BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaBizdeki paranın keyfi FED'e bağlı----

Bizdeki paranın keyfi FED'e bağlı

Bizdeki paranın keyfi FED'e bağlı
31 Mart 2014 - 10:39 www.finansgundem.com

Finansal Kurumlar Birliği Başkanı Osman Zeki Özger, Amerikan Merkez Bankası FED’in faiz artırmasının iyimserliği etkileyeceğini söyledi

Finansal Kurumlar Birliği Başkanı Osman Zeki Özger, Milliyet'ten Kadife Şahin'e yaptığı açıklamalarda döviz kuru ve faizde piyasanın belli bir dengeye sahip olduğunu söyledi. Seçim sonrasında da bu iki alanda özel bir hareket beklemediğini ifade eden Özger, faiz için şöyle konuştu:

“Belki Amerika’da şu faiz artırımı süreci başlarsa bu faizdeki iyimserliğin önünü tutar. Bu yıl büyüme yüzde 3 olacaktır. Üçün üstü sürpriz olur. Dolayısıyla bu büyüme oranıyla birlikte enflasyon ve cari açığımızı da kontrol edersek Faiz çok artmaz. Faiz hareketi dışarıdaki artışa bağlı, bize gelen paranın burada hangi keyifle kalacağını bu belirleyecek.
2014’ün kötü gitmesini gerektiren net bir sebep yok.”

Leasing, faktoring ve tüketici finansman kuruluşlarını bünyesinde barındıran şirketlerin temsilcisi olan Finansal Kurumlar Birliği’nin Yönetim Kurulu Başkanı ve Vakıf Leasing Genel Müdürü Osman Zeki Özger, döviz kuruna ilişkin öngörüsü ise şöyle:

‘Kur kaygımız olmadı’

“Biz dövizde pozisyon taşıyan kuruluşlar değiliz. Faiz bizde daha çok konuşulan konudur. Dolayısıyla biz döviz kurunda hareket ne olacak şeklinde çok kaygılar üzerinde hesaplar yapmıyoruz.

Ama döviz ne olmalı noktasında da bence döviz kuru yeterli hareketini son üç ayda zaten yaptı. Sistem ne kadar para çekilebileceğini de gördü. Borsamızın yüzde 60 - 65’i yabancının elinde.

Hareketin ne kadar olduğunu da gördük. Faizle beraber kurun da önü tutulduğu için ben 2014 yılı için mevcut döviz kurunun özel bir hareketle ileri gitmesini beklemiyorum. Bu alanda gerekli hareketin bugüne değin olduğunu ve olası hareketin de Merkez Bankası tarafından zaten çok geniş bir bantla, 4.5’la 10 arasında geniş bir koridorda tuttu faizi.”

Bundan sonraki beklentiniz nedir?

Türkiye planlı bir orta vadeli program uyguluyor. Bu planın B, C planları da var. Konjonktür kendi içinde hareketlilik yaşatabilir. Bu doğaldır. Son üç ayda yaşanan döviz hareketinde hiç bir müşterimizle sorun yaşamadık. Dönemsel hareketlere göre birilerinin soluk alması doğaldır. Eskiden olsa bankaların müşteri ilişkileri bozulurdu.

Çok pozitifsiniz. Ancak bankalar bu kadar pozitif değil...

Biz bankaları tamamlayan sektörleriz. Bankacılığın aktif büyüklüğü milli gelirin üzerinde oldu. Milli gelir 825 milyar dolar, bankacılık 850 milyar dolara geldi. Bankacılığın aktif büyüklüğü 1.7 trilyon TL. Bizim aktif büyüklüğümüz henüz 66 milyar TL.
Dolayısıyla büyümemiz onların hafif durmasıyla aynı değil. Bankalara göre orta ve uzun vadeleri daha rahat finanse ediyoruz. Bankalar bunu belli kriterlerle yapabiliyorlar. İhracatçı olmanız lazım, 5 milyon dolarlık taahhadüdünüz olması lazım.
Ama biz bir KOBİ’nin döviz taşımasını doğal görebiliyorsak kolaylıkla döviz üzerinden fonlayabiliriz. Yüzde yüzünü esnek fonlayabiliyoruz.

