BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemÇavuşoğlu: Vize serbestisi gündeme gelebilir----

Çavuşoğlu: Vize serbestisi gündeme gelebilir

Çavuşoğlu: Vize serbestisi gündeme gelebilir
22 Mart 2018 - 10:34 www.finansgundem.com

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ile AB arasında geçen yıl varılan yol haritasının ne kadar uygulandığının gözden geçirileceğini ve gelecek dönemde yapılacakların ele alınacağını söyledi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AA Editör Masası'nın konuğu oldu. Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın bugün bir telefon görüşmesi gerçekleştireceğini söyledi.

Çavuşoğlu özetle şöyle konuştu: "Afrin'deki siviller çalışmalardan memnun. Afrin, Afrinlilerindir. Dolayısıyla bölgeyi onların yönetmesi gerekiyor. Buraları terk etmek zorunda kalan insanların da geri dönmesi lazım. Bunu desteklememiz gerekiyor. Gönüllü dönüşten bahsediyorum, kimseyi zorla bir yere döndürmüyoruz. Afrin bölgesine, gerek Türkiye'deki gerek başka bölgelere kaçmak zorunda olan kardeşlerimiz dönebilecekler. Burada özellikle uluslararası kuruluşlara ve bazı ülkelere seslenmek istiyorum. Afrin'le ilgili gereksiz yere Türkiye'yi suçlamak yerine, bu insanlar buraya nasıl dönebilir bunu düşünmeliyiz. Ama insanların burada temel ihtiyaçları var. Bu konuda herkesin hassas olması lazım. Bundan sonraki süreçte yoğun bir şekilde bu çalışmaları sürdüreceğiz. Biz Suriye'nin sınır ve toprak bütünlüğünü herkesten fazla destekledik.

'ABD İLE BİR ANLAYIŞA VARDIK DEMİŞTİK'

ABD ile bir anlayışa vardık, yol haritası üzerinde çalışıyoruz demiştik. Eğer bu yol haritasında anlaşırsak, Menbiç ve diğer şehirlerde de Fırat Kalkanı'ndaki gibi yönetim modelleri olacak. Bir şehrin yüzde 90'ı Arap ise, yüzde 90 Arap yönetim olacak. O zaman yerel sahiplenme olur. Yerel sahiplenmenin olmadığı hiçbir yerde huzur olmaz.

'YAĞMAYA KARŞIYIZ'

(Afrin'de yağma iddiaları) Biz millet olarak da, hükümet olarak da, devlet olarak da insanlık dışı olan her şeye karşıyız. Kötü muameleye de yağmaya da karşıyız. Bu hak ve hukuk meselesidir. Biz bunu ciddiye almak zorundayız. Burada gerçekten güvenlik güçlerimiz, tüm birimlerimizle bu işi ciddiye aldık. Bazı elimize gelen bilgileri de gördük. Mesela Halep'ten gelip de burada hırsızlık yapanlar yakalandı. Ama bu konuda ÖSO da en az bizim kadar hassasdır. Bu tür kötü muameleye biz göz yumamayız. Biz devlet olarak da, güvenlik güçlerimiz ya da Özgür Suriye Ordusu, hiç kimse PKK/YPG gibi hareket edemez. Evlerdeki televizyon kablosunu bile aldıklarını, yollarda haraç kestiklerini görüyoruz. Mesela Rusya, Kafkasya bölgesinden Müslüman polis gücü gönderdi Halep'e. Halkın yağma şikâyeti nedeniyle gönderdi. Ancak bu tip şeylere ne ÖSO ne de bizim askerimiz polisimiz müsaade eder.

