BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemKızılay holdingleşiyor----

Kızılay holdingleşiyor

Kızılay holdingleşiyor
19 Haziran 2017 - 13:12 www.finansgundem.com

150'nci kuruluş yıl dönümünü kutlamaya hazırlanan Türk Kızılay'ı faaliyetlerini ikiye ayırmaya hazırlanıyor

Yardımseverliğin, zorda kalana destek olmanın simgesi Kızılay her geçen gün büyüyor. Bu büyüme dernek içerisinde bir bölünmeyi de beraberinde getirdi. Önümüzdeki dönemde kurumun kâr getiren kuruluşları özel şirket olarak ayrılacak. İnsani yardım kısmı ise dernek gibi hizmet vermeye devam edecek. Bir taraf kâr ederken, diğer taraf bu parayı ihtiyaç sahipleri için nasıl daha verimli şekilde kullanırım derdinde olacak.

Kerem Kınık 1970 doğumlu. 1993 yılında İstanbul Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra 1995 yılına kadar Amasya'da Sağlık Ocağı Sorumlu Hekimi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Dairesi'nde Müdür Yardımcısı olarak çalışmış. Çeşitli sivil toplum ve insani yardım kuruluşlarında yöneticilik
Kızılay Lojistik ve Kızılay Gayrimenkul şirketleri de yeni oluşturulacak holding çatısı altında var olan kâr getirici şirketlere eklenecek. Kızılay üretim noktasında da yeni yatırımlarla önümüzdeki dönemlerde adından sıkça bahsettirecek. Çadır ihracatı yapmaya başlayan kurum bunun devamını yeni yatırımlarla sürdürecek. Malatya'da-ki eski vagon fabrikasında kuracağı prefabrik ev sistemleriyle Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığına (AFAD) afet sistemleri için barınma sistemleri temin edecek, ayrıca çadır ve afet sistemleri ihracatı yapacak. Türk Kızılay'ı önümüzdeki dönemlerde sadece yatırımlarla değil pek çok alanda faaliyet gösterecek. İş kurmak isteyenlere sağlayacağı mikro kredilerle, içecek segmentine ekleyeceği Kızılay Premium suyla, Türkiye'nin pek çok yerinde açmaya hazırlandığı 'İyilik' dükkanlarıyla... 2015 yılında Kızılay'da yaşanan bayrak değişiminin ardından, Dr. Kerem Kınık'la Kızılay yeni bir ivme kazandı. Kınık'la bugüne kadar Kızılay'ın hizmetlerini, yardım faaliyetlerini insani bir aktör olarak duruşunu konuştuk. Bu röportajımızda Kızılay ekonomisini ve yeni yatırımlarını mercek altına aldık...

Kızılay'da önümüzdeki dönemde ne tür değişimler göreceğiz?

Şu an modelimizi ikiye ayırıyoruz. Bu sene sonuna kadar bunu bitirmeyi hedefliyoruz. Kızılay'ın içindeki gelir getirici yapıları Kızılay'dan tamamen çıkartıyoruz; holdingleşen Kızılay Şirketler Grubu'na çeviriyoruz. Holdingleşen yapının başına bir CEO gelecek. Bu şirketler tamamen özel bir mantıkla, kar mantığıyla, nasıl daha çok kazanırım diye düşünerek yönetilecek. Diğer taraf da ben bu parayı nasıl kullanırım diye düşünecek. Şimdiki yapıda Kızılay genel müdürü bir taraftan maden suyu şişesinin kapak ihalesini yapıyor, diğer taraftan Kızılay Kart'ın sosyal uyum programını geliştirmeye çalışıyor. Bu çok sağlıklı değil. Kızılay Şirketler Grubu kurumun stratejisi doğrultusunda tamamen kar etmeye odaklanacak; dernek de şirketlerden ürettiğimiz karla insani operasyonunu yürütecek.
Sürdürebilir büyüme açısından elimizdeki varlığı daha verimli kullanmak için bir takım modeller geliştiriyoruz. Elimizdeki gayrimenkullerle alakalı ciddi bir envanter sıkıntısı vardı. O sebeple yeni kuracağımız şirketlerden bir tanesi Kızılay Gayrimenkul A.Ş. olacak. Bu yapı gayrimenkul yatırım ortaklığı mantığıyla çalışacak ve kurumun gayrimenkullerini ve başka gayrimenkulleri bir yatırımcı mantığıyla ele alacak. Karı maksimize etmeye yönelik stratejiler oluşturacak.
Üzerinde çalıştığımız diğer bir yapı da Kızılay Lojistik ve Kargo Sistemi. Operasyonumuzun yüzde 20'sini lojistik oluşturuyor. Her grup kendi lojistik operasyonunu yönetiyor. Bütün ayrı lojistikleri Kızılay Lojistik altında birleştirdiğimizde, lojistik birden büyük bir operasyona dönüşecek. Afet ve sağlık lojistiklerinde uzmanlaşmış bu yapı orta ve uzun vadede dışarıya da hizmet verecek.

Kızılay'ın yıllık cirosu nedir? Elde edilen gelir nerelerde kullanılıyor?

2014 bütçe büyüklüğümüz 980 milyon TL idi. 2015 bütçe büyüklüğümüz 1.4 milyar TL'ye çıktı. 2016'yı 1.9 milyar TL olarak kapattık. 2017 bütçemiz ise 3.2 milyar TL. Bu seneki artışın sebebi, bir büyüme trendi içinde olmamız. Bir sebebi de geçen yıl Avrupa Komisyonu'nun insani yardım birimi EKO ile 348 milyon euroluk bir fon anlaşması imzaladık. Dolayısıyla bu bütçesel büyüklüğün içinde o da yer aldı. Aşağı yukarı 1 milyar TL'yi geçen rakam fondan gelen bütçeydi. Kurum bu anlamda uluslararası fon kullanmaya yeni başladı. Daha önce daha içine kapanık kendi vatandaşından topladığı parayla faaliyet yürütüyordu.

