7'nci yargı paketi ile kat mülkiyeti ve komşuluk ilişkilerinden doğan sorunlar mahkeme yerine arabulucuya gidecek. Böylece sorunlar uzlaşma ile çözülürken hem zamandan kazanılacak hem de masraf yükü azalacak.
TBMM'nin 1 Ekim'de yeni yasama yılına başlaması ile birlikte öncelikli gündem maddelerinden biri de 7'nci yargı paketi olacak. Hazırlıkları devam eden pakette yer alacak değişiklikler arasında arabuluculuk sisteminin kapsamının genişletilmesi bulunuyor. Zübeyde Yalçın'ın Sabah'taki haberine göre Adalet Bakanlığı ve AK Parti tarafından çalışmaları devam arabuluculuk ile ilgili düzenlemenin detayları şöyle:
Hangi konular kapsamda?
Kira, kat mülkiyeti kapsamındaki tüm konularda ve komşuluk ilişkileri ile ilgili sorunlarda arabulucuya gitmek zorunlu olacak. Mevcut sistemde bu isteğe bağlı idi. İsteyen arabulucuya, isteyen mahkemeye gidiyordu. Yasa çıktığında bu konuları kapsayan tüm dosyalar önce arabulucuya gidecek. Bir ay içinde arabulucu sonunu çözemezse konu mahkemeye taşınabilecek.
Bahçeme komşunun tavuğu girdi
Bu durumda ihtilaflı kiralar, kira tespit davaları, tahliyeler, apartman yönetimi ile ilgili ihtilaflar, bina ya da sitedeki ortak olanların kullanımı, komşunun bahçesine kedi, köpek, tavuk girmesi, park yeri gibi sorunlarda öncelikli olarak arabulucuya gidilecek
Kan davasına dönüşmeyecek
Düzenleme ile yargının yükü büyük oranda rahatlayacak. Komşular mahkemeye taşınıp birbirinin yüzüne bakamaz hale gelmekten kurtulmuş olacak. İşler kan davasına dönüşmeden çözülebilecek. Aynı zamanda vatandaş bilirkişi, keşif, avukat ve mahkemeye için harcanan diğer masraflardan da kurtulmuş olacak.
Kira davalarında artış var
Son dönemde gereksiz yere artan kiralar nedeniyle ev sahibi-kiracı davalarında yaşanan ciddi artışın yargıyı zorlamasının da önüne geçilecek. Bu tür uyuşmazlıkların ilk adresi arabulucu olacak.
Davaların yarısı çözüldü
Türkiye'de arabuluculuk sistemi 2012 yılında uygulanmaya başlandı. Bu güne kadar zorunlu arabulucuya giden konuların yüzde 50'si mahkemeye gitmeye gerek kalmadan çözüldü. Zorlu bir süreç olan işçi işveren ilişkilerinde ise bu oran yüzde 57'yi buldu.