‘Seçim bizi etkilemedi’

 Reel sektör seçimden nasıl etkilendi?


2013’üün sonunda her sektör sekçim faktörünü dikkate alarak bütçesini yaptı. 2013’ün Mayıs ayından itibaren FED’in tahvil alımlarını kısmasıyla birlikte herkes eskisi gibi dış kaynaklara rahatlıkla ulaşamayacağının hesabını yaptı. Bu gerçekle de 2014’ün bütçeleri yapıldı. Yılın ilk ayları zaten temkinli aylardır. Burada mevsimsel etkiler göz önünde tutulur. Biz kendi sektörümüzde ilk üç ayı beklentimiz doğrultusunda geçirdik. Özel bir şeyle karşılaşmadık. Yatırıma dönük olarak kararlarını bekletenler oldu. Ancak bunun dışında hiç bir karamsarlık ve geri duruş olmadı.
Leasing sektörü tamamen orta ve uzun vadeli yatırımların finansmanına aracılık yaptığı için döviz kuru çok etkilemedi.

‘Operasyonel leasingde uzmanlık önemli’

 Sat geri kiralamada vade nedir?


Her iki taraf içinde 60 ay vade taşınabilir bir vadedir. Maliyet açısından da taşınabilir bir maliyettir.
Operasyonel finansal kiralama da yeni bir ürün. Normal operasyonel kiralamada malı geri vermek üzere yapılan bir kiralamaydı. Bunda ise mal bizim, biz onu kullanım için veriyoruz. Bu nedenle biz belli alanlarda ihtisaslaşıyoruz. 20 emar makinası, 20 araba, 20 iş makinası alıp kiralamıyoruz. Belli alanlarda uzmanlaşıyoruz. Böyle olmazsa doktorda, makine mühendisi de çalıştırmamız gerekir.

 İhtiyaç hangi alanda var?

İhtiyaç kullanım ömrü az olan makinalarda öne çıkıyor. Örneğin fotokopi makinaları. Teknik ömürleri uzun değil. Bazı konular var ki dönemsel gerekiyor. Bazı makinalar müteahhitlere işin yüzde 10’u için gerekli oluyor, daha sonra gerekmiyor. Bunun gibi alanlardaki makinaları aktiflerinde uzun süreli tutmak istemiyorlar.
Bilgisayar yazılımları alanında ihtiyaç var. Önceleri sadece donanımın leasingi yapabiliyorduk şimdi yazılımın da leasingini yapıyoruz. Yazılım tarafı daha önde bir iş.
Diğer yeni ürün bir bütünün detaylarını yapmak. Bir araç alınıyor, bunu ambulans yapıyorsunuz. İçindeki makinayı yapamıyordunuz. Şimdi bu tamamlayıcı işleri yapabiliyoruz. Uçağı yapıyordunuz, uçağın motorunu yapamıyordunuz, şimdi bunu da yapıyoruz. Bir iş merkezinin klimasını yapıyorsunuz, cam tarafını yapamıyordunuz. Bütün bunlar şimdi yapılabiliniyor. Bütünü bozma endişesi artık yok.

Sat - geri kirala artıyor’

 Leasingde yeni ürün nedir?

Sat geri kirala yeni bir ürün. Var olan bir yatırım malının paraya çevrilmesi sağlanıyor. İşletme sermayesi sağlıyor. Borcu bitmiş, aktifinizde duran bir değeri bugünün değeriyle veriyorsunuz. Biz size bunun finansmanını sağlıyoruz. İşletme sermayesi sağlıyoruz. Bu gayrimenkulde çok önemli bir ürün. Geri alım sözleşmesiyle bu mülkünüzü bize satıyorsunuz. Bunu bankalar ipoteğin finansmanıyla yapıyorlardı.

Çok ilgi var mı?

Çok ilgi görüyor. KDV muaf, çok sembolik bir tapu harcı alınıyor, bedel artışından dolayı vergiden muaf tutuluyor. Dolayısıyla gayrimenkul leasingine çok ilgi var. Bu sene bu talep daha çok artacaktır.
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)