Simit Sarayı, 2002 yılında Mecidiyeköy'de açılan ilk mağaza ile başladı yolculuğuna. 2005 yılında TÜBİTAK işbirliği ile Türkiye'nin ve dünyanın ilk simit fabrikasını hayata geçiren şirket, bu hamleyle büyümesine de ivme kazandırdı. 2010 yılında ise marka yurtdışında şubeleşmeye başladı. Bugün 21 ülkede 408 mağazası bulunan Simit Sarayı, günde yaklaşık 1 milyon kişiye hizmet veriyor. Geçtiğimiz yıl Avrupa üssü olarak konumlandırdıkları İngiltere'nin Londra şehrinde de 3 bin metrekarelik üretim tesisini devreye aldıklarını söyleyen Simit Sarayı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kavukçu, "Dünyanın ilk Türk gıda perakende zinciri olma hedefimiz var. Bu yolda ilerlemekten mutluluk duyuyoruz" diye konuşuyor.
Çok yakında Lübnan, Avusturya ve Katar'da yerlerini alacaklarının bilgisini veren Kavukçu, Ekonomist'ten Fatoş Bozkuş'un sorularını yanıtladı.
-Simit Sarayı 2002'de ilk mağazasını açmasının ardından nasıl bugünlere geldi?
-2002 yılında Mecidiyeköy'de İlk mağazamızı açtık, 2004 yılında mağaza sayımız 18'e ulaşmıştı. 2005 yılında TÜBİTAK İşbirliği ile Türkiye'nin ve dünyanın ilk simit fabrikasını hayata geçirdik, bununla beraber büyümemiz de İvme kazandı. Franchise sistemine geçiş ve SAP veri-bilgi yönetimi sistemleri ile otomasyon da şirket için önemli dönüm noktaları arasında. 2010 yılı itibariyle yurtdışı yolculuğumuz başladı, ilk mağazamızı Hollanda'nın Lahey şehrinde açtık. Aynı dönemde mağazalarımızda konsept değişikliğine gittik. Yeni pazarlarda yakaladığımız başarı bizi yurtdışında daha büyümeye teşvik etti. Hollanda'dan sonra Almanya, Suudi Arabistan, Amerika, Belçika, İsveç, İngiltere, Birleşik Arap Emirlikleri gibi 21 ülkeye yayıldık.
-Bugün kaç şubeniz bulunuyor?
-Şu anda 21 ülkede 408 mağazamız var. Günde yaklaşık 1 milyon kişiye hizmet veriyoruz fakat hayal ettiklerimizin daha çok başındayız.
-Üretiminizi nerede gerçekleştiriyorsunuz?
-Dünyanın ilk ve tek simit fabrikası olan İstanbul Sancaktepe'deki tesisimiz 2005 yılında kuruldu. 2015 yılında fabrikamızı büyüttük ve dünya kalitesinde üretim yapan, son teknolojiyle donatılmış ve dünyanın en yüksek kapasiteli çiğ donuk-pişmiş donuk simit üretim tesisine sahip "Esnek Simit Üretim Hattı" devreye girdi. Toplam 10 bin metrekarelik alanda faaliyet gösteren fabrikamız dünya çapında güvenlik sertifikalarına sahip.
Bu fabrikamız dışında Türkiye'de farklı ürün grupları üzerine çalışan iki farklı üretim tesisimiz daha var. Biri Tuzla Organize Sanayi Bölgesi'nde 2010 yılında kuruldu, yaklaşık 7 bin metrekarelik bir alanda üretim yapmakta; diğeri ise Antalya Organize Sanayi bölgesinde hizmet veriyor.
-Yurtdışında da bir üretim tesisi kurdunuz değil mi?
-Geçtiğimiz yıl Avrupa üssü olarak konumlandırdığımız İngiltere'nin Londra şehrinde de 3 bin metrekarelik üretim tesisimizi devreye aldık.
-Şu anda kaç kişiye istihdam sağlıyorsunuz?
