Merkel o açıklamasından pişman olduğunu söyledi

Berlin’de Türkiye ziyareti öncesinde konuşan Merkel, mizah krizine ilişkin geriye dönük baktığında, okunan şiire yönelik 4 Nisan tarihinde sarf ettiği “Kasten yaralayıcı” sözünden pişman olduğunu açıkladı.

Bu açıklamasının sanki basın ve ifade özgürlüğünün kendisi için bir şey ifade etmediği gibi bir algının oluşmasına yol açtığını kaydeden Merkel, “İnsan hakları, sivil özgürlükler ve basın özgürlüğü vazgeçilmez değerlerdir” dedi.

Soruşturma izni doğru karar
“Kasten yaralayıcı” açıklamasının, Türkiye ile bir anlaşma yapıldığı için sanki bu değerlerden vazgeçildiği algısına yol açması açısından yanlış olduğunu kabul eden Başbakan Angela Merkel, mizahçı Jan Böhmermann’a soruşturma açılmasına izin vermesini ise savundu. Merkel, soruşturma izni verilmesinin Alman mahkemesine karar verme imkanı sunduğunu söyledi. Merkel, yaptığı öz eleştiri ile bu yanlış algılamayı düzeltmek istediğine dikkat çekti.

Jan Böhmermann’ın 31 Mart tarihinde sözkonusu şiiri okumasının üzerinden bir kaç gün geçtikten sonra, Merkel’in Başbakan Ahmet Davutoğlu ile telefonda konuştuğu açıklanmıştı. Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, 4 Nisan’da yaptığı açıklamada, Merkel’in Davutoğlu’na şiiri “kasten yaralayıcı” bulduğunu söylediğini duyurmuştu.

Merkel yarın Türkiye'ye yapacağı ziyaret ile ilgili bir soru üzerine, amaçlarının savaştan kaçan Suriyeli mültecileri ülkelerine yakın bir yerde tutmak ve hayatlarını tehlikeye atarak, kaçak yollardan Avrupa'ya gelmelerini önlemek olduğunu belirtti.

Başbakan Davutoğlu ile tüm konuları ayrıntılı bir şekilde görüşeceklerini anlatan Angela Merkel, "Bu vesileyle bazı yanlış anlamaları da düzeltmek istiyorum. Birincisi her zaman Türkiye-AB Anlaşması doğru mu diye soruldu. Ben diyorum ki kesin olarak doğrudur ve önemlidir. Komşularımızla birlikte Şengen sınırlarımızı da korumamıza yardımcı olacaktır. İkincisi, geçen hafta sonu (Jan Böhmermann hakkında soruşturma izni verilmesi) verdiğimiz onay doğru muydu. Bunun da hala doğru olduğuna inanıyorum. Çünkü bu sayede Alman mahkemeleri hukuki açıdan doğru karar verme şansına sahip olacaklar." diye konuştu.