Alman Seyahat Pazarı Araştırma Enstitüsü’nce 1971 yılından bu yana seyahat eden vatandaşlarına yönelik 41 yıldır düzenli olarak yürütülen yıllık değerlendirme çalışmasında, bu yıl ’Herşey Dahil Sistem ve Türkiye’ konusu ele alındı. Antalya Turistik Otel İşletmecileri Birliği (AKTOB) ile Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ATSO) işbirliğinde gerçekleştirilen araştırmaya, 8 bin Alman katıldı.
Araştırmanın sonuçları, Alman Seyahat Pazarı Araştırma Enstitüsü Başkanı Armin Vielhaber tarafından Antalya’da açıklandı. Concorde Hotel’de yapılan toplantıya Antalya Vali Yardımcısı Recep Yüksel, ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, AKTOB Başkanı Sururi Çorabatır, Side TUDER Başkanı Cengiz Haydar Barut, ICF Airports Antalya Havalimanı Yönetim Kurulu Üyesi Yaşar Döngel ve turizm sektörü temsilcileri katıldı.
SİHİRLİ FORMÜL MÜ YOKSA ALDATMACA MI?
Dünyada 1988’lerde başlayan ’herşey dahil’ sisteme ilişkin ’Sihirli bir formül mü yoksa aldatmaca mı? Katma değeri katleden bir sistem mi?’ gibi soruların sıkça gündemde olduğunu belirten Armin Vielhaber, yapılan araştırmanın 14 yaş üzeri 8 bin Alman vatandaşı üzerinde gerçekleştiğini anlattı.
Türkiye’de tatil yapan Alman vatandaş sayısının 1991’de 900 bin iken 2010’da bu rakamın 4.2 milyon kişiye çıktığını belirten Armin Vielhaber, seyahat eden Alman vatandaşların yüzde 52’sinin (27.7 milyon kişi) Avrupa ülkeleri, yüzde 28’inin (15.1 milyon kişi) Almanya’da, yüzde 8’inin de (4.2 milyon kişi) Türkiye ve diğerleri şeklinde sıralandığını açıkladı.
Alman turistlerin yüzde 24’ünün her şey dahil sistemi tercih ettiğini dile getiren Armin Vielhaber, genel anlamda ise en büyük payı yüzde 26 ile İspanya’nın aldığını ve yüzde 21 ile de Türkiye’nin takip ettiğini kaydetti. Vielhaber, Almanya’da yaşayan Türk göçmenlerin ise tatil tercihlerini Türkiye’den yana kullandıkları dönemlerde her şey dahil sistemi çok tercih etmediklerinin görüldüğünü ifade etti.
Alman turist profilinde 2002’den bu yana Türkiye’yi seçenlerin oranlarına ilişkin çıkan sonuçlarda ise ağırlıklı olarak ilköğretim ve lise mezunu Almanların Türkiye’de tatil yaptığı belirlendi.
ALMAN TURİST ESNAFI DÜŞÜNÜYOR
Almanlar’ın her şey dahil sistemin olumlu ve olumsuz gördüğü yanlarını sıralayan Vielhaber, şunları söyledi;
"Her şey dahil sistemde maliyet biliniyor ve bütçenin daha önce tespiti yapılabiliyor. Her şeyin önceden organize edilmesi çok olumlu. Diğer tatilcilerle temasa geçilmesi, çok fazla teklif ve imkan sunulması, eğer isterseniz ve parasını da öderseniz günübirlik tatillerle ülkenin diğer kısımlarının görülmesi, paranın karşılığının alınması ve kendisini güvende hissetme açılarından olumlu olarak değerlendiriliyor. Olumsuz yönleri ise yerel restoran, bar, mağaza hiçbir şey kazanmıyor, belki de hiç kullanılmayacak hizmetlere de para ödeniyor. Çok fazla bireysel özgürlük ve şahsi ihtiyaçların engellenmesi ve daraltılması sözkonusu. Ayrıca oteller çok büyük ve soğuk bulunuyor. Böyle bir ortamdaki tatilde dış dünyayla temas olmuyor."
İLKÖĞRETİM VE LİSE MEZUNU ALMANLAR DAHA ÇOK GELİYOR
Araştırmanın bazı sosyo- demografik gruplardaki sonuçlarına göre ise her şey dahil sisteme yönelik turistlerin eğitim düzeyi arttıkça olumsuz bakış açıları da yükseliyor. Yaş gruplarına göre de daha çok 70 ve üzeri yaştakiler her şey dahil sistemi eleştiriyor. Bu turist profili dışarıdaki esnafın hiçbir şey kazanamadığını en çok savunan grubu oluşturuyor. Gelir seviyesi 3 bin Euro ve üzeri olanlar da her şey dahil sistem taraftarı, ancak olumsuz eleştirileri yapan grupların en başında geliyorlar.
Araştırmada seyahat eden Alman turistlerin yüzde 28’e denk gelen 7.69 milyonu, Türkiye’deki her şey dahil sistem uygulamasına saygı duyan ve hayran olan bir kitleyi oluşturuyor. Yüzde 29’luk 8.12 milyonu ise daha sağlamcı ve güveni ön planda tutuyor. Yüzde 18 oranındaki 5.11 milyonluk kesim ise her şey dahil sistemin pek taraftarı değil ve olumsuz bakış açılarına sahip. Ayrıca bu grup Türkiye’de olup biten her şeyden haberdar olmak istiyor. Geri kalan yüzde 25’lik bölümü oluşturan 7.09 milyon Almanın ise her şey dahil sistem ve Türkiye ilgi alanına giriyor. Ancak bu kesim kararsızlar olarak nitelendiriliyor.
Türkiye’de tatil yapan Alman vatandaşlarının yüzde 90’ının yeniden tatil yapmayı çok istediklerini de vurgulayan Vielhaber, özellikle kararsızlar ve taraftar olmayan gruplara yönelik tanıtım çalışmalarına ağırlık verilmesinin önemine değindi. Yapılan araştırmanın sonuçlarını değerlendiren ATSO Başkanı Çetin Osman Budak ve AKTOB Başkanı Sururi Çorabatır, yapılan araştırmanın Türk turizmi ve Antalya’nın önümüzdeki yıllardaki stratejik planlamaları açısından çok büyük öneme sahip olduğunu söyledi.
Mehmet ÇINAR/ Radikal