BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiBiden’ın ticaret politikası nasıl olacak?----

Biden’ın ticaret politikası nasıl olacak?

Biden’ın ticaret politikası nasıl olacak?
11 Kasım 2020 - 14:01 www.finansgundem.com

Donald Trump döneminde bolca sözü geçen gümrük vergileri ve ticaret savaşları döneminin ardından Biden sürecinde küresel ticaretin nasıl olacağı merakla bekleniyor. Yeni başkanla ABD müttefiklerine uyguladığı gümrük vergilerini kaldırabilir

FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD başkanlık seçimlerinde zaferini ilan eden Joe Biden Demokratların karşısında bir ABD Senatosu’yla karşı karşıya kalması durumunda önemli politika değişiklikleri gerçekleştirmekte sıkıntı yaşayabilir. Buna karşın başkanlık yürütme gücüyle birlikte Biden Cumhuriyetçilerin muhalefetine rağmen birçok alanda ciddi önemli değişikliklere gidebilir. Bu alanlardan birisi de şüphesiz ki ticaret.

Bloomberg yazarı Noah Smith Biden’ın Donald Trump yönetiminde uygulanan yanlış politikalardan dönerek ABD’nin ticaret alanındaki müttefikleri ve potansiyel müttefikleriyle ilişkilerini geliştirebileceğini ve bu süreçte Çin’le olan teknoloji rekabetini sürdürebileceğini belirtiyor.

Biden’ın bu amaca ulaşmak için yapacağı ilk hamle ise Kanada, Japonya ve Avrupa ülkeleri gibi gelişmiş ülkelere uygulanan gümrük vergilerini kaldırmak olabilir. Zira Smith’in ifadelerine göre Trump’ın uyguladığı gümrük vergileri tehlikeli ve tamamen üretim karşıtı bir kısasa kısas yöntemiyle ilerliyor.

Noah Smith Avrupa Birliği, Japonya ve Kanada’nın ABD’li çalışanlar için bir risk teşkil etmediğini zira bu bölgelerde işçilerin yüksek maaşlarla çalıştığının ve aynı zamanda bu ülkelerde güçlü işçi hakları ve çevre koruma tedbirlerinin bulunduğunun altını çiziyor. Söz konusu ülkelerin ABD’nin teknolojik üstünlüğüne de bir tehdit oluşturmadığına dikkat çeken Smith gümrük vergisi uygulanan bu ülkelerin fikri mülkiyet haklarına da saygı gösterdiğini beliriyor.

Çin’le olan jeopolitik rekabette ABD’nin müttefikleri olan bu ülkelere karşı uygulanan gümrük vergilerinden kurtulmak için Biden’ın elindeki bütün gücü kullanması bekleniyor.

Trans Pasifik Ortaklığı yeniden gündeme gelecek

Biden başkanlığında uygulanabilecek bir diğer önemli politika ABD’nin Trans Pasifik Ortaklığı’na (TPP) yeniden katılması olabilir. Demokrat Senatör Bernie Sanders’ın da karşıtı olduğu çok taraflı ticaret anlaşmasından çıkış Trump’ın 2017’de göreve gelesiyle uyguladığı ilk politikalardan birisi olmuştu. TPP bu tarihten itibaren Asya - Pasifik Bölgesi liderlerinin de etkisiyle gelişimini sürdürdü ve hazır bir şekilde ABD’nin anlaşmaya geri dönmesini bekliyor. Biden ABD Kongresi desteği olmadan TPP’ye katılım sağlayamayabilir. Fakat görüşmelere tekrar katılabilir.

Serbest ticaret fikrine karşı oluşturulan genel muhalefetin haricinde TPP’ye yönelik çift partili muhalefetin iki sebebi bulunuyor. Bunlardan birincisi anlaşmanın şu anda kaldırılmış olan hükümlerinde fikri mülkiyet haklarına ilişkin rahatsız edici ibareler yer alıyordu. İkincisi ise anlaşma yoksul ve hızla sanayileşen Vietnam’ı endüstriyel gelişme için ucuz işgücü oluşturması sebebiyle TPP’ye dahil etmesiydi.

ABD’nin 2000’li yıllardaki Çin tecrübesi bu tip ülkelerle ticari ortaklık adımları atmasında çekingen davranmasına neden oluyor. Ve aslına bakılırsa Vietnam’la ticaretin serbestleştirilmesi ABD vatandaşlarının maaşları üzerinde aşağı yönlü baskıya da neden olabilir.

ABD'nin Vietnam korkusu yersiz mi?

Smith ABD vatandaşları üzerindeki bu baskının çok düşük oranda gerçekleşeceğini savunuyor. Zira Vietnam Çin’in onda birinden daha küçük bir ülke ve Çin’in 2000’li yıllarda sahip olduğu ve ülkeyi rekabetçi seviyeye taşıyan ucuz enerjiye ve cömert hükümet desteklerine sahip değil. Vietnam ayrıca şu sıralarda Çin’den taşan düşük miktardaki yatırımın absorbe edilmesine neden olabilir. Fakat Smith’e göre bu durum ABD’li çalışanlardan çok Meksika gibi ticari ortaklarını etkileyecektir.

