İlk adım atılır atılmaz işler karıştı!

Kamu bankalarının katılım bankacılığı işine girmeleriyle ilgili çalışmalar tıkanma noktasına geldi. Ankara’da işler karışık…

BARIŞ BEKAR – ÖZEL HABER
Katılım bankacılığını geliştirmek için kamu bankalarının görevlendirilmesine, sektörde faaliyet gösteren katılım bankaları yöneticileri, siyasi otoriteyle kavga etmemek için resmen karşı çıkmasalar da çok sıcak bakmıyorlar. Çünkü kamunun yaratacağı haksız rekabet haklı olarak bu alanda faaliyet gösteren bankaların yöneticilerini rahatsız ediyor. Kamunun katılım bankacılığına girmesiyle ilgili gelişmeler sadece katılım bankaları yöneticileri arasında değil Ankara’da da rahatsızlık yarattı.
Bilindiği gibi kamu bankalarının katılım bankacılığı yapma planlarında ilk somut adım Ziraat Bankası’ndan geliyor. Geçen hafta alınan kararlarla banka katılım bankacılığı serüvenine ilk adımını atmış olsa da önümüzdeki günlerde bu konu banka içinde de banka dışında da çok fazla tartışılacak gibi görünüyor. 
Yılbaşında katılım bankacılığında artık kamunun iki bankayla faaliyet göstereceği açıklaması sektörde heyecan yaratmıştı.  Ziraat Bankası’nın “kamu katılımı”nda ilk adımı atacağı konuşulurken sonrasında Halkbank ve Vakıfbank’ın isimleri öne çıktı. Ancak beklenen somut adım bir türlü gelmedi.
İLK ADIM ATILIR ATILMAZ İŞLER KARIŞTI
Kamu bankaları aslında katılım bankacılığına çok da fazla iştahlı değildi. En azından görünen tablo öyleydi. Özellikle Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan ve yardımcılarının katılım bankacılığına soğuk baktıkları çok konuşuldu. Banka yöneticilerinin endişesi ise halka açık olan bankanın yabancı yatırımcı nezdinde “siyasi bir projenin parçası yapıldığı” algısının oluşmasından kaynaklanmıştı. Çok da haksız sayılmazlardı. Çünkü Halk Bankası halka açık bir banka ve yabancıların ağırlıklı olarak alım yaptığı hisselerin başında yer alıyor.
Bir süredir unutulan projeyle ilgili adım bu kez Ziraat Bankası’ndan gelmek üzereydi ki aldığımız bilgilere göre, bu alanda daha ilk adım atılır atılmaz işler karışmaya başladı.
Yönetim Kurulu’nda geçmişte katılım bankalarında çalışmış dört üye bulunan Ziraat Bankası’nda herkesin projeyle ilgili söyleyecek sözü vardı. Sonunda Genel Müdür Hüseyin Aydın, çareyi geçici bir proje ekibi oluşturmakta buldu ve geçen hafta bazı yöneticileri bu projede çalışmak üzere mevcut görevlerinden alarak danışman atadı. Çok fazla sesin çıktığı bir ortamda Aydın’ın bu tavrı beğeni topladı. Bilindiği gibi Aydın, “tartışmaktan çok çözüm üreten bir genel müdür” olarak tanınıyor. 
YÖNETİM KURULU ÜYELERİNDEN VETO
Buna göre, ilk aşamada geçici bir kurucu kadro oluşturulacak, sonra bu kadro “daha sakin ve uygun bir zamanda” yerini esas kadroya bırakacaktı.  Ancak plan tutmadı. Hüseyin Aydın’ın 5 kişiden oluşacak ekibe aldığı isimlerden ikisi daha ilk anda Yönetim Kurulu üyelerinden veto yedi. İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ali Toker ve Tarımsal Pazarlama Grup Başkanı Yüksel Cesur’un bu ekipte yer almasına Yönetim Kurulu üyeleri şiddetle karşı çıktılar. 
Bu iki ismin tüm tecrübesinin sadece Ziraat Bankası ile sınırlı olması ve katılım bankacılığına dair hiçbir tecrübelerinin bulunmayışı, yöneticilik geçmişlerinin çok kısa süreyle sınırlı oluşu nedeniyle tartışma yaşandığı iddia ediliyor. İtiraz eden üyeler, bu projenin kısa süre sonra işi esas sahibine devredecek bir “emanetçi” modeliyle başlanmasını anlayamadıklarını söylüyorlar. 
Üyelerin itirazlarında iki ismin Hüseyin Aydın ile olan akrabalıkların da etkili olduğu Finans Gündem’e gelen haberler arasında. Yani bu proje için bu iki kişinin görevlendirilmesini Yönetim Kurulu üyeleri etik bulmadı. Finans Gündem’e gelen bilgilere göre bu iki kişiye itiraz eden Yönetim Kurulu üyelerinin, proje yönetimi için güçlü bir ekip kurulmasını ve burada da Bankanın en az iki Yönetim Kurulu üyesinin görev yapmasını talep ettikleri söyleniyor. Kısacası üyeler projenin ölü doğmasından korkuyor ve alelacele alınan kararlarla katılım bankalarına zarar verileceği endişelerini dile getiriyor.
Hüseyin Aydın her ne kadar bu görevlendirmeleri “geçici bir proje ekibinin” kuruluşu gibi sunsa da kamu katılımda çok zor bir başlangıç yaptığı ortada…
Bakalım önümüzdeki günlerde bu alanda ne tür gelişmeler olacak?