Bu risklerin bankaların kredi profilleri için olumsuz olduğunu belirten Fitch, "Bu durum hükümetin bankacılık sistemine müdahale olasılığını artırabilir ve sektör için 'kötüleşen' görünümümüzü 2022'de yönlendirebilir" dedi.
Fitch bugün yayınladığı ve paylaştığı raporda, Merkez Bankası'nın politika faizinin Eylül 2021'den bu yana 500 baz puan indirerek yüzde 14'e düşürülmesinin ardından Türk Lirası'nın 2021'in başından Aralık ortasına kadar ABD Doları karşısında %50 değer kaybettiğine işaret etti. Bununla birlikte hükümetin 20 Aralık'ta, lirayı desteklemek için yerel para cinsinden mevduat sahiplerini döviz kuru kayıplarını tazmin etmeyi içeren bir programa da yer veren tedbirler açıkladığına dikkat çeken Fitch, "Liranın toparlanması ve mevduat dolarizasyonunun azalması, eğer sürdürülebilir ise, Türk bankaları için olumlu olacaktır, ancak programın kapsamı, etkisi ve sonuçları belirsiz" değerlendirmesini yaptı. Fitch, negatif reel faiz oranları, para politikası belirsizliği ve enflasyonist baskılar 2022'de döviz oynaklığını artırmaya devam edebileceğini de vurguladı.
"Türk bankaları, ciddi refinansman gereksinimleri ve mevduat dolarizasyonu nedeniyle kur oynaklığına karşı kırılganlan" tespitinde buunan Fitch, bu iki durumunda döviz likiditesi için risk oluşturduklarını ve zayıf liranın varlık kalitelerini negatif şekilde etkileyebileceğini de belirtti.
Buna ek olarak, döviz riski ağırlıklı varlıkların artıbından kaynaklı olarak bankaların sermaye rasyolarının aşındığını belirten Fitch, BDDK'nin sermaye oranı hesabında 252 iş günündeki kur ortalamasının kullanılabileceği kararının Aralık ayı içinde geçerli olmasının bankaların sermaye oranlarını desteklemeye devam edeceğini vurguladı.
Fitch raporunda Türkiye'de ortalama enflasyonun 2022-2023 döneminde yüzde 20 olmasını beklediğini belirtirken, risklerin daha yüksek seviyelere doğru olduğunu vurguladı. 2022 için yüzde 3,5 olan büyüme projeksiyonlarına yönelik de yüksek derecede belirsizlik bulunduğna işaret etti.