BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemZekeriya Öz'ü kim ziyaret etti?----

Zekeriya Öz'ü kim ziyaret etti?

Zekeriya Öz'ü kim ziyaret etti?
09 Ocak 2014 - 00:14 www.finansgundem.com

​Zekeriya Öz'ün Başbakan Erdoğan tarafından kendisiyle görüşmek üzere gönderildiğini söylediği isim hakkında flaş bir iddia öne sürüldü

Yolsuzluk soruşturmasından sorumlu olan ve Bakırköy Başsavcı Vekilliği'ne atanan Zekeriya Öz, yaptığı basın açıklamasında Başbakan Tayyip Erdoğan ’ın operasyonu durdurması için kendisine iki kişi gönderdiğini ileri sürdü. Başbakan Erdoğan ’ın iddiaları yalanlamasına karşın, Öz’ün aktardığı buluşmanın gerçekleştiği ve açıklamasında bahsettiği “yüksek yargı kökenli” hukukçunun Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu olduğu öne sürüldü.


T24'ün haberine göre Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) hakkındaki iddiaları yanıtlamasına izin verdiği Savcı Zekeriya Öz, gün içinde hem yazılı açıklama yaptı, hem de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Öz, yazılı açıklamasında Başbakan’ın yolsuzluk soruşturmasını durdurması için kendisine iki kişi gönderdiğini ileri sürdü. Öz, “Başbakan tarafından gönderilen yüksek yargı kökenli 2 kişiyle Bursa'da görüştüm. Bu kişiler bana 'bizzat Başbakan'dan özür dile. Soruşturmayı durdur' dedi” ifadelerini kullandı. 

Açıklamadan kısa bir süre sonra Singapur’da olan Başbakan Erdoğan, Zekeriya Öz’ün iddiasına yanıt verdi. Başbakanlık kaynakları Erdoğan’ın iddiayı “tümüyle iftira” olarak nitelediğini aktardı. 

Zekeriya Öz'ün 'ağabeyi' 
Ancak Zekeriya Öz’ün yolsuzluk soruşturması başladıktan sonra, 22 Aralık 2013’te tarif ettiği gibi “yüksek yargı kökenli” bir isimle buluştuğu öne sürüldü. Bu kişinin, kariyerinde Bursa hakimliği de bulunan, 2005’te başlayan Yargıtay üyeliği ardından 2012’de TBMM Genel Kurulu’nca ilk Kamu Başdenetçisi olarak atanan Nihat Ömeroğlu olduğu aktarıldı. 

Öz’ün kamuoyunda “Ombudsman” olarak bilinen Ömeroğlu’na “ağabey” diyecek düzeyde bir yakınlık duyduğu belirtilirken ilgili buluşmanın Öz’ün ailesinin de yaşadığı Bursa’da gerçekleştiği konuşuluyor. Aktarılanlara göre, Öz ile Ömeroğlu, yolsuzluk operasyonu başladıktan altı gün sonra, 22 Aralık’ta Bursa’daki Crowne Plaza Otel’de buluştu. 

Erdoğan oğlunun nikah şahidi olmuştu 
Ömeroğlu, öldürülmeden önce gazeteci Hrant Dink hakkında mahkumiyet kararı veren Yargıtay Genel Kurulu'nun üyesi olarak da biliniyor. Başbakan Erdoğan, henüz Yargıtay üyesi olduğu 2010 yılında Ömeroğlu'nun oğlu Burak Ömeroğlu'nun nikah şahitliğini yapmıştı. 

Savcı Zekeriya Öz’ün HSYK’dan aldığı izin üzerine bugün (8 Ocak 2014) yaptığı yazılı açıklamanın ilgili bölümü şöyle: 

