BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro Ekonomi'Türkiye para politikası zor durumda'----

'Türkiye para politikası zor durumda'

'Türkiye para politikası zor durumda'
21 Ekim 2011 - 15:40 www.finansgundem.com

Financial Times gazetesi, gecelik borç verme faizinin artıran Merkez Bankası’nı eleştirdi

Financial Times gazetesi, gecelik borç verme faizinin artıran Merkez Bankası’nın “yeniden tutumunu değiştirdiğini artık ufukta faiz indirimleri değil, daha yüksek faizlerin olduğu”nu savundu.
Merkez Bankası’nın gecelik borç verme faizini artırması, yurt dışında bir “tutum değişikliği” olarak yorumlandı. Financial Times gazetesi, Türkiye’nin para politikasının “köşede sıkıştığı”nı öne sürerken Merkez Bankasına yönelik “İnatçılıkla büyük miktarlarda döviz satmayı sürdürürse eğer, bu yakında ülkenin risk primini artırıp bankanın kredibilitesi için uzun vadeli bir sorun yaratabilir” görüşlerini de yansıttı.
Ekonomi gazetesi Financial Times “Türkiye’nin Para Politikası Köşede Sıkıştı” başlığı ile yayımladığı haber analizinde Merkez Bankası’nın, faiz oranlarını 50 baz puan düşürerek piyasaları şaşırmasından iki ay sonra “yine tutumu değiştirdiği”ni belirterek, “Şimdi ufukta yeni indirimler değil, daha yüksek Faiz oranları vardır” sözlerini kullandı.
Merkez Bankası tarafından Perşembe günü yapılan açıklamada “söylediklerinden çok söylemedikleri” ile daha dikkat çektiğini savunan gazete, açıklamada son dönemde yeni faiz indirimlerin gelebileceği işaretini vermek için kullanan ifadelere yer vermediğini kaydetti. Gazete şöyle devam etti:
“Banka’nın tavrı değişikliğinin nedeni çok açıktır, yani son bir yılda hem dolara, hem de Euro’ya karşı yüzde 20’yi aşkın değer kaybeden Türk lirasının zayıflığıdır.
İlk başta banka, liranın değer kaybından yana olmuştu ama düşüş sürerken daha yüksek ithal fiyatları nedeniyle enflasyon üzerinde yaptığı etki konusunda giderek daha da kaygılandı. Şimdi işler, köşede sıkıştığı gibi. Hem banka, hem hükümet, enflasyonun, yüzde 5.5’lik yıl sonu hedefini ıskalayacağını kabul etmiş bulunuyor. Hükümet, artık yüzde 8 enflasyon bekliyor.”
“DÖVİZE MÜDAHALE POLİTİKASININ BAŞARISININ SINIRLI”
İngiliz gazetesi, geçen hafta getirilen ÖTV artışlarının, enflasyonu daha da yükseltebileceğini belirtirken bunda da birçok şirketinin vergi artışlarını fiyatları daha da artırmak için bahane gibi kullandıklarına dikkat çekti.
Merkez Bankası’nın liranın değer kaybını durdurmaya amaçlayan müdahale politikasının “sınırlı başarısı olduğu, sürdürülebilir olmayabileceği” öne sürüldüğü haber analizinde, piyasa kaynaklarına göre, Salı günü yapılan ilk doğrudan müdahalenin en az 500 milyon dolar satıldığı ancak liranın pek kıpırdamadığını, halbuki Merkez Bankası’nın altın dahil 90 milyar dolar gibi “sınırlı” rezervleri olduğu belirtildi.
“MERKEZ’İN PEK BİR HAREKET ALANI KALMADI”
Bu durumda bir şeyler yapılması gerektiğini ve “para politikasında bir kaymaya gidildiği”ni yazan gazete, EkspresInvest’in Merkez Bankası’nın lirayı savunmak için pek hareket alanının kalmadığını savunurken, “İnatçılıkla büyük miktarlarda döviz satmayı sürdürürse eğer, bu yakında ülkenin risk primini artırıp bankanın kredibilitesi için uzun vadeli bir sorun yaratabilir” yorumunu yansıttı.
FT, EkspresInvest’in enflasyonun yıl sonunda, hedefi katlayarak yüzde 10 gibi yüksek bir düzeyde gerçekleşebileceği uyarısına da yer verdikten sonra “İronik olan şey, bunun, Ankara’nın başlıca kaygısının, aşırı ısınmış bir ekonomiyi frenlemek yerine talebin devamını sağlamak olduğu bir ortamda meydana gelmesidir” diye yazdı.
Hem Merkez Bankası’nın, hem de hükümetin, ekonominin yavaşladığını gösteren verilere vurgu yaptıklarına, Euro bölgesindeki ciddi krizinin de Merkez Bankası’nı Ağustos’ta faizleri indirmeye zorladığına dikkat çekildiği haber analizinde Ankara’nın kısa bir süre önce bankalara kredideki büyümeyi yavaşlatma çağrılarını yaptığına dikkat çekildikten sonra “Şimdi ise, açıkça verilen mesaj ise, kredi büyümesini azaltmanın o kadar önemli olmadığıdır” denildi.
“CARİ AÇIK HEDEFLERİ PEK İDDİALI DEĞİL”
FT, hükümetin cari açığını düşürmeye yönelik “pek iddialı olmayan” hedefleri ortaya koymasının “büyümenin başlıca öncelik olduğu”nu ortaya koyduğunu belirtirken, “Yani, Türkiye, hem merkez bankası, hem de hükümetin büyümenin devamını sağlamak istediği bir dönemde daha yüksek faiz oranları üzerinde düşünebilir. Zaten hiç kimse, asla, makroekonomik politikanın kolay bir şey olduğunu söylememişti ki” ifadelerini kullandı.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)