BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemProf. Ercan Marmara depremi için tarih verdi----

Prof. Ercan Marmara depremi için tarih verdi

Prof. Ercan Marmara depremi için tarih verdi
03 Mart 2016 - 06:45 www.finansgundem.com

Türkiye'de 8'in üstünde deprem olmaz... Marmara depremi en erken 2045'te... 7.5 büyüklüğünde depremde İstanbul'da yıkılacak bina oranı yüzde 2

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, "Bugün Marmara 17’nci depremini bekliyor. Baktığımızda yaklaşık 2045 çıkıyor. 2030 yılında olabilir mi? Olamaz. Hiçbir zaman erken olmamış" dedi.

Karabük Üniversitesi’nde düzenlenen ’Doğal Afetler ve Afet Yönetimi’ konulu sempozyumda konuşan Prof. Dr. Ercan, dünya üzerinde her yıl 3.5 milyon deprem olduğunu, bunların yüzde 3’ünün Türkiye’ye düştüğünü söyledi. Türkiye’nin 1’inci derece deprem ülkesi olmadığını belirten Prof. Dr. Ercan, "Türkiye’de 8’den daha büyük depremler olmaz. Türkiye’nin en büyük depremi 1939 yılında Erzincan’da olan 7.9’dur. Türkiye’de daha büyük deprem olmamıştır. ’9 olur, 8.5 olur’ demek desteksiz atmaktır" dedi.

İstanbul ve hatta Kocaeli’nin kuzey tarafları ile Doğu, Orta ve Batı Karadeniz’in  Türkiye’nin deprem açısından en güvenli yerleri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ercan, "İstanbul’da sadece kıyı kısımları etki alanında. İstanbul’un büyük kısmı gayet sağlam. Hani İstanbul’da yerle gök birleşecekti? Bu doğru değil. İstanbul’daki yıkılabilecek yapı sayısı, 7.5 büyüklüğünde bir deprem olsa bile yüzde 1 veya 2’yi geçmez. Gölcük gibi İstanbul içinden bir kırık geçmiyor, daha çok ötesinden geçiyor. ’Kızılca kıyamet olacak’ gibi olaylar abartı ve bilim dışı oluyor. ’İstanbul’da deprem için hiçbir şey yapılmadı’ demek gerçekten çok acımasızlık. İstanbul’un jeolojik haritası çıktı" diye konuştu.

Deprem araştırması yapılırken Türkiye’nin bütün bilgilerinin yurt dışına gittiğini savunan Prof. Dr. Ercan, şöyle konuştu:

"İstanbul’da, Marmara’da o kadar çok çalışma yapıldı, adeta kanaviçe gibi örüldü. Bunun için bizim Fransız, İngiliz gemilerini getirip fiyaka atmaya gerek yok. Çünkü Marmara’nın bütün gizliliklerinin hepsi onlara gitti. İnsanın bir gizliliği olur. Bizim şu anda tam donanımlı aletlerimiz var. Depremleri biz günü gününe dinliyoruz. Hiç İstanbul içinden kırık geçmiyor. ’Büyük İstanbul depremi’ deniliyor. Nerede? Asla olmaz. Türkiye’de olmuyor ki. İki tane kırık, tek parçalı kırılır mı, kırılmaz. Çünkü bir şeyin işleyişi var. Bir tanesi Marmara Ereğlisi önünde olacaktır. Bunun da büyüklüğü aşağı yukarı 7 ile 7.2 arasında olacaktır. Hani 7.5’ten büyük olacaktı? Hani 8, hani 8.5 olacaktı? Asla. Bunu diyen varsa gelsin burada kanıtlasın."

Deprem oluşum sırası ile depremlerin oluş yılları arasında doğrusal bir ilişki gördüklerini ifade eden Prof. Dr. Ercan, "Bu doğrusal ilişkiye göre doğa hiç şaşmamış. Ancak beklenen zamanlardan daha geç zamanlarda deprem olmuş, beklenen zamanlardan önce hiç olmamış İstanbul’da. Hiç şaşmamış. Gecikmiş ama öncesinde olmamış. Deprem beklediğimiz zaman neresi? bugün Marmara 17’nci depremini bekliyor. Baktığımızda yaklaşık 2045 çıkıyor. 2030 yılında olabilir mi? Olamaz. Hiçbir zaman erken olmamış. Olası yıl 2075’e doğru gecikebilir. Hatta 2150 yılına kadar dahi gidebilir" dedi.
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Şermin deniz03 Mart 2016 17:55

    Ahmet Ercan zaten rehavet içinde olan halka şirin görünmek istiyor. Beklenen Marmara depremiyla Adlandırılan İstanbul depremi ülkenin bir çok yönden sonu olacak. Yüzbinlerce insan ölecek. Bir o kadar da sakat insan oluşacak. Hayatta kalanlar bile ''keşki biz de ölseydik bu faciayı görmeseydik ve yaşamasaydık ''diyecekler.Marmara bölgesinde çok kuvvetli bir deprem olacağını deprem uzmanlarınca bilimsel verilere dayanılarak ısrarla söyleniyor.Özellikle İstanbul Türkiye'nin kalbi. Burada büyük bir depremin kesin olacağı uzmanlarca söyleniyor ,yazılıp çiziliyor ve anlatılıyor. Bütün bu bilimsel görüşe rağmen siyaset kurumundan hehangi bir önlem alındığını , bundan bahsedildiğini,hatta siyasi parti proğramlarına ve söylemlerinde bu tehlikeden bahsettığini duydunuz mu? medyada hatta vatandaşta bu konuda bir duyarlılık var mı?cevabın hayır olduğunu söylediğinizi zannediyorum. Olması muhakkak bir deprimin beklentisi küçük bir Avrupa kentinde olsaydı nasıl önlemler alınır ,halk bilinçlendirilir ,maddi ve insan sağlığı nasıl ön plana alınırdı.Ne yazık ki ülkemiz yüzyıllara dayalı bir olumsuz düşünce ve anlayışların bizim yaşam davranışlarından buğüne gelindi. Yönetim umursamaz , halk bilinçsiz , kaderci anlayış denilen boşvercilik bizim ana düşüncemiz durumuna gelmiş, içinde bulunduğumuz hayat şartları da bunu beslemiş.Bu manzaranın değişeceğini kimse de beklemesin. Gelecek facianın sorumlusu da biz olacağız. Yine de fay hattında birikmiş enerjinin daha az zayiat vermesi dilegiyle