ABN Amro ve ING bireysel bankacılığa ağırlık verecek

ABN Amro’nun ticaret finansındaki büyük operasyonu da dahil olmak üzere son dönemde yaşadığı geri çekilmeler, gözleri ING’ye çevirdi. Zira iki şirket de Hollanda’da kişilere verilen borçlarda diğer bankalara oranla çok daha iyi getiriler elde ediyor

FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Kurumsal ve yatırım bankacılığını küçültme ihtiyacı duyan bir Avrupa bankası düşünün. Deutsche Bank ya da Societe Generale muhtemelen ilk akla gelen isimler olacak, ancak ABN Amro’nun Avrupa dışındaki tüm kurumsal bankacılık faaliyetlerini durdurma kararı, önümüzdeki sürecin bir habercisi. Deutsche ve SocGen gibi örnekler karşısında, Avrupalı toptan bankaların rekabet avantajları, korona virüs sonrası harcamaları gerekçelendirmek için yeterli değil. Tüm büyük Hollanda bankaları gelecek olan bu aşamaya dahil olacak, zira ulusal piyasaları çok küçük. Hepsi yatırım bankaları olarak faaliyet gösteriyor. Ancak ulusal piyasalarında bile, ABD şirketlerine karşı Fransızlardan daha çok mücadele veriyorlar. Giderek artan bir şekilde, yüksek maliyetli sermaye piyasalarındaki faaliyetlerini gerekçelendirebilecek müşteri akışına sahip olamayacaklar.

ABN Amro’nun yakın zamanda gerçekleştirdiği kesintiler, toptan bankacılık faaliyetlerini üçte bir oranında düşürecek ve akıllara, Hollanda’nın en büyük bankası olan ING’de neler olabileceğini getirecek. 

ABN Amro’da, Nisan ayında gelen yeni başkan Robert Swaak, şirketin faaliyetlerini yeniden düşünme sürecini başlattı. Benzer şekilde, ING’de de Temmuz ayında Steven van Rijswijk’in yerine gelen Ralph Hamers da toptan bankacılık faaliyetlerine yeniden yön verecek. Geçtiğimiz hafta, bir başka potansiyel katalizörde, son dört yıldır ING’nin toptan bankacılık yöneticisi olan Isabel Fernandez’in 2020 sonunda ayrılacağı açıklandı. ING halihazırda sadeleşme ve ticaret finansındaki risklerini kontrol altında tutma sürecinde. Zira bu alandaki riskler petrol fiyatlarındaki düşüşle artmıştı. Son yıllarda, ING SocGen ve hatta ABN Amro’nun önüne geçerek dünyanın en büyük ticaret finansı bankası haline geldi. BNP Paribas, ABD’nin İran yaptırımlarını deldiği için ceza aldıktan sonra küçülmeye gitmişti. Ancak Fransız bankaları şimdilerde bu faaliyetlerini daha da azaltıyor.

İki bankanın da bu yılın Wirecard iflasına karşı gösterdiği hassasiyet, Hollanda bankalarının ticaret finansı konusundaki uzmanlığıyla ilgili övgüleri tersine çıkardı.

Fransızlarla karşılaştırıldığında bile, Hollanda bankaları geçtiğimiz yılda yatırımcılar için çekiciliğini kaybetti. Bunun ilk sebeplerinden biri Hollanda’nın kara para aklama faaliyetlerini kısma konusundaki kararlılığıydı.

Korona virüs krizinden bu yana ING son olarak, BNB Paribas karşısında senelerdir sürdürdüğü değerlendirme avantajını kaybetti. Hamers’ın ING’nin uluslararası online bir perakende banka olarak avantajlarını öne çıkarmasına karşın, yatırımcıların göreceli olarak düşük verimli, riskli ve rekabet dışı bu bankada ne kadar sermaye kaldığına dair gözlerinin açıldığı görülüyor. Pandemi tüm sektörleri oldukça sert vurdu. Özellikle de ABN Amro ve ING’nin son yıllarda yanlış kararlar alarak destek verdiği enerji ve lojistik alanlarını. İki bankanın da bu yıl Alman firması Wirecard’ın iflas açıklamasına karşı sıradışı maruziyeti, Hollanda bankalarının ticaret finansındaki uzmanlığına gölge düşürdü.

ABN Amro çalışanlarından birinin kabul ettiği üzere, ABN Amro toptan bankacılık sektöründe son zamanlarda oldukça ağır darbeler aldı. Hin Leong karşısında, ING’ye kıyasla neredeyse altı kat fazla güç kaybetti ve bu durum da ticaret finansını bırakma kararını tetikledi. Singapurlu petrol tüccarı bu yıl ABN Amro’ya 200 milyon euro kaybettirerek iflas koruma istedi. ABN ticaret finansında, cüssesinin üzerinde hamleler yaparken, bu tip durumlar ING’de daha az dikkat çekiyor zira bilançoları daha yüksek. Ancak, başka bir perspektiften bakmak gerekirse, ING toptan bankacılıkta ABN Amro’ya kıyasla daha az tecrübe sahibi. ING’nin risk ağırlıklı kalemlerinin neredeyse yarısı toptan bankacılık faaliyetlerinde. Küresel kurumsal bankacılık payı halen ABD bankalarının ve üst düzey Avrupa firmalarının altında. Daha fazla rakibi sahneyi terk ederken, ING ticaret finansında daha yüksek paylara ulaşabilir. Ancak son dönemde yaşanan piyasa oynaklığı, emtia ticaretinde yaygın bir hileciliği aydınlattı. En iyi zamanlarda bile ticaret finansı, basit bir Hollanda mortgage kredisinden çok daha az karlı.

On yıl önce, uluslararası bağlantılarında gerçekleşen kesintilere ve daha yakın dönemdeki üçüncü kişilerin sigortalarında çapraz satış çabalarına rağmen, ING’nin likiditesi 2008 öncesi ABD’de menkul kıymetlendirmeye girdiği için değişen fazla bir şey olmadı. Morningstar’ın banka analisti Johann Scholtz, Hamers’ın son dönemde, ING’nin uluslararası ticari bankalarını birleştirme çabası boş bir hayal olarak kaldı dedi. 

Silikon Vadisi’nin etkisi altında olmayan bir CEO’yla, ABN Amro’da olduğu kadar dramatik olmasa da, ING’de değişim yakın. Yakın zamanda Türkiye’deki bankasının satılacağına dair dedikodular da çıktı. Bu esnada UBS, Hamers’ın temel risk ve getirilere odaklanmasını  ve dijital satışlara olan inancını azaltmasını umut ediyor.

Bankaların açıklanan 2020 yılı ilk 6 aylık dönem kar zararları

 

Hindistan kamu bankalarını özelleştirecek

 

Alman bankalara kaçakçılık baskını