Merkez'in döviz müdahalesi ne demek, etkisi ne?

Döviz kurlarında yaşanan dalgalanma ve TL'deki değer kaybının önüne geçmek için TCMB'den müdahale geldi. Peki müdahale ne anlama geliyor, ne etki gösterecek? Uzmanlar değerlendirdi.

Türk Lirası'nda yaşanan sert değer kayıplarının önlemek ve kurları dengelemek için ekonomi yönetimi Merkez Bankası kanalıyla piyasalara müdahale etti. 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada, müdahalenin piyasadaki "sağlıksız fiyat oluşumlarından" kaynaklandığı belirtildi. Merkez Bankası, "döviz kurlarındaki sağlıksız fiyat oluşumları nedeniyle" Borsa İstanbul Vadeli İşlemler Piyasası'nda da işlem yapmaya başladı.

Bu müdahelelerin ne anlama geldiğini ekonomistler ve piyasa uzmanları değerlendirdi. 

Merkez Bankası'ndan döviz müdahalesi

KURDA SERT DALGALANMA

Müdahale öncesi 13,80 seviyelerinde olan dolar/TL, müdahale sonrası 12,50 seviyesinin altını gördü. TCMB’den gelen ikinci açıklama ile kur tekrar 13,30’un üzerine çıkarken bu noktadan sonra tekrar 13’ün altını görse de yeniden 13 üzerinde dengelenme çabasında.

2019-2020 döneminde yaklaşık 128 milyar dolarlık örtülü rezerv satışı yaparak kur artışını frenlemeye çalışan TCMB, en son doğrudan müdahaleyi 23 Ocak 2014 tarihinde, yani yaklaşık 8 yıl önce yapmıştı.

2014’teki son doğrudan müdahalede TCMB, 3 milyar 151 milyon dolar satış yapmıştı.

EKONOMİSTLER NASIL YORUMLADI?

Merkez Bankası Eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, Dr. Murat Kubilay, GCM Yatırım Araştırma Müdürü Dr. Tuğberk Çitilci, Marbaş Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Soner Kuru ve Evren Kırıkoğlu TCMB’nin kura müdahalesini değerlendirdi.

Merkez’in müdahalesi sonrası kurlarda sert düşüş

"Müdahalenin etkisi derinlik olmamasından kaynaklanıyor"

TCMB’nin eski başekonomisti Hakan Kara, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda piyasalara döviz müdahalesini değerlendirdi. Kara paylaşımında, "Gelmiş geçmiş en etkili döviz müdahalelerinden biri gibi görünmesinin sebebi piyasada derinliğinin yok olmasıydı. Böyle dönemlerde döviz müdahalesi kurdaki ateşi hafifletir. Öte yandan, para politikasının mevcut duruşu ve kredi genişlemesi ateşe benzin dökmeye devam ediyor" değerlendirmesinde bulundu.

"Bu aslında beklenmiyordu"

GCM Yatırım Araştırma Müdürü Dr. Tuğberk Çitilci, Sözcü'den Emre Deveci haberine göre, Ocak 2014’ten bu yana Merkez Bankası’nın ilk kez dövize doğrudan müdahale ettiğini hatırlatarak, “Bu aslında beklenmiyordu. Kur 13,88’e doğru gelince 40 kuruşluk düşüş oldu, sonra da Merkez’den müdahale açıklaması geldi.” dedi.

13’ün psikolojik seviye olduğunu, TCMB’nin kuru bu seviyenin altında baskılamaya devam edip etmeyeceğinin kritik olduğunu, TCMB’nin döviz satarak kura müdahalesinin gün içinde devam ediyor olabileceğini ve kurda 12,50 seviyelerine kadar hareketin devam edebileceğini belirten Çitilci, bundan sonra TCMB’nin 16 Aralık’taki toplantısında atacağı adımın önemli olacağını ancak “düşük faiz yüksek kur” politikası uygulanırken kura müdahale edilmesinin kafa karışıklığı da yarattığını belirtti.

Merkez Bankası’nın hem doğrudan döviz satışı hem de Borsa İstanbul’da Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) TL’ye karşı pozisyon alınmaması için işlem yapıldığını belirten Çitilci, “Çünkü insanlar talebi VİOP tarafındaki döviz sözleşmelerinden verdiği için orayı da engelledi ama 2018 dönemine kıyasla bu adımın etkisi sınırlı kalabilir, TCMB bu piyasada TL uzun pozisyon alarak ‘piyasa yapıcı’ role tekrar dönmeyebilir çünkü bir yandan düşük faiz politikasının devam edeceği söyleniyor” dedi.

