BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara Piyasa YASED Ar-Ge Çalıştayı düzenledi----

YASED Ar-Ge Çalıştayı düzenledi

 YASED Ar-Ge Çalıştayı düzenledi
23 Ekim 2013 - 15:56 www.finansgundem.com

YASED, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın işbirliğinde, Türkiye’nin Ar-Ge ekosistemini iyileştirecek yol haritasının ilk adımlarını attı

Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Ar-Ge Çalışma Grubu tarafından hazırlanan ‘Uluslararası yatırımcıların Ar-Ge yatırımlarını Türkiye’ye çekme konusundaki gereksinimlerin belirlenmesi’ başlıklı rapor, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile düzenlenen çalıştayda açıklandı. Çalıştaya ilgili diğer bakanlık ve kurumların üst düzey yetkilileri il, görüş ve değerlendirmeleriyle raporun hazırlanmasına destek veren Türkiye’deki önde gelen uluslararası yatırımcı şirketlerin üst düzey yöneticileri de katıldı.  
“Türkiye’nin Ar-Ge ekosistemi iyileştirilmeli”
Toplantının açılış konuşmasını yapan YASED Yönetim Kurulu Üyesi Müjdat Altay, Ar-Ge’nin uluslararası yatırımların katma değer yarattığı en önemli kanallardan biri olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Dünyada sanayide yapılan tüm Ar-Ge faaliyetlerinin üçte ikisinden fazlasını uluslararası firmalar gerçekleştiriyor. Türkiye’nin Ar-Ge yoğunluğunda kayda değer artış sağlanması ve ArGe alanındaki hedeflerine ulaşması için, uluslararası firmaların bu alandaki yatırım ve faaliyetlerini başka ülkeler yerine Türkiye’de yapmalarını sağlamamız gerekiyor. Ar-Ge raporumuz için görüş veren üyelerimizin global Ar-Ge harcamalarının toplamı yaklaşık 200 milyar dolardır. Küçük bir hesaplamayla, bu yatırımın sadece %10’unu başka ülkeler yerine Türkiye’ye çekebilirsek, bu 20 milyar dolarlık ek yatırım girişine denk gelir. Yaptığımız bu çalışmanın amacı, nokta atışıyla Türkiye’ye yapılacak Ar-Ge yatırımında kayda değer artış sağlayabilecek, Türkiye’de faaliyet gösteren söz konusu uluslararası şirketlerin tepe yöneticilerinin Ar-Ge yatırım ortamı iyileştirmeleri hakkında görüş ve somut önerilerini almaktı.”
Altay, Türkiye’nin Ar-Ge ekosisteminin iyileştirilmesi ve bu kapsamda gerekli politikaların ve eylem önerilerinin belirlenmesinin önemine dikkat çekerek, YASED olarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile düzenledikleri Ar-Ge Çalıştayı’nın bu amaca hizmet edeceğine inandıklarını kaydetti. Altay, YASED Ar-Ge Stratejik Komisyonu ile proaktif olarak mevcut çalışmalara katkı sağlanmasının sürdürüleceğini belirtti.
Türkiye’nin 2023’te dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer almak üzere rekabet edebilirliğini güçlendirmesi gerektiğini, bunu da ancak Ar-Ge ve inovasyon gücünü artırmakla gerçekleştirebileceğini söyleyen Altay, sözlerine şöyle devam etti:
“Ar-Ge konusunda yenilikçi politikaların ve eylem önerilerinin belirlenmesi, ortaya konması gerekiyor. Uluslararası yatırımcıların Ar-Ge yatırımlarını Türkiye’ye çekmek için gereksinimlerin belirlenmesi konusunu, ilk kez Yatırım Ortamını İyileştirme ve Koordinasyon Kurulu (YOİKK) Fikri Sınai Mülkiyet Hakları ve ArGe Teknik Komitesi’nde dile getirdik.  
- Türkiye’deki Ar-Ge eko sistemini rakip veya potansiyel rakip ülkelerden daha iyi seviyeye getirmeyi hedefleyen bir program yapılması, ölçülebilir hedeflerin belirlenmesi ve uygulanmasının takip edilmesi,
-Türkiye’deki Ar-Ge desteklerinin durumunu, bütünsel bir anlayışla mevcut ve potansiyel rakip ülkelerdeki kamu Ar-Ge ve lokal Ar-Ge desteklerinin toplamıyla periyodik olarak karşılaştıracak bir yapının kurulması,
Başlıklarındaki iki önerimiz, YOİKK’in eylem planına alındı. Altay, “Geniş kapsamlı ve gerçekleştirilmesi hiç de kolay olmayan bu iki eylemi, Türkiye’nin rakiplerinin önüne geçmesi açısından önemli adımlar olarak görüyoruz. Görüşlerimizin hükümet nezdindeki bir plan dâhiline alınması, bizi daha da heyecanlandırdı ve motive etti. Böylece, hızlı bir şekilde hazırlıklara başladık ve 9 aylık titiz bir çalışma süreci sonucunda raporumuzu ortaya çıkardık.”
Ekonomi Bakanlığı, Ekonomik Araştırmalar ve Değerlendirme Genel Müdürü Ömür Demir Kızılarslan, yaptığı konuşmada şunları belirtti:
