Masa başında çalışanlar risk altında

Beyin ve Sinir Cerrahı Prof. Dr. Tuncer Süzer masa başında uzun süre oturarak çalışanları uyarıyor!...

Masa başında uzun süre oturarak calışan kişiler risk altındadır İnsanların %70 ile 80 arası yaşamları boyunca özellikle 20 ile 40 yaş arasında en az bir kere hastaneye başvuracak kadar şiddetli bel ağrısı yaşarlar. Bu ağrılar; bel fıtığı, bel kemiklerinde daralma, bel kemiklerinde kayma, omurga ve omurilik tümörleri veya omurga enfeksiyonlarından kaynaklanıyor olabilir. Özellikle 20 yaş altı veya 40 yaş üstü kişilerde ilk ortaya çıkan bel ağrısı atağı mutlaka tetkik yapılmasını gerektirir. Özellikle uzun süre ayakta durarak ağır işlerde çalışanlar veya tam tersi masa başında uzun süre oturarak çalışan kişiler risk altındadır. Ayrıca fazla kilo ve genetik yatkınlık diğer önemli faktörlerdir. Başlangıç dönemindeki belirti bel ağrısıdır. Olay ilerledikçe bu bölgeden geçen ve bacağa giden sinire baskı yapmaya başlar. Bu dönemde bel ağrısının yanında bacak ağrısı, uyuşmalar ve güç kaybı gelişebilir Ülke ekonomisine olan yük 2 türlü ortaya çıkmaktadır. Hastanın tetkik ve tedavisi için yapılan harcamalar ve daha da önemli olan bu kişilerin en verimli dönemlerinde bel ağrısı nedeniyle ortaya çıkan iş günü kaybıdır. Yapılan çalışmalar sonucunda bir yıl içinde İngiltere’de 30 milyon, İsveç’te ise 2 milyon iş günü kaybı ortaya çıktığı belirlenmiştir. Ekonomiye olan yük incelendiğinde yıllık Hollanda’da 4.6 milyar dolar olan etki, ABD’de 80 milyar dolara yaklaşmaktadır. Bel fıtığında dinlenme, ilaç kullanımı ve fizik tedavi gibi çeşitli yöntemler kullanılabilir. Bu tedavilerin hem tekrarlanma zorunluluğu olması hem de kesin çözümü her zaman sağlayamayıp tedavinin uzaması nedeniyle hem hasta hem ekonomi üzerinde olumsuz etkileri ortaya çıkabilmektedir. Özellikle cerrahi tekniklerin ilerlemesi sayesinde bel fıtığı ameliyatları artık % 90-95 başarı oranı ile yapılmaktadır ve komplikasyon oranları son derece düşüktür. Hastanın hastanede yatış süresi sadece 1 gün olup sadece iki hafta sonra eski iş hayatına dönebilmektedir. Cerrahi işlem korkusu nedeniyle ameliyatın ertelenmesi hem hastanın iyileşme sürecini uzatmakta hem de iş günü kaybı olarak ekonomik yük getirmektedir.