Vietnam ABD için Çin’e karşı önemli bir stratejik ortak haline gelebilir zira Çin’le Vietnam 1970’lerde gerçekleşen savaştan beridir bölgesel rakip olmayı sürdürüyorlar. 1979 tarihinde sonlanan Vietnam – Çin savaşının galibi Vietnam olmuştu. İki ülke arasındaki Güney Çin Denizi’ndeki sınır anlaşmazlığı halen devam ediyor. İthalat yoluyla Vietnam’ın ekonomisinin büyümesine yardım etmek ve Japonya ve Güney Kore gibi ülkeleri ekonomik anlamda desteklemek Smith’e göre ABD’nin en büyük rakibi Çin’in Batı karşıtı politikalarına dayanıklılığı artırabilir. Eğer Endonezya da TPP’ye katılmaya karar verirse buradaki denklem de benzeri şekilde olacaktır.

Bloomberg yazarına göre Vietnam ve Endonezya’nın da ötesinde TPP’nin sağlayacağı jeopolitik avantajlar gerekli takdiri görmemiş olabilir. Söz konusu anlaşma Asya ülkeleri ticaret bloğunun merkezine Çin yerine ABD’yi yerleştiriyor. Asya'nın dünyanın ekonomik ağırlık merkezi olarak öne çıkan rolünden yararlanarak aynı zamanda bölgenin dengelenmesine yardımcı olabilme ihtimali taşıyor. Bu strateji Biden’ın ticaret politikalarıyla örtüşür nitelikte. Çin karşısında Biden’ın da Trump’tan az olmayacak kadar şahin politikalar izleyeceği bir gerçek. Bu da daha genel bir jeopolitik rekabeti kaçınılmaz hale getiriyor.

Biden'ın Çin politikası

Trump’ın aksine Biden Çin’i ABD’nin teknolojik liderliğini ve ekonomik gücünü restore ederek diğer müttefiklerinin desteğini de alarak yenmeyi düşünüyor. Smith’e göre TPP bu politikanın bir parçası olmalı. Fakat bu politika aynı zamanda Çin’in teknoloji hakimiyetine direnmeyi de gerektiriyor. Trump’ın ticaret savaşlarının bir kısmı farklı bir formda devam edecekmiş gibi gözüküyor.

Biden, Huawei’nin telekomünikasyon altyapısı üzerindeki hakimiyetine karşı direncini sürdürebilir. ABD’nin Dış Yatırımlar Komitesi aracılığıyla Çin yatırımları incelenebilir ve Çin’in endüstriyel casusluğuna ilişkin baskı devam edebilir.

Ancak gümrük vergileri söz konusu olduğunda denklem daha karmaşık bir hale geliyor. Biden ABD’li üreticilerin Çin’den ara mallar alarak ürettiği ürünler nedeniyle bu mallardaki gümrük vergileri kaldırılabilir. Zira bu durum sadece ABD’li üreticiler için maliyetleri yükseltiyor ve sonuç olarak ABD’nin rekabet gücünü zedeliyor. Bununla birlikte Çin’den gelen pahalı markaların ürünleri gibi son ürünlerde gümrük vergileri uygulanmaya devam edilebilir. Bu ticaret Çin para biriminin değerlenmesi için kaldıraç özelliği de yaratabilir.

Biden’ın yürütme gücü ABD ticaret politikalarının yeni yüzünü oluşturacak gibi gözüküyor. Geçmişin küresel serbest ticaret mutabakatı kaybolmuş gibi görünse de Trump’ın üretim karşıtı ticaret savaşı politikaları da ABD için ilerlemesi doğru bir yol gibi gözükmüyor. ABD’nin önümüzdeki dönemde ticaret politikası müttefikleriyle ticareti serbestleştirerek Çin’i köşeye sıkıştırmaya çalışmak hedefinde şekillenecek gibi gözüküyor.

Biden'ın danışmanı : Amacımız Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak değil

 

Trump, Beyaz Saray'dan ayrılmayı reddederse ne olacak?

 

Erdoğan, seçimi kaybeden Trump'a mesaj gönderdi

 

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • daison11 Kasım 2020 15:21

    ABD ile Çin arasında aktif ve yoğun bir ticaret bu saatten sonra mümkün değil bunu bekleyen çok ve boş bekler... ABD ithalatını azaltmazsa 20 sene sonra çatırdar en iyi ihtimalle, öyle çin e veya Almanya ya kapıları hep açarsa durumu gittikçe zorlaşır, işsizlik de katlanır...değil Biden, washington tekrar gelse ABD için tüketime dayalı ekonomi artık bitmektedir. Bunu anlayamayan başkanlar 4 seneyi bile zor tamamlar, net...