“Bakanlığımız bünyesinde koordine ettiğimiz ve YASED’in etkin bir şekilde görev aldığı Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu YOİKK platformunda ArGe faaliyetlerinin geliştirilmesine yönelik önemli çalışmalar yürütüyoruz. Ayrıca, 2023 Türkiye İhracat Strateji ve Eylem Planı kapsamında çalışmalarımız da sürmektedir. 2012 sonunda Yüksek Planlama Kurulu (YPK) kararı olarak uygulamaya konan GİTES’in (Girdi Tedarik Stratejisi) eylem planlarında işaret edilen ve Ar-Ge’de önceliklendirme gerektiren alanlar, sanayinin ihtiyaç duyduğu girdiler dikkate alınarak belirlenmiştir. Bu konuda teşviklerin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Diğer yandan kamu alımlarının, yerli üretimin, teknoloji transferinin ve ArGe’nin desteklenmesi için kullanılması yönündeki çalışmalara, bakanlık olarak önemli destekler ve katkılar sağlıyoruz. Yatırım teşviklerinin geliştirilmesini ve 5’inci bölge teşvikleri ile ArGe faaliyetlerinin sonucunda geliştirilen ürünlerin üretimini destekliyoruz. Bu çalıştayın Türkiye’nin çok önemli bir konusu olan Arge ile ilgili bilgi birikimi ve farkındalığın arttırılmasına önemli katkılar sağlayacağına inanıyor, YASED’e bu özenli çalışma için teşekkürlerimi sunuyorum”
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu, açılış konuşmasında şunları dile getirdi:
“Biz Türkiye olarak hükümetimizin ortaya koyduğu 2023 yılı vizyonu ile ekonomik paradigmamızı geliştirip ülkemizi Dünyanın en gelişmiş 10 büyük ekonomisi haline getirmek istiyoruz. İnanıyoruz ki günümüzde, kalkınma için, refah için vazgeçilmeyecek yol, bilgi ekonomisine geçmektir. Bu bilimin, teknolojinin, bilginin, Ar-Ge’nin hâkim unsur olduğu, yüksek katma değerli ürün ve hizmetlerin geliştirildiği ve üretildiği bir ekonomi anlamına geliyor. Bilimi, teknolojiyi, bilgiyi önceleyen ona dayanan bir ekonomiye geçmeyi başaramazsak 2023 hedeflerine de varamayız, bulunduğumuz noktayı da koruyamayız. Bu yüzden bu konudaki çalışmalar büyük önem taşıyor. YASED’in hazırladığı Ar-Ge raporu ve rapor çerçevesinde düzenlenen Ar-Ge çalıştayı bu anlayış açısından çok önemli. Türkiye’nin dünya çapındaki Ar-Ge faaliyetlerinin bir parçası olarak konumlanmasını istiyoruz. Dolayısıyla, Türkiye’de bulunan Ar-Ge merkezlerinde sadece Türkiye’deki faaliyetlerle ilgili değil, dünya pazarına sunulan ürün ve hizmetlere yönelik gerçek Araştırma ve ürün/hizmet geliştirme yapılmasını arzu ediyoruz ve esas olarak bu sebeple destekliyoruz. YASED’in Ar-Ge raporunun ve bu önemli çalıştayın ülkemizin dünya çapında bir ArGe merkezi olarak algılanmasına yönelik önemli bir gelişme olduğunu düşünüyorum. Temennim, Ar-Ge konusunda fikir alışverişlerinde bulunma imkânı yakaladığımız bu tip verimli çalışmaların artması ve geliştirilmesidir.”25 uluslararası firmadan 30 yetkili ile gerçekleştirilen anket sonuçları:
Türkiye’de Ar-Ge faaliyetinde bulunan YASED üyesi şirketlerde doktoralı istihdamı oranı %1 oranındadır. Bu konuda en büyük pay, ilaç sektöründedir.
Ankete katılan şirketler Ar-Ge finansmanlarının neredeyse tamamını öz kaynaklarından karşılamaktalar.
 Beyaz eşya ve otomotiv 5746 sayılı kanun kapsamında, Ar-Ge merkezlerinden en çok yararlanan sektörler olarak öne çıkmaktadır.
Şirketler kendi öz kaynakları dışında en çok TÜBİTAK-TEYDEB ve SANTEZ Ar-Ge fonlarını kullanıyorlar.
Türkiye’de Ar-Ge faaliyeti gösteren uluslararası şirketler, Türkiye’nin pazar potansiyelini en büyük avantaj olarak gösteriyor. Ankete katılan şirketlerce belirlenen en önemli Ar-Ge Eko Sistem özelliği “kalifiye eleman” olarak belirtilirken, bunu “pazar potansiyeli”, “kurumsal Ar-Ge destek mekanizmaları” ve “personel maliyeti” takip ediyor.
Türkiye’nin kısa vadede uluslararası Ar-Ge yatırımı çekebilmek için rekabet etmesi gereken ülkeler, Polonya, Rusya ve Hindistan.
 İki yıl öncesine göre, Türkiye’nin genç ve artan nüfusu, güçlü yön olmaktan fırsata dönüştü.
Daha önce güçlü olduğumuza inandığımız Ar-Ge altyapısı, ileri teknoloji hedeflerine yöneldikçe zayıf gözüken ve güçlendirilmesi gereken bir yön olarak karşımıza çıkıyor.
Zayıf yönlerimizden: Üniversitelerin ileri teknoloji alanlarında yeterli sayıda ve nitelikte uzman yetiştiremiyor ve üniversiteler sanayi ile etkileşimde yetersiz kalıyor.
Önceleri bir fırsat olarak değerlendirilen “gelişen teknolojilerle bilgiye hızlı erişim” artık olgunlaşmış ve güçlü bir özelliğe dönüşmüştür.
Türkiye’nin dışarıdan görünümü artık zayıf bir özellik değil. Bu, Ar-Ge konusunda bir fırsata işaret ediyor.
Mevcut Ar-Ge politikalarındaki istikrarsızlık ve Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ve Merkezlerine yönelik mevzuat ve kapsam darlıkları da zayıflık olarak değerlendiriliyor.
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)