BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkDijital bankacılık masaya yatırıldı----

Dijital bankacılık masaya yatırıldı

Dijital bankacılık masaya yatırıldı
05 Mart 2014 - 13:16 www.finansgundem.com

Ceo Club'da dijital bankacılığın geleceği konuşuldu

Capital ve Ekonomist dergileri öncülüğünde, Vodafone Türkiye ana sponsorluğunda düzenlenen geleneksel CEO Club toplantıları kapsamında, Türkiye’nin lider bankalarının CEO’ları bir araya geldi.

Accenture Türkiye’nin etkinlik sponsorluğunda “Dijital Bankacılık” başlığıyla gerçekleşen zirve, bugün İstanbul Ritz Carlton Oteli’nde gerçekleşti.   “Dijital Bankacılık Zirvesi”nde, Türkiye’de finansa yön veren bankaların genel müdürleri, dijitalleşme yolundaki finansal hizmetlerin toplumsal ve ekonomik kalkınmaya faydasını konuştu. Mobilleşme trendi kapsamında bankacılığın potansiyeli için stratejik yol haritaları zirvede tartışıldı. CEO’lar, sürdürülebilir ekonomik büyüme ve toplumsal kalkınma için dijitalleşmenin önem taşıdığını vurguladılar.

Zirve, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Gökhan Öğüt ve Capital ve Ekonomist Dergileri Yayın Direktörü M. Rauf Ateş’in açılış konuşmalarıyla başladı. Dijital Bankacılık Zirvesi’nde ING Bank Genel Müdürü Pınar Abay, Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil ve Türk Ekonomi Bankası Genel Müdürü Ümit Leblebici konuşmacı olarak yer aldı.

Akbank Genel Müdürü Binbaşgil, panelde yaptığı konuşmada, dijital bankacılığın başarılı olabilmesi için öncelikle ortamın müsait olması gerektiğini belirterek, bu açıdan Türkiye'nin şanslı olduğunu ifade etti.

Burada demografik yapının önemini vurgulayan Binbaşgil, Türkiye'nin genç bir nüfusa sahip ve hızlı dijitalleşmeye yatkın bir ülke olmasının önemli olduğunu kaydetti. 
Bankaların dijitalleşmesi için ülkedeki teknolojik ortamın da müsait olması gerektiğine işaret eden Binbaşgil, bunun da ortaklar olmadan gerçekleşemediğini, özellikle iletişim sektörünün Türkiye'de çok önde olduğunu dile getirdi.
Demografik yapı ve iletişim sektörünün tanıdığı imkanların bankacılığın önünü açtığını belirten Binbaşgil, "Bankalar açısından da yıllardır teknoloji açısından en ileri ve çağdaş bankacılık yapan ülkelerden biriyiz. Teknolojilerimiz iyi. Bankaların yönetimi oldukça genç ve vizyonu açık bir yönetim sergiliyoruz. Türkiye büyüyor. Bankacılığın da önü açık, büyüme potansiyeli var. Dolayısıyla hepimiz yeni şeyler yapmak istiyoruz. Ciddi bir rekabet var" diye konuştu.

 "Korkunç bir dijitalleşme olmakla birlikte şube sayısı da artmaya devam edecek" 

Binbaşgil, Barcelona'daki Küresel Mobil Ödülleri'nde Akbank Direkt Mobil uygulamasının En İyi Mobil Uygulama Ödülü'nü almasının ülke bankacılığı için gurur verici olduğunu dile getirerek, bu ödülün Türkiye'nin nereye geldiğini de gösterdiğini söyledi. 
Akbank olarak vizyoner bir bankacılık izlediklerini anlatan Binbaşgil, şunları kaydetti:

"Dünya artık giyilebilir bankacılığa doğru gidiyor. Biz de kendimizi oralara adapte etmeye çalışıyoruz. Artık 'internet out, mobil in' diyoruz. Çünkü internet de yüzde 20-30'lar seviyesinde hızlı büyüyor ama mobil tarafta yüzde 250 civarında yıllık bir büyüme hızına sahibiz. Bankacılığa şekil verebilmek için müşteriyi tanımak, müşterilerin beklentilerine ayak uydurabilmek gerekiyor. Müthiş bir dijitalleşme var. Dolayısıyla hız, verimlilik, kolay ulaşılabilirlik, dizayn ve dizayn kalitesi ön plana çıkıyor.

