BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemAvrasya ve iki köprünün her bir mükellefe maliyeti ne kadar----

Avrasya ve iki köprünün her bir mükellefe maliyeti ne kadar

Avrasya ve iki köprünün her bir mükellefe maliyeti ne kadar
01 Temmuz 2017 - 06:07 www.finansgundem.com

Hürriyet yazarı Uğur Gürses, YSS, Avrasya Tüneli ve Osmangazi Köprüsü için taahhüt gereği devletin ödeyeceği paranın vergi mükelleflerine yansımasını yazdı. "Her mükelleften birer Yunus Emre" başlığını kullanan Gürses'in yazısı şöyle:

Son bir yılda hızla yaşamımıza giren büyük projeler var. Adları Osmangazi ve Yavuz Sultan Selim gibi tarihsel isimler. Ama bu projeler, vergi mükelleflerine yılda birer “Yunus Emre”ye mal oluyor. Bakın nasıl? Anlatayım.

Siyasetçiler bu projeleri seçmenlerine hizmet olarak sunarak oy almak istiyorlar, ekonomistler de bu projelerin ekonomiye sağlayacağı dışsallığı tartışıyor. Ama en önemlisi vergi mükelleflerini ilgilendiriyor; böyle projelerin hayata geçirilmesinde uygulanan yöntem ve ölçek nedeniyle oluşan ‘koşullu yükümlülüklerden’ dolayı.

Koşullu yükümlülük şu; devlet özel kesime “sen bu köprüyü yap ve işlet, bu köprüden yeterince geçen olmazsa ben ödeyeceğim” diyor ve bu sayının ne olduğu, ücretin ne olacağı sözleşmeye bağlanıyor. Uzun bir sürenin sonunda da bu altyapı işletmeleri devlete devrediliyor. Bu tür projelere “Kamu Özel İşbirliği” (KÖİ) deniliyor.

FARKI DEVLETTEN

Son bir yılda üç büyük proje; Osmangazi Köprüsü Temmuz 2016’da, Yavuz Sultan Selim Köprüsü (YSS) Ağustos 2016’da ve Avrasya Tüneli de Aralık 2016’da olmak üzere bitirilerek işletmeye açıldı. Sözleşme gereği de, devletçe verilen geçiş taahhütlerine ilişkin ‘sayaç’ çalışmaya başladı.

Bugün birinci yılını dolduran Osmangazi Köprüsü’nde, 89 TL’lik ücret açılıştan bir süre sonra geçişleri teşvik etmek için indirilmişti. Sözleşmeye göre devletçe taahhüt edilen KDV hariç 142 TL olması gereken tek yönlü otomobil geçiş ücreti 65.65 TL’ye düşürülse de bu indirim işletmeciyi pek de ilgilendirmiyor. İşletmeci, taahhüt edilen 40 bin araçtan eksik geçen araç başına 142 TL’yi, geçen araç başına ise aldığı 65 TL ile sözleşmedeki 142 TL arasındaki farkı devletten alıyor.

“Üçüncü köprü” olarak adlandırılan YSS Köprüsü ve Avrasya Tüneli’nde ise sözleşmelerdeki fiyatlar olduğu gibi uygulanıyor. Her üç proje de dolara endeksli; hepsi de ABD’deki yıllık tüketici fiyatlarındaki artışa endeksli olarak yılda bir ayarlanıyor. Hepsinde günlük geçiş taahhütleri var.

Açık kaynaklardaki beyanlara ve bilgilere dayanarak, her iki köprü ve tünelden geçiş sayılarını veri alarak yaptığım hesapta şöyle bir sonuç çıkıyor; bu yılın ilk beş ayında kamunun, her üç ulaştırma projesinden kaynaklanan ödeme yükümlülüğü kabaca 801 milyon TL olmuş. “Bu gidişle” diye geçişlerin aynı sayılarda olacağı varsayılırsa 2017 yılında toplam ödeme 2 milyar TL’ye yaklaşacak.
İstanbul trafiğinde olanlar aşina; 15 Temmuz Şehitleri Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde bakım ve sair nedenlerle şerit kapama uygulamalarının, KOİ projelerine özellikle Avrasya Tüneli’ne yönlendirme amaçlı olduğu iddia ediliyordu. Eğer böyle bir ‘yönlendirme’ varsa bu geçiş sayılarına mutlaka etkisi olmalı.

Şimdi asıl gelelim faturanın nihai ödeyicileri olan vergi mükelleflerinin payına ne düştüğüne.

200 TL DÜŞÜYOR

Sadece bu üç projenin taahhütleri nedeniyle Hazine kasasından 2017’de çıkacak olan kabaca 2 milyar TL’yi yine kabaca 10 milyon “faal vergi mükellefine” bölerseniz; vergi mükellefi başına 200 TL düşüyor. Yani her yıl birer “Yunus Emre” banknotuna; o köprülerden geçseler de, geçmeseler de.
Vergi mükellefleri, aynı zamanda ABD’deki enflasyona ve içerideki dolar kuruna bağlı potansiyel bir yük de taşıyorlar.

İşin daha vahimi; olasılıkla çoklu vergi beyanları yüzünden aynı mükellefin yeniden sayılması nedeniyle faal vergi mükellefi sayısı daha az olmalı. Gerçek ve faal mükellef başına düşen yük de daha fazla olmalı.

Böyle olunca, siyasetçiler de sayısı daha az ‘faal vergi mükellefinin’ neredeyse 5 katından fazla seçmene hoş görünmeye çalışıyor. Faal vergi mükellefi sayısı seçmen sayısına yaklaştıkça demokratik hesap sorma-hesap verme mekanizmaları daha fazla çalışacaktır.

İşte o zaman, projelerin işlevinden çok daha fazlasının; inşasının ve işletme modelinin, çevreye uyumunun, ölçeğinin, kamuya ve vergi mükelleflerine getirdiği koşullu yükümlülüklerin tartışılması ve daha iyiye ulaşmak mümkün olacak.

Siyasetçiler faizden daha fazlasını sorgulamalı; yükü ‘kafesteki mükellefe’ yıkılan bir ekonomiye iştahla yatırım gelir mi?

YORUMLAR (15)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • HULisi OGGun01 Temmuz 2017 19:10

    Bi kulağımızın arkası kalmıştı. Ona da göz diktiler. Geçen kurban bayramında navigasyon uygulaması azizliğine uğrayıp yanlışlikla körfez köprüsü yoluna girip 90 lira bayıldım. Haram zıkkım olsun. Bayram günü otoban ve köprüler ücretsiz diye reklamını yapıyorsunuz ama yeni yapılan hicbir yol veya köprü ücretsiz değil. Bu arada ciddi söylüyorum normalde ücretli olup bayramlarda ücretsiz yapilan yol veya köprüler hep eski iktidarlar döneminin ürünü. Tersinden okursak aklınıza yeni yapılan yolları köprüleri getirin, yavuz selim köprüsünu bilemiyorum ama geri kalan hicbir yol veya köprü bayramda ücretsiz değil. Bu da işin ayrı bir boyutu. Her yıl bu şirketlere aktarılan milyarlarca dolar paranin da iyi bişey olduğuna kimse bana inandıramaz. Devlet bu şirketlere bizim vergilerimizi taahhutle aktarmak yerine Kendi ustlenmeliydi. Devletin Kendisi yapsa bu kadar pervasızca kaynak aktarılamazdi bu şirketlere.

  • fafa01 Temmuz 2017 17:21

    Sayın Bakan ne dedi:''Bizimki pahalı değil ,diğerleri ucuz.''siz de ucuz yaptısaydınız.

  • fafa01 Temmuz 2017 17:19

    Bu ödemelerin hesaplarını kimler yapmış, bu nasıl hizmet?Resmen soygun,hesaptan anlamayan bile köprüleri karşılaştırarsak farkı görebiliyor. imzayı atanlar hiç mi görmemiş.

  • fafa01 Temmuz 2017 17:15

    Boğaziçi köprüsünün maliyeti ve geçiş ücreti belli o zaman bu fiyatlara hiç mi bakılmamış.

  • fafa01 Temmuz 2017 17:12

    Devlet bu anlaşmayı nasıl yapmış akıl alır gibi değil.Bir gün gelecek devlet bu ödemeleri yapamayacak duruma gelecek.

  • dursun01 Temmuz 2017 15:04

    ARABA ALMAYIN OLSUN BİTSİN. 100 BİN LİRALIK ARABANIN 50 BİN LİRASI VERGİYE GİDİYOR

  • Cenabet01 Temmuz 2017 12:11

    Halki soymak icin deli dumrul koprusu kurmuslar

  • ALİ01 Temmuz 2017 12:05

    3. köprünün bağlantı yollarının ücretleri köprü geçişinden daha çok. körfez köprüsünün bağlantı yollarıda çok pahalı. yani milleti öpüyorlar.

  • mete01 Temmuz 2017 12:02

    sırada çanakkale Mustafa Kemal Atatürk köprüsü var. ordan da günde 50 bin araç derler bin araç geçmez.

  • ömer01 Temmuz 2017 12:00

    ver mehteri

  • vatandaş01 Temmuz 2017 11:52

    sayın,recai'de hükümet gibi basit çözüme kaçmış.

  • Gkmn01 Temmuz 2017 11:10

    Hesap neye gore yapılıp garanti neye gore verildi neden garanti verildi ticaret bu karda edebilirsin zarar da o zaman bu ihaleyi herkez alır boyle is mi olur o köprü ve projeleri herkez yaptırır bu bir hizmet değil olsa olsa soygun olur

  • Kaçan Grup01 Temmuz 2017 10:57

    Tüm projeler yandaşlara verildi. Hükümetin işi de vatandaştan alıp yandaşa transfer yapmak. Böyle bir yöntem geliştirmişler.

  • recai01 Temmuz 2017 09:42

    bunlari faturalarini eski hükümetlere cikartilmasi en dogru,cünkü onlar böyle büyük yatirimlari beceremedikleri gibi bizleri fakir fukara biraktilar.

  • Hulusi Ogun01 Temmuz 2017 07:50

    Hulooooog demek istiyorum.