Gelirin dağılımına baktığımız zaman kan operasyonuna ayrılan 500 milyon TL gibi bir bütçe var. insani yardım alanında özellikle bu seneki 3.2 milyar TL bütçemizin neredeyse yarısı Suriye operasyonuna gidiyor. Kızılay, Türkiye'de kurulmuş herhangi bir dernekten farksız. Fakat devlet kurumu olduğu imajı var. Bütçeden bize para geliyor biz de harcıyoruz gibi bir şey yok. Bütün bu operasyonları kendimiz kazanarak yürütmek zorundayız.

Gelirlerinizin kaynağı nedir?

Türk Kızılay'ı genç Cumhuriyetimizden daha eski bir kurum. Kızılay özel statüsü olan bir dernek ama İslam medeniyetindeki vakıf mantığıyla çalışıyor. Hayır faaliyetleri yürütmek için bağışlanmış olan varlıklar var. Mesela Türkiye genelinde beş bine yakın gayrimenkulümüz var. Kızılay İçecek Grubu ve hastane gibi gelir getirici iştiraklerimiz mevcut. Çadır üretim ve barınma sistemleri tesislerimiz var ve buralardan ihracat yapmaya başladık. Geçen yıl Lüksemburg'a, sembolik miktarda, yeni ürettiğimiz 150 çadırlık bir ihracat gerçekleştirdik. Onun ötesinde özellikle kurumsal ve bireysel bağışçılarımız tarafından gelen bağışlar ve proje ortaklarımızla yürüttüğümüz faaliyetlerimizden gelen gelirlerimiz var.

Kan bağışı operasyonu nasıl yönetiliyor?

Kan Türkiye'de bizim monopol olduğumuz bir alan. Türkiye'de her yıl 3 milyon ünite kan toplamak durumundayız. Kan bağışlarının 2.5 milyon ünitesini Kızılay topluyor. Bazı üniversite hastanelerimizde ve bazı hastanelerimizde toplam 28 tane geçici kan bankası işletme ruhsatı olan üniteler var. Fakat Sağlık Bakanımızın talimatıyla bu üniteler sene sonuna kadar kapatılacak. Kanın tamamı Kızılay tarafından toplanacak. Türkiye genelinde 300 noktada kan topluyor ve test ediyoruz. Sonra 1.200 hastanenin kapısına bu kanları bırakıyoruz. Bu büyük bir lojistik operasyonu ve bunun bir maliyeti var. Bu maliyeti bize SGK ödüyor.

AFET TIBBINDA UZMAN BAŞKAN

Kerem Kınık 1970 doğumlu. 1993 yılında İstanbul Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra 1995 yılına kadar Amasya'da Sağlık Ocağı Sorumlu Hekimi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Dairesi'nde Müdür Yardımcısı olarak çalışmış. Çeşitli sivil toplum ve insani yardım kuruluşlarında yöneticilik yapmış. Ulusal ve uluslararası teknoloji firmalarında yöneticilik de yapan Kerem Kınık, halen Bezmialem Vakıf Üniversitesi'nde afet tıbbı alanında doktora çalışmalarına devam ediyor. 2015 yılında Türk Kızılayı Genel Başkan Vekili olan Kınık, 4 Nisan 2016 tarihindeki olağan genel kurulda genel başkanlığa seçildi.

MİKRO KREDİDE YENİ BİR AKTÖR

Kızılay olarak pasif yardım dağıtmadan ziyade yoksullukla mücadele etme yani yardıma muhtaç olan insanların yoksulluk nedenlerini ortadan kaldırıcı programlara yoğunlaşmak gibi bir önceliğimiz var. Mikro kredi sistemleriyle girişimciliği destekleyerek kırılgan nüfusların üretim sistemine katılmasını sağlayacak modeller geliştirerek bunları hayata geçirme arzusundayız. Türkiye'de sadaka ve zekât sistemi var ve Kızılay da bu zekâtı dağıtıyor. Bunlarla ilgili aslında basit bir sosyal bankacılık modeli kuracağız. Mesela Siirt'te Pervari bölgesini seçtik burada arıcılık veya tiftik dokumacılığı yapılacak. İnsanlar bu dokumacılığı biliyor ama tezgâhı ve malzemeyi alacak parası yok. Atölyeyi kuracak bireye 15 bin TL'lik sosyal destek verip, bu desteği sıfır faizle 10 veya beş yılda geri ödeyeceği bir sosyal bankacılık sistemi oluşturacağız.

"CÖMERTLİKTE DÜNYA BİRİNCİSİYİZ"

Türkiye'de insani yardıma GSMH'nın yaklaşık yüzde dördü ayrılıyor. İnsani destek için varlığından en fazla pay ayıran ülkeyiz. Bu dünyadaki en yüksek oran. Türkiye insani yardım cömertliğinde birinci ülke. 2000 yılından bu yana insani yardımımız yaklaşık 40 kat arttı. Tutar olarak da Amerika Birleşik Devletleri'nden ve İngiltere'den sonra geliyoruz. Türkiye hem acil insani yardım desteği hem de kalkınma yardımları yapıyor. Dolayısıyla iki kanalda da büyüyoruz. (Eda Gezmek/Para Dergisi)

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)