BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemİttifak kime yaradı----

İttifak kime yaradı

İttifak kime yaradı
21 Haziran 2018 - 05:51 www.finansgundem.com

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, anayasa değişikliğiyle getirilen seçim ittifakının muhalefete yaradığını öne sürdü

Türkiye'de yeni bir dönemi başlatacak tarihi seçimlere sadece 3 gün kala cumhurbaşkanlığı adaylarının ve siyasi partilerin yarışı tüm hızıyla sürüyor. Dünkü yazısında Cumhur ittifakının beklenen sinerjiyi meydana getirmediğini yazan Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, bugünkü yazısında da ittifak yasasından muhalefetin büyük fayda sağladığını öne sürdü. İşte Selvi'nin o yazısı: 

Seçim yasakları nedeniyle kamuoyu araştırmaları yayınlanamıyor ama kamuoyu en çok 24 Haziran’da sandıktan ne çıkacağını merak ediyor.

Kamuoyu araştırma şirketleri de sonuçları kamuoyuyla paylaşamayınca noterden tasdik ettirip, saklıyorlar. Konsensus Araştırma Genel Müdürü Murat Sarı, yeni tamamlanan çalışmayı notere onaylattıktan sonra seçim gecesi açıklanmak üzere kaldırdı. Murat Sarı, kendileri adına kamuoyunda dolaştırılan anketlere ise tepkili. “Bizim hiçbir anketimiz elimizden yayınlanmadı” diyor. Ama bakıyorsunuz ki bu şirketler adına ortalıkta dolaşan araştırmalar var. Siz siz olun künyesiyle birlikte açıklanmayan araştırmaya inanmayın. Çünkü seçmen eğilimlerinde önemli değişiklikler yaşanıyor. Seçim gecesine hazırlıksız yakalanmamak için borsa gibi anı anına takip etmek gerekiyor.

Ayrıca seçimlere yeni bir sistemle gidiliyor. İttifak sistemi getirildiğinde ekranlarda uzun tartışmalar yaptık. Bunun muhalefeti yok etme adına kurulmuş bir tuzak olduğunu savunanlar oldu. Tam aksine ittifaklar muhalefete yaradı. Muhalefet, bir yandan ‘millet ittifakı’ ile barajı sıfırlarken, diğer yandan HDP’nin barajı aşmasını sağlayarak AK Parti’nin milletvekili sayısını düşürmeyi hedefliyor. Bu açıdan bakıldığında, sistem iktidardan ziyade muhalefete yaramış gözüküyor.

ÇOKLU SEÇİM SÜRECİNE GİRİLİR Mİ?

Seçim kararının alınmasıyla birlikte tartıştığımız noktalardan birisi de Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilir ama Meclis çoğunluğu muhalefetin eline geçerse ne olur sorusuydu. Yeni sistemin Cumhurbaşkanlığı-Meclis kilitlenmesine meydan vermeyeceği, erken seçime gidilerek çözüm bulunacağı savunuldu. Tıkanma durumunda kendini yenileyen bir sisteme sahibiz. Ama bu durumda Cumhurbaşkanı ve Meclis’in görev süresi doluyor. O nedenle yeni sisteme, çifte giyotin sistemi deniliyor. Bu hem Cumhurbaşkanı’nın, hem Meclis’in görev süresinin sona ermesi anlamına geliyor. Uzlaşma kültürümüz zayıf olduğu için uzlaşırlar, ülkeyi birlikte yönetirler diyemiyoruz. Çünkü önümüzde 7 Haziran örneği duruyor.

Peki erken seçimi konuştuk ama Türkiye üst üste iki seçimi kaldırabilir mi sorusuna cevap aradık mı? Bunun ekonomiye faturası ne olur dedik mi?

Bir kamuoyu araştırmasını açıklama durumunda değilim. Sadece gözlemlerimi paylaşabilirim. İttifak sistemi nedeniyle iktidar, Meclis’te az bir farkla çoğunluğu sağlıyor.

MHP KİLİT KONUMDA

Milletvekili dağılımında HDP etkili oluyor. HDP’nin barajı aşması değil, yüzde kaçla aşacağı dahi belirleyici oluyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise bu kez MHP belirleyici konumda. ‘Millet ittifakı’nda her partinin kendi Cumhurbaşkanı adayı var. Ama Erdoğan, ‘cumhur ittifakı’nın ortak adayı olarak giriyor. O nedenle MHP’nin oyu önemli. Muhafazakâr seçmen şimdiye kadar oy verirken her zaman Erdoğan’ı ayrı tuttu. İslam dünyası dedi, Kudüs dedi, FETÖ’yle mücadele dedi, başörtüsü yasağının kaldırılması dedi, askeri vesayetin geriletilmesi dedi, ‘One minute’ dedi, 15 Temmuz dedi, velhasıl, “Başka Erdoğan yok” dedi ve oy verdi. Ama bu kez, nasıl olsa Erdoğan kazanır, ben ikaz edeyim demeye başladı. Seçimlerdeki en büyük tuzak bu. Erdoğan’a en büyük zararı verecek olan oyun da bu. O fatura birilerine değil, sadece ve sadece Erdoğan’a kesilmiş olacak. Bu tuzağa düşmemek gerekiyor. Birileri bu tehlikenin farkına varmış olmalı ki dünden itibaren, ”Davana sahip çık” hareketini başlattı. “Bugün bu dava Erdoğan’ın omuzlarına yüklenmiş olabilir. Bugün bu davanın liderliğini Erdoğan yapıyor olabilir. Ama dava, senin davan” söylemiyle hareket ediyorlar.

AK Parti seçmeni, ”Nasıl olsa Reis kazanır” tuzağına düşmediği, MHP’liler de, CHP’lilerin HDP’nin barajı aşması için gösterdiği çabanın onda birini gösterdiği takdirde, Erdoğan için sorun kalmıyor.

ETİKETLER :
YORUMLAR (4)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)