Diğer taraftan bankacılık bir hizmet sektörü ve burada kişisel hizmet söz konusu. Durum dijitale doğru kaydıkça kişiselleşme ve müşteri beklentisi konusunu kaybetmemiz lazım. Burada büyük veri konusu önemli. Dünyada bugün verinin yüzde 90'ı son iki senede yaratılmış. Bu bankalar açısından da korkunç bir fırsat getiriyor. Ama bu veriyi iyi işleyebilmek, doğru olanı oradan çekebilmek ve bunu da müşteri için hizmete dönüştürebilmek lazım. Bunu da kirlilik yaratmadan yapabilmek önemli. Bizi de en çok meşgul eden konu bu. "

Hakan Binbaşgil, satış sonrası hizmetler ve dijital bankacılıkta şeffaflığın önemine değinerek, video teknolojileri konusunda da adımlar attıklarını ve pilot bir şube uygulamasına başladıklarını söyledi.  

Türk Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Ümit Leblebici, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) aldığı önlemlere ilişkin, "Ben geri adım beklemiyorum. Onlarla ilgili net tavrımı söyleyeyim; bence o düzenlemeler doğrudur. Onlarda geri adım atılmasını beklemek yanlış ama içinde ufak tefek düzeltmeler yapılabilir" dedi.
 
Leblebici, Türkiye'de bankacılık sisteminin oldukça ileri olduğunu ve dünyadaki trendlerin tamamen takip edilmesinin gerekmediğini belirterek, "Türkiye'de hala banka şubelerinin devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü kültürel olarak bir şeylere dokunmanız, müşteriye yaklaşmanız ve işlemlerin de ona göre yapılması gerekiyor" diye konuştu. 
 
"Felsefeden mezun, sosyal davranışları iyi inceleyen adamları almak istiyoruz"
 
Müşteri tercihini iyi anlamak için onların dinlenmesi gerektiğini dile getiren Leblebici, Türk bankacılık sisteminin müşteriyi daha fazla dinleyip önlem almaya çalıştığını söyledi. 
Bir katılımcının "Müşteriler teknolojik hızda size yetişiyor mu?" sorusu üzerine Leblebici, "10 senedir farklı bankacılık yapmaya çalışıyoruz. Önemli olan müşteri sayısını artırmak ama müşteriye de sadece para kazanma anlamında bakmamamız lazım. Müşterinin gelişmesine yardımcı olmamız lazım. KOBİ akademileri içinde müşterilere bankacılık konusunda her türlü eğitimi veriyoruz. Girişim bankacılığını da hayata geçirdik. Bir sürü işletme hayata atılıyor ama hayatını idame ettiremiyor. Bunun sebebi teknolojiden uzak kalınması, pazarın tanınması oluyor ve bunlarla ilgili de eğitim veriyoruz" yanıtını verdi. 
 
Leblebici, yeni jenerasyonun teknolojiye yatkın olduğunu vurgulayarak, "Teknolojiyi geliştiren ve seven insanları bulmalıyız. Teknoloji kullananları daha fazla seçiyoruz ama içinde olup da yakın olan adamları da bulmaya çalışıyoruz. Bunlar işletme, iktisat fakültelerinden mezun olacak adamlar demek değil, felsefeden mezun, sosyal davranışları iyi inceleyen adamları da içeri almak istiyoruz" diye konuştu. 

Call center hizmetlerine ilişkin bir soru üzerine Leblebici, mobil aplikasyonlarda call centera yazılı olarak ulaşılabileceğini söyledi. 

TEB KOBİ TV'ye yönelik soru üzerine Leblebici, bankacılığın en fazla regüle edilen yer olduğuna işaret ederek, "Bizim hiçbir kuvvetle olmadığı kadar bağlı olduğumuz bir kurum var o da BDDK'dır. Bankalar olarak ürettiğimiz hizmetleri BDDK onayı ile yapıyoruz" dedi.
 
"Son dönemdeki gelişmeler nedeniyle kredilerde biraz yavaşlama görülüyor"
 
Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Leblebici, BDDK'nın aldığı önlemlerde geri adım bekleyip beklemediğine ilişkin soruya şu yanıtı verdi:
 
"Ben geri adım beklemiyorum. Onlarla ilgili net tavrımı söyleyeyim; bence o düzenlemeler doğrudur. Onlarda geri adım atılmasını beklemek yanlış ama içinde ufak tefek düzeltmeler yapılabilir. Burada ana amaç 'ekonomide cari açık problemi var, tasarrufu artırmak gerekir ve o tür yerlerde kısıtlamalara gidiyoruz."
 
