Kurumsallaşma değil tek adamlaşma

Galatasary Spor Kulübü Başkanı Ünal Aysal'a sert eleştiri

Başkan Ünal Aysal, “Kurumsallaşmaya gideceğiz ama yönetimdeki bazı isimler bu yeni yapıya uygun değildi. Uyum sağlamayanları çıkardım, uyumlu çalışacağım kişileri aldım” diyerek yeni bir yönetim kurdu.
Sanırsın ki, acelesi var.
1 yıl daha beklese zaten seçim dönemi.
Zaten istediği yönetimi kuracak.
Hayır.
Hemen kurması lazım ya, seçime gitti. Şimdi bana göre ve tüzüğe göre 1 yıl için seçilen bir yönetim var.
Ama ilginç olan şu.
“Başarısız” bulduğu yöneticileri yolladı.
Ebru Köksal hariç hiçbir Galatasaray tecrübesi olmayan isimleri getirdi.
Fakat eski yönetimden 1 yıllık yeni yönetimine taşıdığı “başarılı” isimlerin hiçbirine yeni yönetimde daha etkili görevler vermedi.
Tam aksine, Sedat Doğan’ı da, Emir Sarıgül’ü de eskisi gibi “pasif” durumda tuttu.
Hani başarılı oldukları için kalmışlardı.
Niye daha etkili yerlere getirilmediler de eskisinden de pasif pozisyonlara getirildiler.
Niyesini ben size söyleyeyim.
Ünal Aysal kendine Aziz Yıldırım’ı örnek alıyor.
Kurumsallaşma falan hikâye.
Öyle bir niyet yok.
Galatasaray zaten kurum.
Başkanın derdi yönetimdeki “güçlü” isimlerden kurtulmaktı.
Ali Dürüst’ün kendisinden daha etkin ve daha saygın olmasına tahammül edemedi.
Abdurrahim Albayrak’ın sevilmesine, popüler olmasına tahammmül edemedi.
Bu noktada Fatih Terim’le de aynı fikirde birleştiler ve bu iki önemli adamı Galatasaray’dan uzaklaştırdılar.
Ama Galatasaray ve Galatasaraylılar bunu görmeyecek kadar bilinçsiz değil.
1 yıl sonra seçim sandığı yeniden Galatasaraylıların önüne koyulduğu zaman, Ünal Aysal’dan bunun hesabını sorarlar. (Fatih Altaylı)