-Bünyemizde yaklaşık 10 bin 500 kişi çalışıyor.
-2017'ye ilişkin yatırım ve iş planınızda neler var? Bu yılı ne kadarlık bir büyüme ile kapatma niyetindesiniz?
-2017 yılında da hız kesmeden büyümeye devam edeceğiz. Mevcut pazarlarda mağaza sayımızı arttıracak ve yeni pazarlara adım atacağız, iş planlarımız doğrultusunda 2017 yılında 150 yeni mağaza açmayı hedefliyoruz, İngiltere, Hollanda ve Orta Doğu pazarlarında hızla büyürken; Lübnan, Avusturya ve Katar gibi yeni pazarlara gireceğiz.
-Bu gelişmeler çalışan sayınızı nasıl değiştirecek?
-2017 yılında bünyemizde çalıştırdığımız kişi sayısı üzerine; İngiltere'de açacağımız üretim ve lojistik Avrupa merkezi, Avrupa ve Ortadoğu bölgelerinde açılacak yeni mağazalar ve İstanbul genel merkez destek kadrolarına yönelik 4 binden fazla kişiye istihdam sağlayacağız.
İnsan kaynakları bizim için son derece önemli bir fonksiyon, hedeflediğimiz büyüme ancak doğru insan kaynağı ile mümkün. Bu noktada da İşveren markası olma misyonuyla Simit Sarayı Akademi diye bir platform kurduk. Farklı pozisyonlara yönelik insan kaynağı yetiştiriyoruz. Akademi'ye olan yatırımlarımız da 2017'de de artacak.
-Sizi pazardaki mevcut şirketlerden ayıran özellikleriniz neler?
-Simit Sarayı, pazarda yeni bir kategori oluşturan bir marka oldu ve kendi kategorisinin öncü markası. Arkamızda markanın çok ciddi bir gücü var. Simit Sarayı herkesin markası. Yaygın mağazaları, lezzeti, ürün kalitesi, ulaşılabilir fiyat politikası, mağazalarında sunduğu müşteri deneyimi ile rakiplerinden ayrılıyor. Dünyada da 'bakery' konseptine olan rağbet, farklı ve etnik ürünler deneyimlemeye yönelik eğilim Simit Sarayı için fırsata dönüşüyor. Yurtdışında bulunduğumuz pazarların dinamiklerini iyi anlıyor, nabzı tutuyoruz. Ürün gamımızı pazara göre optimize ediyoruz. Yurtdışında 'Glocal' akımı ile hareket ediyoruz. İşi global düşünmekle beraber, yerel izleri takip ederek davranıyoruz.
-Şirket olarak bugüne başarıyla gelmenizin altında yatan unsurlar size göre neler?
-Özgün ve yaratıcı bir iş modeli geliştirdik, doğru lokasyonlarda konumlandık. Ulaşılabilir fiyat politikamızla herkesin buluşma noktası olduk. Ürün kalitemizden hiç bir zaman ödün vermedik. Diğer taraftan; kurumsallaşma üzerine yapılan yatırımlar bizim ayrışmamızda etkili oldu. Bilgi teknolojileri, AR-GE ve üretime doğru zamanda doğru yatırımlar yaptık.
DONUKTA DA İDDİALI
Simit Sarayı'nın 2016'da da başladığı ve 2017 yılında daha da büyüteceği bir diğer iş alanı ise toptan donuk ürün pazarı. Perakendenin yanı sıra toptan işine girdiklerini söyleyen Abdullah Kavukçu, bu alandaki çalışmalarını ise şöyle anlatıyor: "İlk Migros'ta donuk zincirle konumlandık. Ürünlerimizi
tüketicilerimizin mutfaklarına sokmuş olduk, daha fazla okazyonu sahiplenmek adına da bir adım oldu. Artık evde Simit Sarayı'nın sıcak simidini yemek, misafirlere Simit Sarayı kurabiyeleri, börekleri ikram etmek mümkün. Bu alandaki talep de çok büyük ve bizi heyecanlandırıyor."