"Bu karar alındığı zaman bir faiz artırım beklentisi yoktu. Faiz artırımı bunu daha katmerli yapmadı mı?" şeklindeki soru üzerine Leblebici, "Hiç fark etmez, bence o karar şundan dolayı doğru; siz bir stok oluşturdunuz ve bu kartopu etkisi gibi büyüyor. Sadece faiz artırımıyla onu engelleyemezsiniz. Faiz artırımının ana sebebi cari açığı düşürmek değil" dedi.
 
Faiz artırımının kredi iştahını azaltıp azaltmayacağına yönelik soruya Leblebici, "Çok zannetmiyorum. Ekonomideki mevcut Faiz oranlarıyla bakıldığında mevcut stoku devam ettiriyorsunuz. Ekonomideki canlanmayı negatif etkileyecek bir şey değil. Eğer faiz yüzde 30-yüzde 40 olsaydı o zaman olurdu" diye konuştu. 
 
Leblebici, kredi büyümesine yönelik beklentisine ilişkin soruya da "Bu sene geçen seneden yavaş olacağı kesin. Geçen sene yüzde 32'lerde bittiyse bu sene yüzde 20-yüzde 25 arası olur" dedi.
 
Faiz yükselişi, BDDK kararı, 17 Aralık süreci, dövizin etkisiyle kredilerde yavaşlama görülüp görülmediğine ilişkin soruya Leblebici, "Biraz var. Rakamlara yansıyor" ifadesini kullandı.  


 "Bankacılıkta mobil kullanıcı sayısı hala çok düşük"

 ING Bank Genel Müdürü Pınar Abay ise hızla değişen dijital teknolojide ortaya çıkan örneklerin bankacılık yapma şeklini baştan sona değiştirebileceğini, başarılı iş modelleri geliştirebilmek açısından bankacılar için bunları takip etmenin bir fırsat, takip etmemenin ise bir tehdit olduğunu söyledi. 

Dünyanın 5 yıl sonra tamamen mobil teknoloji üstünden çalışan bir ortam haline geleceği öngörüsünde bulunan Abay, dijitalleşmenin bu kadar yaygınlaştığı bir ortamda çek ve POS cihazı sisteminin teknolojik olmadığını ifade etti. 

Abay, "Bence Türkiye'de müşteriler bankalardan daha ileride. Türkiye'deki mobil penetrasyonu çok yüksek ancak bankacılıkta mobil kullanıcı sayısı hala çok düşük. Bunun çeşitli sebepleri var. Birincisi, bankacılıkta güven çok önemli. O yüzden insanlar bankaya gelmeyi tercih ediyor. Bunu kırmak gerekiyor. İkincisi ve en önemlisi de bence biz hala yeterince kolay değiliz. Pratikliğin önünde engeller var. Teknolojiye yatırım yapıyoruz ama pratiklikte daha ileri gitmemiz lazım. Bankacılar olarak bizler daha pratik, müşteri dostu uygulamalar yaptıkça mobil bankacılık penetrasyonunu artırabiliriz" değerlendirmesinde bulundu.

Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, Türk bankacılık sektörünün mobil dönüşümde çok iyi konumlandığını belirterek, "Mobil bankacılıkta Türk bankacılığı olarak pozisyonumuzu iyi aldık. Öyle zannediyorum ki dünya bankacılığına da çok güzel örnekler vereceğiz" dedi.
Bilgi çağında akıllı telefon kullanımının ciddi oranda artmasıyla mobil bankacılığın hız kazandığını belirten Ateş, "Private Banking dediğimiz özel bankacılık veya Corporate Finance dediğimiz kurumsal finansmanla ilgili karmaşık ve uzun süreli hizmetleri içeren müşteriler dışında aslında müşterilerin bankalara pek uğrama ihtiyacı yok. Bu artık ortadan kalkıyor. Bizlerin de iş akışlarımızı buna göre değiştirmemiz gerekiyor" değerlendirmesini yaptı.

