Eski başkandan Başçı'ya salvolar

Merkez Bankası Başkanı Başçı'nın kullanılabilir döviz rezervini yanlış bir şekilde 40 milyar dolar olarak açıklayarak tuzağa düştüğü iddia ediliyor...

"Benim dönemimde vardı, şimdi yok" diyor Yaman Törüner... Konu, Merkez Bankası'nın kullanılabilir döviz rezervleri. Törüner, daha önce İMKB ve Merkez Bankası başkanlığı yapmış deneyimli bir isim. Yaman Törüner, Milliyet'teki köşesinde döviz kurlarına müdahale ederken kullanılabilecek döviz rezervleri konusunda Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'dan farklı düşünüyor. Hatta daha da ileri gidip, doların son çıkışında bu yanlış değerlendirmenin etkili olduğunu ileri sürüyor. İşte Törüner'in o yazısı:
Merkez Bankamız Guvernörü Erdem Başçı, 40 milyar ABD doları tutarında “kullanılabilir rezerv”imiz olduğunu söyledi. Oysa, Merkez Bankamız’ın döviz rezervi içinde “kullanılamaz” döviz rezervi bölümü yoktur. 23 Ağustos 2013 itibariyle, 108 milyar 563 milyon ABD doları döviz ve buna ilaveten 20 milyar 729 milyon ABD doları değerinden altın olmak üzere toplam yaklaşık 129 milyar ABD doları toplam rezervimiz var. Bunun tümü de “kullanılabilir” durumdadır.
“Kullanılabilir rezerv” deyimi ilk kez benim Merkez Bankası Başkanı olduğum dönemde, sonradan “televoleci ekonomistler” olarak adlandırılan ekonomist arkadaşlar tarafından kullanıldı. Benim zamanımda, Cumhuriyet tarihinde ilk kez Merkez Bankamız döviz rezervleri, bankanın tüm döviz yükümlülüklerini karşılayıp, 7 milyar ABD doları da pozitif miktara ulaşmıştı. Toplam döviz rezervimiz 18.5 milyar ABD doları olduğu halde, siyasi seçimler yaklaştığı için bu ekonomistler rezervin bir bölümünü “kullanılamaz” göstermek yolunu seçtiler.
Merkez Bankası rezervi, “döviz ve altın rezervleri”nin toplamından oluşur ve tümü “kullanılabilir” durumdadır. Merkez Bankamız’ın rezervlerini düşük göstermek isteyenler, bankanın ticari bankalara olan döviz cinsinden munzam karşılık borçlarını ve diğer döviz borçlarını düşerek, “kullanılabilir” döviz miktarını buluyorlar. Merkez Bankamız Guvernörümüz, maalesef işte bu tuzağa düştü ve rezervleri 40 milyar ABD doları olarak açıkladı. Bu açıklama sonrası, piyasa, rezervlerin azaldığı ve eldeki rezervlerin döviz fiyatlarını düzenlemeye yetmeyeceği korkusuna kapıldı ve dövize hücum etti.
Kanun ne diyor?
Merkez Bankası Kanunu, 4. Maddesi  I-e şıkkı ile “ülkenin altın ve döviz rezervlerini yönetmek” yetkisini bankaya veriyor. Yani, yalnız bankanın değil tüm bankaların döviz ve altın rezervleri, Merkez Bankası’nın emrindedir ve “kullanılabilir” durumdadır. Merkez Bankamız, gerekli gördüğü durumda 129 milyar ABD doları tutarındaki rezervin tümünü satıp, piyasada döviz fiyatlarını düzenlemekte kullanabilir. Benim dönemimde de benden önceki dönemlerde de bu iş böyle olmuştur.
Kullanılamaz rezerv vardı
Benim başkan olduğum dönemde, yaklaşık 4 milyar ABD doları tutarında “kullanılamaz” döviz rezervimiz vardı. Bu “kullanılamaz rezerv” içinde, ABD’den borç alınan ve askeri harcamalar için ayrılmış olan 100-150 milyon ABD dolarıyla ile Dresdner Bank ile yapılan anlaşma gereğince, Kredi Mektuplu Döviz Tevdiat Hesapları’nın teminatı için yüzde 25 oranında Dresdner Bank’ta tutulan dövizimiz bulunuyordu. Başkanlığım sırasında, bu “kullanılamaz” döviz rezervinin önce oranı düşürüldü, sonra da tamamen kaldırıldı.
Bu duruma rağmen, “kullanılamaz” dediğimiz bölüm de rezervlerimiz arasında sayılırdı. 1994 ekonomik krizi çıktığında, “kullanılabilir” dediğimiz rezervin tümünü satıp, rezervi sıfırladığımız halde, Dresdner Bank nezdinde rehinde olsa bile 3.2 milyar ABD doları civarında rezervimiz varmış gibi görünüyordu. Sattığımız döviz rezervleri içinde, bankaların Merkez Bankası'nda tuttuğu döviz munzam karşılıkları da bulunuyordu.