BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaFaiz lobisi bulundu----

Faiz lobisi bulundu

Faiz lobisi bulundu
01 Temmuz 2013 - 07:40 www.finansgundem.com

Prof. Dr. Taner Berksoy, “Faiz lobisi kim?” tartışmasına noktayı koydu, SPK'yı eleştirdi

Gezi Parkı direnişinin hemen ertesine denk gelen Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) para arzını kısacağı sinyali piyasaları salladı. Piyasalarda volatilite artmış durumda. FED, yıl sonuna doğru piyasalara para verme konusunda daha cimri davranacak. Kademe kademe para vermeyi kesecek. İnsan daha sonbaharın sonlarına doğru devreye girecek bu politika değişikliği sinyalinin dahi yarattığı etkiye bakınca, “Bu daha beklenti idi, peki senaryo gerçekleştiğinde ne olacak, kıyamet mi kopacak” demekten kendini alamıyor. Milliyet'in haberine göre, Okan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taner Berksoy, piyasaların tepkiyi büyük ölçüde verdiği görüşünde. “Ancak Gezi’nin arkasından oluşan ve bir türlü durulmayan ortamı bir an önce sakinleştirmek lazım” diyor. Berksoy, faiz lobisinin kimliğini de açıkladı: Amerikan Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke!
Sermaye tek parti sever
Finans kapitalin en sevdiği iktidar tipi nedir? Koalisyon mu, tek parti iktidarı mı?

Sermaye istikrar sever. Uzun vadeli işlem yaptığından, en azından vade kadarında önünü görebilmek ister. Bu açıdan sermaye, parlamentoda iyi kötü çoğunluğu olan tek parti iktidarlarını sever.  Tabii tek parti iktidarının rengi de önemli. Sermaye dostu bir iktidar gayet tabii daha iyi görülür. Uzlaşmaz koalisyonların ardından AK Parti, tek başına iktidara geldi. Siyasi istikrarı kurdu. Ekonomi dostu, sermaye dostu davrandı. Ne toplumla ne de iş çevreleriyle büyük uzlaşmazlıklara girmedi. Böyle olunca yabancı sermaye de aktı.
Sermaye çevrelerinde şu ana kadar hükümete bir karşı duruş gözlemlediniz mi?
Hiç olmadı böyle bir şey. Olması için bir neden de olmadı. AK Parti ve sermaye çevreleri çok yakın bir zamana kadar uyumlu bir şekilde geldiler. Sermaye çevreleri kazanç bazlı iş yaptıkları için, siyasi istikrarı severler. AK Parti de bu siyasi istikrarı kurdu ve iyi de kullanabildi. O arada AB ile ilişkilerin önü açıldı. Ekonomi büyüdü. Dolayısıyla çok çok yakın zamana kadar araları iyiydi.
Banka yüksek faiz istemez
Başbakan bir Faiz lobisine işaret etti. Size göre böyle bir lobi var mı?

Benim bildiğim, teknik olarak tanımlayabileceğimiz bir faiz lobisi yok. Mesela bankalar, faiz konusu iki taraflı olduğu için bankalar her şart altında faizin yükselmesini sevmeyebilirler. Çünkü faiz yükseldiği zaman bankalara gelen fon maliyeti de artar. Kaldı ki ellerindeki tahvil stoku zarar yazar. Bir faiz lobisinden bahsedeceksek ve faiz lobisini de faizi yükseltmek amacıyla hareket edenler diye tanımlarsak, faiz lobisi Ben Bernanke’dir. Çünkü son dönemde faizi yükselten o. FED, mayıs ayında, bol bulamaç, neredeyse sıfır maliyetli para politikasını değiştireceğinin ipuçları verdi. Arkasından piyasalarda, faiz de zıpladı, döviz de. E şimdi kim yükseltmiş oldu faizi?
Yabancılar istikrarı sordu
Gezi’nin hiç katkısı yok mu?

Var tabii. Bu gayet açık. Bu tür olayların olduğu yerde sürü psikolojisi işler. Üstelik, karşıda taviz vermeyen, tersine üstüne üstüne giden bir kriz yönetimi görünce. Şimdi bakın siz faiz lobisi var diyebilirsiniz, ben de yok derim. Siz ve ben bunu kendi aramızda konuşabiliriz. Ama bunu ülkeyi yöneten, ülkenin ekonomisinin kaderi üzerinde söz söyleme yetkisi olan başbakan söylediğinde herkes şöyle bir durup, bakar kendine.
Buradan bize ne düşer acaba diye. Bunun çok dostane söylenmediği algısı hakim olursa risk algısı yükselir. Gezi olayları başladığında birçok yabancı gazeteci aradı.
Hepsinin sorduğu soru şu idi; AK Parti’nin temsil ettiği siyasi istikrar bozuluyor mu? Bu şu anda korku, tereddüt. Ama yerleşik hale gelirse, -ki olaylar uzadığı takdirde gelir- Türkiye’ye dönük algı değişir.
‘FED’in parası bağımlılık yaratıyor’
FED tahvil alımını daha sonbaharda yavaşlatacak. Bunun dahi etkisi bu ölçüde oldu. Senaryo gerçekleşirse ne olacak, dibi mi göreceğiz?