Bankacılık hizmetlerinde yaşanan paradigma değişiminin özellikle CEO'ları etkilediğini belirten Ateş, banka üst düzey yöneticilerinin zorlu süreçler yaşadığına da değinerek, şunları kaydetti:

"CEO olarak baktığınızda, siz genelde bu jenerasyondan gelmeyen kişilersiniz. Bilgi işlemci ya da bilgisayar mühendisi değilsiniz. Ama sizin bu görevleri verdiğiniz arkadaşlarla bir teşrik-i mesainiz oluyor. 'Acaba böyle bir yatırımı yapalım mı, yapmayalım mı?' diye. Ben açıkçası kendi adıma 'açık sistem'lere özellikle önem verdim. Ve gerçekten de bu konuda Microsoft'ta bir çözümü alıp şu anda herhalde en geniş alanda uygulayan Banka olmalıyız. Ve bunu kendimiz uygulamakla da kalmadık. 16 tane içerisinde katılım bankalarının da bulunduğu, Sberbank'ın Avrupa örgütünün de olduğu, Körfez'de uluslararası bankaların da olduğu müşterilerimize sattık. Dolayısıyla bana göre bu dönüşümde CEO'nun 'gemileri yakma' gibi bir riski göze alması lazım. Bu yeterince emniyetli mi? Evet emniyetli, her şey kadar emniyetli."  

"e-Bay gibi bir site bir banka alabilir"

 Bilgi teknolojilerindeki gelişimin rekabete etkilerine değinen Ateş, "Finans sektörü bütün iş birliklerine hazır olmalı. Bugün dünyada Alibaba gibi şirketlerle, borca ihtiyacı olanlarla fazla parası olanlar bir internet sitesinde buluşuyorlar. Kendi kararlaştırdıkları faiz üzerinden finansman veriyorlar. Allah'tan şimdi Türkiye'de buna regülatörümüz (BDDK) izin vermiyor. Hani bankacılık sektörü dışında lisansının olmaması lazım, PTT bir tek para transferi durumu var. Ama bu demek değil ki e-Bay gibi bir site bir banka almayacak" diye konuştu.

Türk bankacılık sektörünün mobil dönüşüme en ileri uygulamalardan başladığını belirten Ateş,  sektördeki gelişimin kalıcı olduğuna inandığını dile getirerek, "Mobil bankacılıkta Türk bankacılığı olarak pozisyonumuzu iyi aldık. Öyle zannediyorum ki dünya bankacılığına da çok güzel örnekler vereceğiz" dedi.

Zirve katılımcılarının sorularını da yanıtlayan Ateş, bankacılıkta siber güvenliği artırmak için sistemdeki açıkları kollayan gelişmiş savunma sistemlerinin kullanıldığını belirtti.  Ateş, bankaların insan kaynakları konusunda inovatif ve bilgi çağını yakalamış çalışanları istihdam ederek çok daha ileri noktalara gidebileceğini anlattı.

  "2013 sonu itibarıyla son 3 ayda 11,5 milyon kişi dijital bankacılığı kullandı"
 Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Gökhan Öğüt ise, Türkiye'nin dijital dönüşümde, özellikle finansal hizmetler alanında başarılı bir konumda olduğunu belirterek, "Dijital bankacılık konusunda çok iyi bir yere geldik. 2013 sonu itibarıyla son 3 ayda 11,5 milyon kişi dijital bankacılığı kullandı. Bu fena bir rakam değil. 56 milyon banka hesabı olma potansiyeli olan insan düşünürsek bu yüzde 20'lere kadar yüksek bir rakam" bilgisini verdi.

Geçen hafta Barselona'da gerçekleştirilen Mobil Dünya Kongresi’ne katıldığını anlatan Öğüt, kongrede en çok konuşulan konulardan birinin de finansal hizmetlerde dönüşüm olduğunu söyledi.

Vodafone'un Türkiye'de dijital dönüşüme liderlik etmeye çalıştığını ifade eden Öğüt, "Ekonomik eksenin batıdan doğuya kaymasında dijital dönüşümün ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Bu nedenle de Türkiye’de Vodafone Türkiye olarak mobil iletişim teknolojileri ile daha iyi bir gelecek için herkese ilham verme misyonuyla çalışıyoruz. Burada da dijital dönüşümde liderlik kararımız var" diye konuştu.
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)