“Hakkımdaki bu iddialar (Öz, “Dubai’deki tatilinin faturasını yolsuzluk soruşturması kapsamında gözaltına alınan iş adamı Ali Ağaoğlu’nun ödediği” ve “iki sene içinde 22 kez yurt dışına çıktığı” iddialarını kast ediyor- T24) Sayın Başbakan tarafından açıklanmadan önce Yüksek Yargı kökenli olan, daha önceden tanıştığım ve saygı duyduğum iki kişi bizzat Sayın Başbakan tarafından bana gönderilmiştir. Bursa’da bir otelde görüştüğüm bu kişiler Sayın Başbakan’ın bana çok kızgın olduğunu, hakkımda ağır laflar ettiğini, bir mektup yazarak kendisinden özür dilemem gerektiğini, hükümete yönelik soruşturmaların derhal durdurulmasını, aksi takdirde zarar göreceğimi ve bunun sonuçlarının benim için ağır olacağını, emniyete neden gittiğimi, bunun herkesi çok kızdırdığını söylediler. Tehdit niteliğindeki bu haberi getiren kişilere, soruşturmanın benim dışımda vicdanları ve kanunlar çerçevesinde görev yapan savcılar tarafından yönetildiğini, kaldı ki kuvvetli deliller nedeniyle bir çok şüphelinin tutuklandığını, kuvvetli deliller bulunduğunu, emniyet müdürlüğüne yeni atanan personelin şüphelilere sorulmak için hazırlanan soruları değiştirdiği yolunda bir ihbar yapılması üzerine gittiğimi ve sorulacak soruları kapalı zarf içinde mühürlü olarak teslim aldığımı, başıma gelecek en kötü şeyin ölüm olduğunu, görevim nedeniyle ölmem halinde de görev şehidi olacağım için bunun benim için şeref olduğunu ifade ettim. Bu cevabımdan sonra çok zarar göreceğim bana söylendi. 

Daha sonra kamuoyunda ikinci yolsuzluk operasyonu olarak isimlendirilen dosyada ilgili savcılarla görüşerek bu soruşturmaya müdahale etmem gerektiğini, işin farklı boyutlara kaydırılmasını, bu konuda yardımcı olmam gerektiği söylendi. Ben de o soruşturmadan bilgimin olmadığını, soruşturmanın TMK 10. maddesiyle ilgili yetkili başsavcı vekilliği tarafından yürütüldüğünü belirttim Bu gelişmeden bir gün sonra Sayın Başbakan tarafından şahsıma yönelik gerçek olmayan iddialar dile getirildi. Bazı basın yayın organları da bundan sonra şahsıma yönelik yıpratma kampanyasına başladı ve halen bu saldırılar devam etmektedir. Bu konuda gönderdiğim tekzipler de yayınlanmamaktadır.”
YORUMLAR (4)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • İNANAMADIK...09 Ocak 2014 09:29

    Ne Başbakan 'a ne de Ali Ağaoğlu'na bundan sonra bizleri kimse inandıramaz. İnsan makamından utanır. Milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyorlar. Hele bu kadar yargıya ve emniyete baskı ve müdahale boşuna değilmiş...

  • yuh09 Ocak 2014 08:19

    Yuh hala hırsızı savunabilme yeteneği gösteren ne kafalı oldukları meçhul insanlar türeyebilir. Bu hükümetin hangi icraatı küçük yatırımcıyı korudu. Yolunacak kazdan öteye gidemediniz. Hadi cevap bekliyorum

  • ENDİŞE09 Ocak 2014 03:22

    Herşey yavaş yavaş ortaya çıkıyor,,başbakanın bizzat ğazetecilere adamın 22 defa yurtdışına çıktığını söylemesinin ardından ,,adam ispat etsinler istifa edeceğim diyor..ağaoğlu tatile yolladı deniliyor,,gittiği otelden açıklama geldi,böyle bir fatura sözkonusu değil,ödenen parada cuzi bir para,,şimdi biz bu iftiraları atanlara nasıl inanalım?...insan şöyle düşünmeden edemiyor..!kendinden şüphen yoksa,daha önceleri italyadaki temiz eller oparasyonunu örnek gösterip kahraman ilan ettiğin adam soruşturma yapmışsa,kenara çekileceksin kendi içindeki çürük elmaları tek tek görme imkanı bulacaksın..sonrada onlardan kurtulup gerekenin yapıldığını halka göstereceksin,,bunu yapmıyorsan,demekki işin ucu sana kadar uzanıyor.!bir başbakan devletin savcısı ile şu durumu yaratacak hallere düşmüşse,vay bu ülkenin haline.!!biz anayasa değişikliğinde ,üstünlerin hukuku değil,hukukun üstünlüğü olacak tezine inanıp evet dedik......HSYK nın tek bir adama bağlı bir hale getirilmek istenmesi demek üstünlerin hukukunun devreye girmesi demek ,verdiğimiz evet oyunun boşa gitmesi demek..!!hayır oyu verenler kandırıldığımızı söylüyorlardı,,haklı çıktılar.!!

  • ACI09 Ocak 2014 01:28

    Yolsuzlugu kapatmaya calısan ombudsman uşaklar olduğu müddetçe; savcılara iftira eden aga oglu ağalar olduğu müddetçe durustluk artık suc olduğu müddetçe bu toplum ihya olmaz olamaz haksızlar tiyatrocular tacirler somurur durur ama en sonunda bu toplumu bitirirler..Cok acı cooooook