BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemŞok itiraf: FETÖ'cü polisler PKK ile mücadele etmiyordu----

Şok itiraf: FETÖ'cü polisler PKK ile mücadele etmiyordu

Şok itiraf: FETÖ'cü polisler PKK ile mücadele etmiyordu
20 Aralık 2017 - 07:34 www.finansgundem.com

FETÖ'nün Mülkiye yapılanması davasının dünkü duruşmasında ifade veren eski polis Yunus Dolar, polis müdürlerinin yüzde 70'inin cemaatten olduğunu ve Oslo görüşmelerini bahane ederek PKK'yla mücadeleye yanaşmadıklarını söyledi

FETÖ’nün Mülkiye yapılanmasına ilişkin davada, FETÖ’den ihraç edilen emniyet müdürü Yunus Dolar SEGBİS aracılığıyla tanık olarak dinlendi. Dolar, “İstanbul’da 120 emniyet müdürü vardı. 75-80’i cemaattendi. Türkiye genelinde bu oran rütbelilerde yüzde 70’in altına düşmez” dedi.

Dolar, özetle şunları söyledi:

LAPTOP’TAN TALİMAT VERİLİRDİ

“Son olarak 2010 ile 2014 Temmuz ayında İstanbul’da emniyet müdür yardımcısı olarak görev yaptım. 17-25 Aralık sonrası cemaatle ilişkimi kestim. Ağustos 2016’da etkin pişmanlık kapsamında ifade verdim. Bu ifademde Hüseyin Çapkın’ın cemaatçi polis müdürleri tarafından yönlendirilmeye çalışıldığını söylemiştim. 2010 yılında Erzincan’dan İstanbul’a döndüğümde Balyoz, KCK, MİT Müsteşarı’nın ifadeye çağırılması gibi soruşturmalar nedeniyle İstanbul gündemdeydi. Bu operasyonları yapan istihbarat, terör ve kaçakçılık şubesinin müdürlerinin tamamı cemaatçiydi.

Erol Demirhan’ın laptop’u olurdu. O laptop ile emniyet imamıyla irtibatlı olup diğer şube müdürlerine ‘şunu söyleyeceksin, bunu söyleyeceksin’ derdi. ‘Toplantılarda bizim istediğimiz gibi sonuç çıkacak’ dediğine şahidim. Çapkın, bu taleplerin adliyeden geldiğini düşünerek ‘Hukuki çerçevede gereğini yapın’ diyordur herhalde. Böyle bir organizasyon karşısında bir kişinin farklı bir tepki göstermesi, farklı bir şekilde davranması mümkün değil. Şube müdürleri her şeyi kanun çerçevesinde yapıyor gösteriyorlardı.

Bu yapı ile ortaokul sonunda tanıştım. Ergenekon operasyonlarının başlangıcına kadar bu yapının içinde oldum. Çapkın, il emniyet müdürü bazında bu yapı ile iltisaklı olsaydı sohbetlerde adını duyardım. İstanbul’da 120 emniyet müdürü vardı. Bunlardan 75-80’i cemaattendi. Türkiye genelinde ise bu oran rütbelilerde yüzde 70’in altına düşmez. Polis memurlarında ise yüzde 50’nin altında olacağını sanmıyorum. Çapkın, İzmir’den İstanbul’a geldikten sonra tayinini istediği 15-20 müdür vardır diye düşünüyorum.

DÜZ BİR YURDUM İNSANI

Cemaatçi müdürler PKK’ya operasyonlarda çok istekli değillerdi. Oslo görüşmelerinden haberdardılar. ‘Biz mücadele ediyoruz. Onlar müzakere ediyor. Onlar müzakere ederse biz mücadele etmeyiz’ şeklinde bir tutumları vardı. Hüseyin Çapkın düz bir yurdum insanıdır. PKK ile mücadele edilmesi taraftarıydı. Bu yöndeki taleplerini istihbarat ve terör müdürlerine iletiyordu.” (Hürriyet / Ayşegül Usta)

ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Guven timi20 Aralık 2017 09:24

    En çok saldırının ve can kaybının 17 Aralık sonrası sürgünler sonrasında olduğuna bakılırsa deli saçması bir iddia. Hatırlayin patlamaları filan, hepsi 17 Aralık sonrasında yapılan sürgünlerin doğurduğu tecrübesiz polis atamalarından olduğunu hatırlayacaksınız. Ah hafıza ah... Bu toplumla kedinin fareyle oynadığı gibi oynamak o kadar kolay ki, herşeye inanır çünkü. ayrıca güçlüyu sever hep.