BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündem"Bakanlar görevden alındı çocukları tutuklandı"----

"Bakanlar görevden alındı çocukları tutuklandı"

Bakanlar görevden alındı çocukları tutuklandı
17 Ocak 2014 - 00:08 www.finansgundem.com

​CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bir TV'de konuk olduğu programda gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, rüşvet ve yolsuzluk operasonu ile ilgili "Bakan çocukları tutuklandı, bakanlar görevlerinden ayrıldı, böyle bir tablo. Bu tablo bizim tarihimizde ilk kez gerçekleşiyor" dedi.

Halk Tv'de konuk olduğu "Halk Arenası" adlı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 17 Aralık'ın Türkiye Cumhuriyeti tarihinin çok önemli bir günü olduğunu ifade ederek, "Çünkü ilk kez Türkiye Cumhuriyeti devletinin hükümet tarafından soyulduğu belgelenmiştir. Dört bakan, onların çocukları ve yakın çevresinin çok ciddi bir yolsuzluk olayının içinde olduğu görülmüştür. Bakan çocukları tutuklandı, bakanlar görevlerinden ayrıldı, böyle bir tablo. Bu tablo bizim tarihimizde ilk kez gerçekleşiyor" diye konuştu. 

Operasyonun ardından bir bankanın genel müdürünün evindeki ayakkabı kutusunda milyon dolar para çıkmasını, bakan çocuklarının evlerinde kasaların ve para sayma makinelerinin bulunmasını, milyonlarca Türk lirası ve dövizin çıkmasının hiç tartışılmadığını belirten Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın hiçbir yorum yapmadığını ve sadece "Bize komplo kuruyorlar" ifadelerini kullandığını söyledi. 

Kılıçdaroğlu, bir yerde mahkeme kararının uygulanmamasının o yerde sorun olduğu anlamına geldiğini dile getirerek, "Bugüne kadar mahkeme kararını uygulamayanlar hep mahkum oldular. Kim olursa olsun. Ama iktidar ilk kez uygulamayacaksın diye açıkça, net talimat veriyor" dedi. 

Başbakan Erdoğan'ın "Darbe" söylemiyle cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonunu gölgelemek istediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Şu algıyı yerleştirmek istiyor. Biz, bir hükümetiz, biz temiz bir hükümetiz. 'Kirli çamaşırlarımız çıkartıldı ama bunlara inanmayın' demek istiyor. Ama bu yolsuzluk ve rüşvet olayı o kadar büyük ki Başbakan istediği kadar çırpınsın, bunu örtme imkanı yok zaten. Gazetelere yansıdığı kadarıyla söylüyorum, yolsuzluğun boyutu 247 milyar lira. Altı tane GAP yapılır 247 milyar lirayla 30 tane Marmaray yapılır. Neden 'Türkiye Cumhuriyetinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonudur' deniyor, bunun için söyleniyor. Bu olay sıradan, rutin bir olay değil. Eğer gerçekten Bakanlar Kurulunun içine çöreklenen bir yapı varsa ve bu yapı diğer organlara, bürokrasinin içine, iş dünyasının içine yerleşmişse ve beraber devlet hortumlanıyorsa ciddi bir sorunumuz var demektir." 

Yolsuzlukların dünyanın her ülkesinden yaşanabileceğini ve yolsuzluk olduğu andan itibaren yöneticilerden yargıya müdahale etmemelerinin beklendiğini aktaran Kılıçdaroğlu, toplumun duyarlı olan her kesiminin de yolsuzluğun üzerine kararlılıkla gidilmesini istediğini belirtti. 

Kılıçdaroğlu, "Mahkemelerin aradığı oğlu Başbakanın yanında, Başbakanlık arabasına biniyor. Polisin aradığı kişi. Bırakın cumhuriyet tarihini, dünya tarihinde böyle bir uygulama yoktur. Gidin Avrupa'ya bakın, Japonya'ya bakın, Papua Yeni Gine'ye bakın. Yani başbakanın oğlu mahkeme kararıyla aranacak ama o başbakanın yanına binecek, bütün korumalar onun güvenliğini sağlayacaklar ve bu kişiyi mahkemeye götüremeyecekler. Bu işte o 'Anayasa'nın 138. maddesi çöktü' sözünün temel bir kanıtıdır" değerlendirmesinde bulundu. 

