık. Ama pandemiyle birlikte, fiziki eğitimleri de online olarak yeniden tasarlamak durumunda kaldık. Aslında fiziki, yüz yüze eğitimlerin, ‘iş ortamından çıkarak, fiziki olarak eğitime gitme’ disiplinini yaşama gibi olumlu bir tarafı vardı; bu ortadan kalktı maalesef. Fiziksel ortamda yaratılan o enerji ve sinerji, dijital ortamlarda daha kısa süreli olabiliyor. Bu nedenle eğitimleri daha az sayıda insanın katılımıyla yapmak zorundasınız. Yeni bir süreç yaşıyoruz tüm dünya olarak. Bugüne kadar bildiklerimizin dışında bir deneyim bu. Uzaktan çalışmaya belki çok hızlı adapte olduk ama fiziksel iletişimdeki imkanların yerine başka iletişim imkanları koymak zorundayız zira ilişkilerin zayıflama riski var.” mesajıyla sözlerini tamamladı.

Cinsiyet eşitliğinin öncüsü Akbank!

Akbank dijital bankacılıkta yeni bir dönem başlatıyor