"Yatırımcı toplantısının önemi daha da arttı"

Döviz müdahalesini değerlendiren Marbaş Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Soner Kuru, Dünya'nın haberine göre, bugünkü hamle sonrası yarınki yatırımcı toplantısının önemini bir kat daha artırdığına işaret etti. Kuru'nun değerlendirmeleri şu şekilde: 

Piyasaya doğrudan müdahale yöntemi en son 2014 yılında uygulamaya konulan bir adımdı ve geçtiğimiz dönemdeki denemelerde kurda kalıcı bir istikrar sağlayabildiğini söyleyemiyoruz. Yapılan duyuruda amaç, miktar veya süre gibi detaylar belirtilmemiş. Bu kapsamda yarın yapılacak yatırımcı toplantısı daha önemli hale geldi, piyasa ekonomi yönetiminin kurdaki yükselişe ilişkin acı eşiğinin nerede oluşacağını arıyor. İlk müdahale güçlü ve etkili değildi 12,70 seviyesini önemsiyoruz, buranın altında kalıcı olunabilirse kurdaki tansiyonun düşmesini aksi halde yukarı trendin devamını bekliyoruz.

"Faiz politikasından taviz vermeyeceğiz ama kurdan da rahatsız"

Sardis Research Danışmanlık'tan stratejist Evren Kırıkoğlu, “Bu müdahale ne kadar etkili olur emin değilim. Öte yandan, Merkez Bankası ‘faiz politikasından taviz vermeyeceğiz ama kurdan da rahatsız’ mesajı vermiş oldu” dedi.

Yabancıların Türkiye’de satacak çok az varlığı kaldığını, swap (takas) piyasasında 7,5 milyar dolarlık, tahvilde de 4-5 milyar dolarlık yabancı varlığı olduğunu, bunların da sadece bir kısmından çıkabilecek durumda olduğunu belirten Kırıkoğlu, “Dolayısıyla mevcut politika için yabancıların satacak çok az malları kalmasına güvenmiş olabilirler ancak Türklerin döviz alışını nasıl engelleyecekler, o belli değil” dedi.

"Satışın hacmi ve seviyesi de önemli"

Dr. Murat Kubilay, “Merkez Bankası'nın müdahalesi önemli, çünkü 13 TL'nin üstündeki kur seviyesinden gecikmeli rahatsız olduklarını göstermiş oldular” diyerek, şöyle devam etti:

Enflasyon beklentileri hızlı bir şekilde bozulurken daha da faiz düşürmek reel faizleri iyice bozar; bunun döviz kurundaki etkisini dengelemek için ya rezerv satışı gerekiyor ya dışarıdan döviz girişi ya da sermaye kontrolü. Döviz girişi yok, sermaye kontrolü ise çok çeşitli nedenlerden ötürü tercih edilebilir değil. Bu nedenle döviz satışı geldi.

“Tabii satışın hacmi ve seviyesi de önemli” diyen Kubilay, “Beklentiler çok zedelendiği için dolarizasyonun şu süreçte durması çok zor. Eğer dövize yönelmenin yanında bir de yastık altına kaçış yaşanmazsa, Albayrak dönemindeki gibi Merkez Bankası bu dövizleri swap ile ticari bankalardan geri ödünç alarak sistemi sürdürülebilir. Fakat sermaye çıkışı ve yastık altına kaçış bu sistemin zayıf yanları. Bir de sürekli faiz indirimlerini dengeleyecek düzeyde rezerv bulmak kolay değil. Bu nedenle bu şekilde döviz kurlarında kalıcı istikrar mümkün değil, en nihayetinde faiz oranlarının enflasyon beklentilerinin üzerine çekilmesi mutlaka gerekecek” dedi.

MERKEZ BANKASI'NIN GEÇEN HAFTAKİ AÇIKLAMASI

Tarihi kur artışının olduğu 23 Kasım 2021 tarihinde TCMB’den yapılan açıklamada, “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının uygulanmakta olan dalgalı kur rejimi altında kur seviyesine ilişkin bir taahhüdü yoktur. Döviz kurları, serbest piyasa dinamiklerince arz ve talep koşullarınca belirlenmektedir” denmişti.

“Merkez Bankası belli koşullar altında kalıcı yön amacı taşımadan sadece aşırı oynaklığa müdahale edebilmektedir” diyen banka, “Döviz piyasalarında gerçekçi olmayan ve iktisadi temellerden tamamen uzak, sağlıksız fiyat oluşumları gözlemlenmektedir. Şirketlerimiz ve vatandaşlarımızın aşırı oynak piyasa koşullarında iktisadi temellerden tamamen uzak değerlerden işlem yaparak olası kayıplara karşı uyarılması lüzumu üzerine bu açıklamaya gerek duyulmuştur” ifadelerini kullanmıştı.

Merkez Bankası'nda üst düzey ayrılık

Merkez Bankası’ndan kritik kur açıklaması