HSYK'nın yapısında değişiklik öngören kanun teklifiyle sadece atamalar için izin istenmediğini, Teftiş Kurulunun bakana bağlı olmasının, yargıçların ve savcıların HSYK'da hangi görevi yapacağını bakanın belirlemesinin ve hangi hakimin hangi dairede görev alacağını da yine bakanın kararına bırakılmasının istendiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: 

"Hangi savcı ve hakim hakkında soruşturma açılıp açılmamasına bakan izin verecek. Yani bakan şunu söyleyecek 'beyler toplanın.' HSYK toplanacak. Şu talimatı veriyorum yapın. Birisi diyebilir ki 'ben yıllarımı adalet dağıtmaya verdim. Vicdan sahibi bir insanım, senin dediğini yapamam' dediği anda hemen iki müfettiş görevlendirecek. 'Git şunu soruştur' diyecek. Hakkında olmadık iddialarla. Biliyorsunuz artık Türkiye'de olmadık iddialarla insanları ipe bile götürüyorlar. Onu suçlayacaklar. Belki de mesleğinden olacak. Bu imkanı elde etmek istiyorlar. Yani Teftiş Kurulu 'tehdit kurulu' haline gelmiş olacak. İşin özü bu. Bunu tümüyle ele geçirmek istiyor. AB'nin karşı çıkmasının nedeni, Venedik Komisyonun Başkanının karşı çıkmasının nedeni bu." 

Kılıçdaroğlu, demokrasilerde siyasetin sınırını hukukun, diktatörlüklerde hukukun sınırını siyasetin belirlediğine dikkati çekerek, hükümetin bunu elde etmek istediğini ve "Biz hukukun sınırını belirleyeceğiz" dediğini belirtti. 

"Niyetiniz yolsuzluğu örtmektir artık, yolsuzluğu önlemek değil" 

Ahlaki olarak yolsuzluk davasına başlayan bir savcının görevinden alınmayacağına değinen Kılıçdaroğlu, savcının görevden alınması halinde toplumda "Siyasi otorite yolsuzlukların üzerini kapatıyor" algısının oluşabileceğini vurguladı. 

"Siz eğer daha yolsuzluğun birinci aşamasındayken o savcıyı görevden alıyorsanız, sizin niyetiniz yolsuzluğu örtmektir artık, yolsuzluğu önlemek değildir. Bunun çok tipik örneği Deniz Feneri'dir" diyen Kılıçdaroğlu, hırsızlığı soruşturan savcının suçlu duruma geldiğinin altını çizdi. 

Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanı Müsteşarının İzmir'deki soruşturmayı başlatan savcıya telefon açarak "O dosyayı kapatın" dediğini aktararak, şöyle konuştu: 

"Adalet Bakanı Müsteşarı bu gücü nereden alıyor, kimden alıyor bu gücü? Bakandan almazsa böyle bir konuşma yapamaz. Şimdi buradan çağrı yapalım isterseniz. Adalet Bakanı kalksın desin ki, 'yok efendim, böyle bir telefon konuşması asla olmamıştır. Bu, hayalidir'. Bakalım diyebilecek mi? Bu, bir suçtur. Suçu Adalet Bakanı Müsteşarı işlerse ne yapacaksınız. Biz üniversiteyken bir hocamız, 'kumar oynamak suçtur ama küçük bir Anadolu kasabasında savcı, hakim, kaymakam kumar oynarsa orada suçluyu bulamazsınız' derdi. Bizim geldiğimiz nokta bu." 
YORUMLAR (8)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • derya18 Ocak 2014 00:35

    sarıgülün malvarlıklarına neden el konuldu kılıçtaroğlu cevaplarmısın.

  • kemal17 Ocak 2014 09:01

    ulan adas alemsin sen acaba para birimlerinden haberim varmi seni sirinevlerde yola ciksan beyaziti bulamazsin seni lider olarak oy verenede ne diyeyim

  • Demokrat17 Ocak 2014 01:13

    Sen ve senin kolisyonun ortağın Bahceli önce kendinize bakın. bugune kadar çamur atma yaygara yapma muhalefeti dişinde ne üretmişsiniz. bu topluma neler getireceksin sistemlerini yöntemlerini çözümlerini anlat. çirkefliği çamurculuğa prm vermez bu halk. böylelerini iktidara gelirse ülkeye ne verebilirkiler?

  • grimm17 Ocak 2014 01:04

    bak kılıç kemal evladım, kulağına küpe olsun: iki kayığa binilmez: bir karpuz kabuğundan yapılana; iki hocaefendininkine bunlara binen tez iner bunu hiç unutma. hani sen bilmiyorsun da ben hatırlatmış olayım

  • KAYA17 Ocak 2014 01:01

    TAM DA KANALIN DA KONUŞMUŞ VALLAHİ.HALK TV YE KALIRSAK CHP BU SEÇİMDE KESİN İKTİDAR.GERÇİ BU KANALDA OLMASA CHP Yİ KİM AVUTACAK

  • emre17 Ocak 2014 00:40

    NEDENSE İLKLERDE SENİN DÖNEMİNDE YAŞANIYOR

  • serkan17 Ocak 2014 00:29

    yine boş konuşuyor.

  • özgur17 Ocak 2014 00:16

    boş boş konuşma bu kadar dürüstsen yolsuzluktan kovduğunuz sarı gülü aday yapmazdınız biz demiyoruz yolsuzluk yaptığını eski genel başkanın söylüyor........