DTÖ Yuvarlak Masa Toplantısı gerçekleşti

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) tarafından "Küresel Ticarette Damping, Sübvansiyon ve Korunma Önlemleri" başlığı altında gerçekleştirilen yuvarlak masa toplantısında, dış ticaret katılımcıları, sektör temsilcileri ve iş dünyası aktörleri bir araya gelerek küresel ticaretteki korunma önlemlerini tartıştı.

Panelde konuşan Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı Aytaç Yenal, ihracatçı ülke hükümeti olarak ticaret politikası önlemleri konusunda neler yapıldığına değindi.

Türkiye'nin bu önlemleri en fazla uygulayan ülkeler arasında olduğunu belirten Yenal, "Biz aynı şekilde ihracatın ekonomimize önemine binaen, ihracatçımızın karşılaştığı bu tip sorunların aşılması için Türk Hükümeti olarak, ilgili bürokrasi olarak elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz" bilgisini de verdi.

Yenal, 2003-2013 yıllarında global ölçekte uygulanan korunma önlemleri ile ilgili sunumunda, şunları kaydetti:

"Ticaret politikası önlemleri yaklaşık 100 yıldır uygulanıyor. O kadar geçmişi olmasına rağmen bu konuyla ilgili farkındalık ve bilgi birikimi yeterli değil. Bu önlemler belli özel durumlar sağlandığında alınabiliyor ama uygulamaya geldiğimiz zaman gerçekten çok tartışmalı önlemler alınabiliyor. Esas olan DTÖ kurallarının uygulanması ve o kıstaslara göre hareket edilmesi. 13 önlem ve 25 soruşturma var şu an devam eden Türkiye ihracatı ile ilgili... Rakamlara bakıldığında bu, Türkiye ihracatının yüzde 1'inden biraz az. Ama bazı sektörlerde bu oran çok daha yüksek oluyor. Teknik konularda da biz Türk Hükümeti olarak ihracatçılarımıza elimizden gelen yardımı yapmaya çalışıyoruz."

Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci de dünyadaki serbest ve adil ticaretin, rekabetçi alanlar yaratılması açısından öneminin son derece büyük olduğunu söyledi.

DTÖ'nün ise bu alanların düzenleyicisi olduğuna işaret eden Ekinci, şöyle konuştu:

"Türk çelik sektörü 2013 yılında 34,7 milyon ton sıvı çelik üretimiyle dünya sıralamasında 8’inci, Avrupa’da 2’nci büyük üretici konumuna sahip olmuştur. İhracatta ise geçtiğimiz yıl değer bazında 13,9 milyar dolar ve miktar bazında 18,4 milyon ton çelik ihracatı gerçekleştirerek dünyanın 8’inci ihracatçısı ve inşaat çeliği ihracatında ise lider konumunu korumuştur. Ancak sektörümüzün bu başarısının yanı sıra son yıllarda dünyada artan korumacılık politikaları ile ihracatımız sekteye uğramaktadır. Korumacı politikalar, DTÖ kuralları ve serbest ticaretin ruhuna aykırı olmakla birlikte orta vadede sanayiye de önemli ölçüde zarar vermekte ve ticareti de yozlaştırmaktadır. Çelik sektörü olarak uluslararası platformda ticaret önlemleri politikaları ile sık sık karşı karşıya kalıyoruz."

Türk çelik sektörüne yönelik 2010 yılından itibaren 13 ülkeden toplam 20 dava açıldığını aktaran Ekinci, süreç içerisinde bu davaların 9'unun önlemsiz olarak kapatıldığını, 5'inin ise soruşturmasının devam ettiğini anlattı. Ekinci, "Yapılan sorgulamalardan sonra davaların 6’sı için vergi uygulanması kararı verilmiştir. Ancak verilen bu vergi kararlarının haksız yere olduğu inancı hakim olmuştur" dedi.

DTÖ'nün, ticaret kurallarının adil bir biçimde uygulanması konusunda sergilediği tutumun, kendilerinin DTÖ'ye olan güvenini artırdığına vurgu yapan Ekinci, "Ancak bu kuralların bahsettiğimiz örneklerde olduğu gibi adil olmayan bir biçimde bazı ülkeler tarafından kullanılmasının önüne geçilmesi ile ilgili gerekli tedbirlerin alınması elzemdir. Bu ve buna benzer yanlış uygulamalarda bulunan ülkelere karşı DTÖ ile işbirliğine her zaman hazır olduğumuzu belirtmek isterim" görüşünü de paylaştı.