FED’in yaptığı şey aslında madde bağımlılığı yaratacak da bir şey. Paranın daralacağı olasılığı anlaşıldığı andan itibaren ister istemez bir asabiyet ortaya çıkıyor. FED bir süredir politika değişikliğinin sinyalini veriyordu. Fonlar buna yakalanmamak için marttan bu yana yavaş yavaş gelişmekte olan piyasalardan kaçmaya başlamıştı. Şu anda beklenti bozulduğu için o pozisyondan çıkanlar mali piyasalardaki türbülansı yaratıyor.
Dolayısıyla FED’in yeni politikası fiilen başladığı zaman, bugünkü kadar büyük bir türbülans olacağını sanmıyorum. Sonbaharda büyük bir dalgalanma beklemiyorum. FED ayda 85 milyar dolarlık tahvil alıyor. Tahvil alımı karşılığı piyasaya verdiği parayı düşürecek. Para arzı hala genişleyecek ama paranın artış hızı yavaşlayacak. Gelecek yılın ikinci yarısından itibaren de o birikim belli aşamalarda çekilecek.
'SPK’nın adımı gerginliği artırır, borçlanma maliyetlerine yansır’
SPK aracı kurumlara yazı gönderdi? Yabancılar dahil 20 Mayıs - 19 Haziran döneminde yapılan işlemler inceleniyor. Kayıtlara bakılıyor. Yabancıda bunun algısı nasıl olur acaba?

Bu çok alışılmış bir şey değil. Buradan bir şey çıkmaz. Şimdi dışarıdan gelen etki olarak FED, içeride ise işte Gezi olayları. Gergin bir ortam var. Bu tür ortamlarda spekülatif işlemler biraz güçlenir. Aracı kurumlar spekülatif kurumlardır. Ne olabileceğini kestirmeye çalışır ve pozisyon alırlar. Sizin hoşunuza gitmeyebilir ama bunlar hem müşterilerine karşı, hem kendi kazançları itibariyle böyle çalışmak zorundadırlar. Bence fevkalade yanlış oldu bu nedenle. Finans piyasalarını daha da gerginleştirecek bir hareket. Şu anda bu tür ilave bir gerginliğe hiç ihtiyacımız olduğu kanaatinde değilim. Ekonominin şaşmaz kuralları vardır, hemen borçlanma maliyetlerine yansır. Dolayısıyla bu tür adımlar, ‘Hadi yapalım, bir bakalım’ yaklaşımıyla olmaz. SPK’nın bu adımı biraz öyle yapılmış gibi geliyor.
Yabancı şöyle de düşünebilir piyasaya giriş serbest, çıkış sorunlu mu olacak acaba... Cari açığınız bu boyutta iken, en çok bu nedenle bu tür adımlar atılmamalı. Yanlıştır.
‘Para güvenli piyasalara kayacak’
FED’in parayı kısacağının anlaşılması gelişmekte olan ülkelerde dalgalanma yarattı. Dünyada yeni bir dönem başlayacaksa finansal fotoğrafı nasıl olacak?

Sonbahar bugünkünden daha kötü olmaz. Zaten FED’in sinyalleri satın alınmaya şimdiden başladı. Dolayısıyla büyük bir şey beklemiyorum.
Şu anda piyasalarda büyük bir oynaklık var, volatilite çok yüksek. Yatırım riski artmış vaziyette. Bu gibi durumlarda yüksek kazançtan ziyade güven önemlidir. Sanırım en azından sonbahara kadar bu trendi görürüz. Daha güvenli piyasalara doğru bir hareket olur.
‘Gezi’de üç yol açıldı ama kullanılmadı...’
Süreç uzuyor mu?

İki şeyi birbirinden ayırt etmeliyiz. FED’in yeni politikası nedeniyle bütün piyasalar bir miktar sarsıldı. Paralar değer kaybetti.
Bunda yapabileceğimiz bir şey yok. Ama sizin kendi içinizde bir şeyler oluyor ve bunu sonlandıramıyorsanız tereddütler başlar. Gezi, Gezi olarak başladı. Ağaçlar için çadırlar kuruldu. İstenirse frene basılabilirdi, ertesi gün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ılımlı açıklamalarıyla bir yol açtı, bunu takip eden günde Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç bir yol açtı. Kadir Topbaş bir yol açtı. Bunların hiçbirisi kullanılmadı. Üstüne AB ile bir gerginlik yaşandı. Bunu ben görüyorum, siz görüyorsunuz, e burada parası olan, para sokmuş olan da görüyor. Bunların bu işi hemen halletmeye niyeti yok gibi bir algıya girebilirler. AB üyeliği konuşulan, notunun arttığı bir ülke. Kıyamet gibi de para çekmiş bir ülke. Derken bir anda hava dönüyor.
‘Türkiye’de ne oluyor, bir başarı hikayesi, bir siyasi istikrarı vardı, hava dönüyor mu’ diye sorular artmaya başlıyor haliyle.
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • kazım01 Temmuz 2013 22:02

    1994 krizi tansu çillerin bütün ısrarlara rağmen faizleri düşürmesi sonrası yaşadığımız kriz,2001 ecevit hükümeti zamanında yine faizler düşürüldükten sonra yaşanan krizler faiz lobisinin varlığını göstermiyormu.