Ana SayfaBankacılıkBankalarla markalar arasında işler karışacak---

Bankalarla markalar arasında işler karışacak

1 / 3
Bankalarla markalar arasında işler karışacak
26 Nisan 2013 - 10:47 www.finansgundem.com

Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras’a göre bankalar artık büyük birer ‘hizmetler’ grubu haline geliyor. Önümüzdeki dönemde markalı ürünler ile finansmanı birleştiren pek çok hizmeti bankalar kanalıyla almaya başlayacağız.
1990’ların bankacılığı çok farklıydı. Hazine ihalesinden alabileceğiniz en yüksek faize oynuyordunuz, misliyle kazanıyordunuz. Sonra bir günde her şey alt-üst oldu. Kriz çıktı denildi ve sonra sanki o dünya hiç açılmamış gibi kapandı. Ama bir neslin zihninde enflasyon yüzde 70-80’ler, faiz yüzde 120 ve dolar ne olur sorusu kaldı. O duvara çarpışın ardından gelen ister zihinsel değişim, ister teknolojik değişim, isterseniz de dünyaya yakınsama diyelim Türk bankacılığına gelen değişim tüm sistemin bilançosunu terse çevirdi. Artık bireylerle daha iç içe bir yapı oluştu. Bundan 10 yıl önce kartınız sadece harcama yaptırırken şimdi markalarla kol kola vadeyi 1 aydan 12 aya uzatıyor. Daha fazla konut kredisi veriliyor ki şimdi krediler başlığının altında 68 farklı sektörel kırılım var.
‘Tatlı para’ döneminin geride kalışı düşen enflasyon, düşen faiz dönemi küçük müşteriyi de ‘kral’ haline getiriyor. Bir dönem yatırım bankalarının söylemi olan ‘müşteriye terzi usulü bankacılık’ söylemi giderek büyük bankaların bireysel müşterileri içinde geçerli düstur haline geliyor. Bankacılıkta, kişiselleşme, teknoloji, daha analitik çalışma ve kurumsallaşma ana trend haline geliyor.
Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras ile bankacılığın nereden geldiğini nereye gittiğini konuştuk. Önümüzdeki yıllarda nasıl bir bankacılık hizmeti ile karşılaşacağımızı konuşurken Aras, bu büyük finansal hizmetler gruplarının ‘hizmetler grubu’ haline geleceğini düşünüyor. Çünkü artık adı banka ama ürün pazarlama anlamında bir sürü başka işi de yapan kurumlar haline dönüşecek. Yani, Aras’ın deyimiyle “Tek mutfak çok restoran olacak.”
Ömer Aras, günümüz dünyasında kişiselleşmeyi önemli bir trend olarak görüyor. Bunu anlatırken de “Herkes üstüne elbise dikilsin istiyor. Öyle bir çağdayız ki herkes kendine mahsus ürün ve hizmet talep ediyor. Bankalarında bunu yapabilmesi lazım. Zaten teknolojik olarak bu imkan da mevcut. Bilgisayar alt yapısı müşterinizin datasını analiz edebiliyor, müşterinin davranış şekline göre ürün sunabiliyoruz ” tespitini yapıyor.
Bu kişiselleşme bankacılığı nereye götürüyor derseniz Aras’ın cevabı şöyle: “Her sektör için geçerli ama bankacılık hizmetlerinde ‘ürün birleştirme’ artarak devam edecek. Birkaç ürünü bir araya getirip müşteriye sunacağız. Siz araba almak istediğiniz zaman gelip kredi istiyorsunuz biz şu markalı arabada bir kampanya var diyerek otomotivci ile birleştiğimiz zaman çok daha rahat araba ile krediyi aynı anda satabiliyorsunuz. 
Bugün yolda kaldığınızda ve kartınızın asistan hizmeti de destekliyorsa bankanın çağrı merkezini arayıp lastiğinizi tamir ettirebiliyorsunuz, ya da arabanızı çektirebiliyorsunuz. Banka olarak lastiğinizi tamir etmiyoruz ama hizmeti veriyoruz hepsi birbirinin içine geçiyor. Mesela çağrı merkezimizi arayıp doktor randevunuzu bizim sistemimiz üzerinden alacaksınız. Adı banka ama daha iyi hizmet veren kurumlar haline gelecek. Hizmetler grubu haline gelecek. Finansal ve finansal olmayan hizmetleri bir arada veren kurumlar haline gelecek bankalar. Bundan sonra çok daha fazla bankalarla reel sektörün ürün ve finansman pazarlama imkanı olacak.”
