Sporla iyi bir akademik kariyer birlikte yürüyebilir mi? Özel Alman Lisesi’nden yüksek bir ortalamayla bu yıl mezun olan Ümit Can Güreş’in başarısı, buna verilecek en güzel yanıt. Birçok Türkiye birinciliğinin yanı sıra 2017’de Avrupa Gençler Yüzme Şampiyonası’nda erkekler 50 metre kelebekte altın madalya kazanan başarılı sporcu, dört yıllık lisans eğitimi için öğrenim ücreti, yurt ve sağlık sigortası gibi harcamalar dahil 320 bin dolar (1.5 milyon TL) bursla Harvard’a kabul edildi. Ekonomi eğitimi alırken, yarışmalarda da dereceler elde etmek isteyen Güreş, kabul sürecini ve hedeflerini anlattı:
HER ŞEY BİR MAİL’LE BAŞLADI
Türkiye, Avrupa ve dünyadaki birçok yüzme şampiyonasında önemli dereceler elde ettim. Geçen yıl derecelerimi, ABD’de yüzme sporuyla ilgili öğrenci ve koçların üye olduğu popüler bir internet sitesinde paylaştım. Birkaç gün sonra Harvard Üniversitesi’nin yüzme takımı koçundan, başarılarımdan çok etkilendiğini belirten bir e-posta aldım. Onun mentörlüğüyle Harvard’a başvurdum. Bu süreçte kabul edilmem için çok büyük destek verdi. Pittsburgh ve Teksas A&M gibi birçok lider üniversitenin yüzme takımı koçlarından da mailler geldi. Ancak Harvard’da ekonomi okumak istiyordum. Kabullerin belli olduğu ocaktan bir-iki ay önce tam burslu olarak kabul edildiğimi öğrendim.
Yüzme gibi disiplin gerektiren bir sporun, akademik başarımdaki payı çok büyük. Bu sayede disiplini öğrendim. Hem spor hem de okulu bir arada yürüten arkadaşlarım, sevdikleri işten vazgeçmesin. Zorluklara göğüs gersin. Başarılı olduğunuzda, değdiğini göreceksiniz. Yılmadan devam etmek çok önemli. Ara sıra yüzmeyi bırakma noktasına geldiğim oldu. Dönüp bakınca devam ettiğim için çok mutluyum.
EKONOMİ OKUYACAĞIM
Yüzmenin yanı sıra matematiği çok seviyorum. Sayılarla çalışmaktan keyif alıyorum. Ekonomi okuyacağım. ABD’de bu alanda önde gelen şirketlerde çalışmak istiyorum. Harvard’da üniversitelerarasındaki yüzme yarışmalarına da katılacağım. Başarılar elde etmek için elimden geleni yapacağım.
ANTRENMANDAN SONRA DERS
Babam yüksek elektronik mühendisi, annem ise kamu yönetimi alanında çalışıyor. Kardeşim yok. Yedi yaşından beri spor yapıyorum. Bu nedenle okul ve sporu bir arada yürütmeyi çok erken yaşlarda öğrendim. Lise dönemimde biri sabah, diğeriyse akşam olmak üzere günde iki antrenman yapıyordum. Ayrıca şampiyonalara da katılıyordum. Bu hâlâ tüm hızıyla devam ediyor. Ancak dersi, derste dikkatle dinliyor, akşam antrenmanlarından sonra çalışabiliyordum. Özel Alman Lisesi’nde zorlu bir eğitim var. Başarılı olmak için iyi çalışmak gerekiyor. ABD’deki üniversitelere başvururken, bir tür üniversite yeterlilik sınavı olan SAT’a girmek zorunlu. Geceleri yorucu antrenmandan çıktıktan sonra bu teste çalıştım. Burada matematikteki tüm soruları doğru cevaplayarak, iyi bir puan aldım. (Hürriyet)