ABD İLE İLİŞKİLER

İlişkilerimiz kritik bir noktaya gelince, Tillerson Ankara'ya geldi. Kendisiyle önce Cumhurbaşkanımızla beraber görüştük. Bazı saçma şeyler yazılıyor, Dışişleri Bakanı tercümanlık yapar mı? Eğer baş başa görüşme yapılıyorsa, Cumhurbaşkanımız da istiyorsa seve seve yaparız. Bazı hassas konular vardır. Cumhurbaşkanımızla ve Tillerson'la yaptığımız görüşmenin detayları ertesi gün ortak açıklamaya yansıdı. Bu ziyarette ilişkileri rayına oturtmak için ABD'nin adım atmak istediğini söyledi Tillerson. Burada mutabık kaldık. Sonra arkadaşlarımız 8-9 Mart'ta Washington'a giderek, yol haritası üzerine çalıştı. Hangi adım ne zaman atılacak bunlar konuşuldu. Yol haritası konusunda arkadaşlarımız bir yakınlaşma sağladılar. Ama nihai noktayı, 19 Mart'ta Dışişleri Bakanları olarak biz koyacaktık. Bundan sonra da uygulama safhasına geçecektik. Tabii görev değişikliği sebebiyle bu ziyaret gerçekleşmedi. Tillerson'ın yetkilerini devrettiği bakan yardımcısı ile müsteşarımız görüşecek. Yeni bakan göreve gelene kadar aranın soğumaması için bu düzeyde görüşmeleri sürdüreceğiz.

YPG'NİN MENBİÇ'TEN ÇIKARILMASI PLANI

YPG Menbiç'ten çıkacak. Buna nezaret edilecek. Burada, Türkiye ve ABD burada birlikte hareket edecekler. Buraları kim yönetecek ve güvenliğini kim sağlayacak? Burada demografi kriter olacak. Oranlar bu şekilde belirlenecek. Çerçeve budur. Menbiç'ten sonra da diğer bölgelere de, Rakka dahil Fırat'ın doğusundaki bölgeler için geçerli olacak. Amaç bu bölgeleri istikrara kavuşturmak. Bu teröristlerin amacı Suriye'yi bölmektir, bunun da önüne geçeceğiz.

BU PLAN UYGULANMAZSA TERÖRİSTLER YOK EDİLECEK

Bu plan uygulanmazsa yapılacak tek şey buradaki teröristlerin yok edilmesi. Bu Irak için de geçerli. YPG ve PKK arasında geçişler var. Irak da bundan çok rahatsız. Seçimlere gidiyorlar ve PKK'nın varlığından rahatsızlar. IKBY de bunlardan rahatsız. Süleymaniye'de Talabani'nin partisi ve bazı küçük partiler PKK'yla işbirliği yaptılar. Esasında PKK, Irak'taki, Suriye'deki Kürtler için bir tehdit.

ERDOĞAN-TRUMP TELEFON GÖRÜŞMESİ YAPACAK

Tillerson'la son görüşmemiz bir vedalaşmaydı. Elbette yaptığımız çalışmalara da değindik. Vardığımız anlayışın devam etmesi konusunda temennilerimizi ilettik. Tillerson'la zor günlerde çalıştık ancak diyaloğumuzu hiç kesmedik. Diplomasiyi sürdürerek belli konularda da yakınlaşma sağladık. Kendisine bu zor şartlarda işbirliği için teşekkür ettik. Bazen vatandaşlarımız kızıyor dostumuz dediğimiz zaman ama bu zor zamanlarda çalışınca Dışişleri Bakanları arasında bir yakınlık da oluyor. Pompeo'ya gelirsek, Türkiye-ABD ilişkileri kişilere bağlı değildir. Bu devlet politikasıdır. ABD yönetiminin Türkiye'ye yönelik politikaları radikal bir şekilde değişmedikçe, yeni bakanın durumu da aynı olacaktır. Trump'ın da Türkiye ile ilişkileri normalleştirme arzusunda olduğunu biliyoruz. Ama sisteme de biraz daha hakim olması gerekiyor. Cumhurbaşkanımız ile Trump bugün de telefon görüşmesi gerçekleştirecekler."

"BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİZ' SÖZÜ HER YER İÇİN GEÇERLİ"

Bakan Çavuşoğlu, Irak'ın yeniden inşasının görüşüldüğü Kuveyt'teki konferansta en yüksek miktarı Türkiye'nin açıkladığına vurgu yaparak, bu durumdan hem Irak hem de Türk firmalarının karlı çıkacağına dikkati çekti. 

Bakan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Bir gece ansızın gelebiliriz." diyerek Sincar'a yönelik bir harekatın sinyalinin verdiğinin hatırlatılması üzerine, "Cumhurbaşkanımızın 'Bir gece ansızın gelebiliriz' sözü Sincar için de Kandil için de YPG/PKK'nın olduğu her yer için de geçerli." dedi. 

Mevlüt Çavuşoğlu, bunun ne zaman, nasıl olacağı konusunu gerekli birimlerin değerlendirdiğini ve operasyon için herkesin hazır olduğunu ifade etti.

VİZE SERBESTİSİ GÜNDEME GELEBİLİR

Çavuşoğlu, Varna'daki Türkiye-AB Zirvesi'nden beklentilerin neler olduğu sorusunu yanıtlarken de Türkiye ile AB arasında geçen yıl varılan yol haritasının ne kadar uygulandığının gözden geçirileceğini ve gelecek dönemde yapılacakların ele alınacağını söyledi.

"AB ile ilişkilerimizin sorunlu olduğu sır değil. Tüm konularda ilişkilerimizi düzelteceğimizi söylemek de fazla iyimser yaklaşım olur." diyen Çavuşoğlu, ortak adımlar bulunduğunu, ayrışma bulunan konularda ısrar etmenin anlamsız olduğunu belirtti. Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Atılabilecek adımlarda ise her iki tarafın da kararlı olması gerekiyor. Buradaki sorun, bizde bu kararlılık var, AB tarafında zikzaklar var, farklı tutumlar var. Sorunun temelinde de bu var. Yine AB ile vize serbestisi konusunda bir süreci yürütüyoruz. Biz kendilerine en son teklifimizi verdik, cevaplarını bekliyoruz. Bu zirvede vize konusu gündeme gelebilir."

MERKEL'İN AÇIKLAMASI

Çavuşoğlu, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Afrin konusunda yaptığı açıklamaların ve Türk-Alman ilişkilerinin sorulması üzerine, açıklamalara takılıp kalmamak gerektiğini söyledi.

Avrupa Parlamentosunda 700'den fazla milletvekili bulunduğunu, bunlardan birinin açıklamasının AB kurumlarının ortak görüşüymüş gibi yansıtıldığını ve büyütüldüğünü ifade etti. Çavuşoğlu, "Bir kişinin görüşünü bu kadar Türkiye'de ön plana çıkarmak veya önem vermek doğru değildir." dedi.

Almanya ilişkilerin mükemmel olmadığını ancak 6 ay öncesine göre daha pozitif bir atmosfer ve diyalog bulunduğunu kaydeden Çavuşoğlu, bu tür açıklamaların da doğru olmadığını söyledi. Çavuşoğlu, şunları dile getirdi:
"Şimdi bu (Merkel'in) açıklamayı kim yaptı diye sorsalar, 'YPG/PKK'nın kendisi yaptı' derim. Çünkü aynı üslup, aynı sözler. O yüzden Merkel ve Avrupalı liderlerin, siyasetçilerin bu konuda dikkatli olması gerekiyor çünkü yaptığımız ortada. Oradaki Sol Parti'nin içindeki birçok milletvekili, Yeşiller'in içinde var, diğer partilerin içinde de var Avrupa'da, PKK'yı ne kadar sevdiğini biliyoruz. Onlar PKK'yı terör listesinden çıkarmaya çalışıyor. En son Almanya'da PKK'nın neler yaptığını da gördük. Engellemeye başladıkları zaman PKK'nın ne kadar vahşi bir örgüt olduğunu Almanya da görmeye başladı. Dolayısıyla yöneticilerin radikal bir milletvekili gibi açıklama yapması doğru olmaz."

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)