Kişiye özel hizmet verme herkesin işi oldu
Aras, nitekim taksitli kredi kartının da aslında tam da bunu yaptığını kaydederek “Bir perakendeciye gidip diyoruz ki benim kartım 10 taksit olsun. 10 taksit var diye birçok insan o mağazadan alıyor yandaki mağazaya girmiyor. Finansman sizi oraya yönlendiriyor.  Biz Card Finans ile fark yaratılım dedik ve bir kampanya düzenledik. Kullanma taahhüdü ile Card Finans alanlardan kart ücreti almayacağız ve cep telefonu hediye edeceğiz dedik.  Sözünü tutmayandan da telefonun parasını 12 ay sonra alacağımızı söyledik. Yaklaşık 50 bin telefon gitti. Artık bankalarla markalar arasında işler birbirine böyle geçiyor. Amazon’dan bir sipariş verdiğinizde satın aldığınız üründen çıkarım yaparak ilgilenebileceğiniz bir sürü ürünün reklamı geliyor. Tenis kitabı aldığınızda, tenis topu imalatçısından ya da yeni tenis raketi geldi diye raket üreticinden de mail geliyor. Davranışsal harekete göre pazarlama bugün bankacılıkta da var. Artık kişiye özel hizmet ve ürün sadece bankacıların ya da perakendecilerin de herkesin işi oldu” ifadelerini kullandı.
Kurumsal bankacılık alternatif kanallardan yapılacak
Değişim rüzgarları sadece bireysel bankacılıkta da esmiyor. Aras, bankacılıkta bir büyük trendinde büyük kurumsal şirketlerin daha fazla sermaye piyasalarına yönelmesini gösteriyor. Bugün Türkiye’deki birçok şirketin borç alacağı zaman bankalara geldiğini ama artık yavaş yavaş bankacılık sistemi yerine sermaye piyasalarına yönelmeye başladığına değinerek, “Mesela bazı büyük şirketler eurobond ihraç etti. Bankacılık sistemini by-pass etti. Onun bilançosunda borç gözüküyor ama bankacılık sisteminde herhangi bir aktif yok. Kurumlar direkt sermaye piyasalarına ulaşarak kendilerini fonlayabilecekler. Halka arz trendi de artıyor. Ama diğer taraftan da kurumsal bankacılık daha da zorlaşacak çünkü bu gelişmeler spreadleri daha da inceltiyor. Sermaye piyasasının gelişmesi de bankacılığı etkileyecektir.  Bankacılık için oyun alanı daha çok bireysel ve KOBİ olacak” dedi. 
Algı dünyasında bazı bankalar diğerlerinden güçlü
Bu gelişmeler sonuçta bankacılıktaki insan kaynağını da etkileyecek. Aras’a göre analiz yönü güçlü matematik ve istatistikte kuvvetli bir insan kaynağı ile iletişim tarafı güçlü, sanatsal becerileri olan bir insan kaynağı harmanlanacak. Teknolojik alt yapı her zaman önemli olacak çünkü mobil ve internet bankacılığı güçlenirken insan faktörünün birinci planda olduğu bir yapı dizayn edilecek. Algı dünyasının önemine değinirken Aras, “Araştırmalar gösteriyor ki bazı bankaların imajı diğer bankalardan daha kuvvetli. Ama bilançosuna bakıyorsunuz aynı farklılığı görmüyorsunuz. Ama bankanın yarattığı algı öyle. Demek ki algının yönetimi ve iletişim çok önemli” ifadesini kullanıyor.
Bankacılıkta teknoloji ağırlıklı ve insan odaklı, bireye özgün hizmet trendinin artarak devam edeceğinin de altını çizen Aras, “İlk endüstriyel üretimde bütün arabalar siyahmış. Biri çıkmış boyayalım demiş ve sanayi gelişmiş. Şimdi alacağınız her şeyi kendiniz tanımlıyorsunuz. Bunu bize mümkün kılan teknoloji aslında. Şu andaki yapıda bunu destekliyor” dedi.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster