Eski Halkbank Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın, ABD'nin İran yaptırımlarının ihlal edilmesiyle suçlandığı davada tanık olmayı kabul eden Reza Zarrab New York'taki mahkemede ifade vermeye devam ediyor.
Duruşmada Avukat Fleming, Zarrab’a, “Daha önce hiç Hakan Atilla’nın ofisine gitmediniz değil mi?” sorusunu sordu. Zarrab ise, “Atilla’nın bankadaki ofisine hiç gittiğimi hatırlamıyorum hanımefendi.” Yanıtını verdi. Ayrıca ofisinin kaçıncı katta olduğunu da bilmediğini söyledi.
Duruşmada bugün savunmanın ses kayıtları dinletiliyor ve İngilizce dökümleri kabul ediliyor. Zarrab ayrıca Hakan Atilla’nın tutuklanmasını duyduğunda çok şaşırdığını da ifade etti. Avukat Fleming, Zarrab’a “Atilla’nın tutuklanmasına çok şaşırdığınızı ifade etmişsiniz.” dedi. Zarrab ise “Evet. Şok geçirdim” yanıtını verdi.
Duruşmada Zarrab ayrıca İran cumhurbaşkanıyla hiç görüşmediğini de kaydetti. “Ayetullah Ali Hamaney ve eski cumhurbaşkanı Ahmedinejad’la hiç görüşmedim” dedi. Duruşmada dinletilen bir ses kaydı sonrasında, Zarrab kaydın kendisiyle Süleyman Aslan arasında olduğunu söyledi. Halkbank’ta Aslan ve Hakan Atilla ile yapılan bir toplantının ardından gerçekleşen telefon görüşmesi olduğu ifade edildi.
Zarrab: Yalan söyledim
Zarrab, bugün yapılan çapraz sorgusunda yaptığı hayali ihracatlar konusunda Hakan Atilla'ya yalan söylediğini itiraf etti.
Savcılığın dört gün süren sorgulamasının ardından, dün olduğu gibi bugün de savunma avukatlarından Cathy Fleming tarafından çapraz sorgulamaya tutulan Zarrab, "Dubai üzerinden, transit olarak İran'a yollayacağımız gıda ihracatı ile alakalı, ama ortada olmayan ticaretle ilgili Hakan Atilla'nın hiçbir bilgisi yok" dedi.
Bunun üzerine 'Yani Atilla'ya yalan mı söylediniz' diyerek devreye giren Fleming'e, "Hakan Atilla ile konuştuğumuzda, Genel Müdür Süleyman Aslan'ın reaksiyonundan çok farklı reaksiyon gösterdi. Ben de yalan söyledim kendisine" yanıtı verdi. Yanında çalışan kişiler ile Hakan Atilla ve öteki Halkbank çalışanları ile yaptığı telefon konuşmaları kayıtları dinletilen Zarrab, bu kayıtlardan birinde 'herkesin bir fiyatı vardır' dediğini de kabul etti.
Zarrab, "Rüşvete meyilli her insanın elbette bir fiyatı vardır. Rüşvete meyilli insanlardan bahsediyorum" dedi. İran'ın petrol ve doğalgaz gelirlerinin toplandığı Halkbank'tan hayali ihracat yolu ile çıkardığını böylelikle İran'ın uluslararası ödemelerini yaptığını, bundan da komisyon aldığını anlatan Zarrab, "Halkbank'ta belirli insanların benim yaptığım işlerle ilgili bilgileri vardı. Hakan Atilla'nın benim komisyon kazancımda rolü yok ama, bu sistemin geliştirilmesinde rolü vardır." dedi. Zarrab, Atilla'nın yanı sıra yaptığı hayali ihracat işinin gerçek yüzünü bilmeyen bir çok banka çalışanına da yalan söylediğini kabul etti.
AVUKATTAN ZARRAB'A EBRU GÜNDEŞ SORUSU
Avukat ile Zarrab'ın diyalogunun şöyle geliştiği iddia ediliyor;
Fleming: Türkiye'de ünlü bir pop şarkıcısıyla evliydiniz, bu doğru mu?
Zarrab: Bu doğru hanımefendi.
Fleming: Pop şarkıcısı olan eşinizle sık sık magazin sayfalarındaydınız, doğru mu?
Zarrab: Doğru, gazete ve dergilerde bizimle ilgili yayınlanmış haberler bulunuyordu.
Avukat Fleming, Zarrab'a magazin basınının çektiği lüks yaşamını gösteren bazı fotoğrafları soruyor. Zarrab "Bu fotoğraflar medya tarafından gizlice çekilmiş ve yayınlanmış görüntülerdir. Basında bizle ilgili çıkan haberlerin yüzde 99'u uydurma ve yalan haberlerdi" diyor.
'ÇİKİNOVA' AÇIKLAMASI
Zarrab: "Çikinova, gerçek olmayan, gerçek malların olmadığı ticari işler için çalışanlarımız arasında kullandığımız bir terimdi."
SORGU SÜRÜYOR
Duruşmaya öğle yemeği için ara verildi. Zarrab'ın çapraz sorgusu TSİ 22.00'de tekrar başladı.
'BU İŞİ HALLET"
Süleyman Aslan sizin yanınızda Hakan Atilla'yı arayıp "Bu işi hallet" demiş, doğru mu?
Zarrab: Evet, hatırlıyorum.
Zarrab ile Happani arasında, Halkbank'a verilen belgelerle ilgili bir görüşme hakkında sorular soruluyor.