BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemErdoğan'dan ABD'ye FETÖ ve PYD tepkisi----

Erdoğan'dan ABD'ye FETÖ ve PYD tepkisi

Erdoğan'dan ABD'ye FETÖ ve PYD tepkisi
23 Eylül 2016 - 06:35 www.finansgundem.com

Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York'taki Türken Vakfı'nda yaptığı konuşmada ABD'nin FETÖ liderini vermeye yanaşmamasını ve PYD'ye silah yardımı açıklamasını sert dille eleştirdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sadece Türkiye'nin değil tüm dünyadaki mağdur ve mazlumların hakkını savunduklarını belirterek, "İşte BM Genel Kurulu'nda yaptığım konuşmada ifade ettiğim gibi, 'Dünya beşten büyüktür' derken BM Güvenlik Konseyi'nde kendimizin yer almasını değil, dünyadaki 193 ülkenin orada temsil edilmesini savunduğum için dünyadaki coğrafi ve dini dağılımın adil şekilde sağlanmasını talep ettiğim için bu ifadeleri kullandım." dedi.

BM Genel Kurulu toplantıları için New York'ta bulunan Erdoğan, Türken Vakfı tarafından düzenlenen üçüncü gala yemeğine katıldı. Konuşmasında, iki yıl önceki ilk gala yemeğinde de bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, "Bu etkinliğin geleneksel bir durum arz etmiş olması gerçekten bizler için farklı bir memnuniyet kaynağını oluşturuyor." ifadesini kullandı.

Türken Vakfı'nın faaliyetleri ve gençlere yönelik özverili çalışmalarını takdirle izlediklerini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Türk Amerikan toplumunun mensuplarını bölgesel çapta ve ülke genelinde bir araya getiren çeşitli kuruluşlar olduğunu biliyoruz. Biz de tüm kuruluşlarımıza projelerinde destek verdik, veriyoruz, vereceğiz. Ancak gerek Türken Vakfı'nın gerekse diğer kuruluşlarımızın özel önem vermeleri gereken bir husus var; Amerika'da siyasi kanallarla lobiler ve baskı grupları arasındaki etkileşimi sizler gayet iyi biliyorsunuz. Tüm diasporalar, ortak çıkarları söz konusu olduğunda bu kanallar aracılığıyla etkili bir şekilde faaliyette bulunuyorlar. Türk Amerikan toplumunun da siyasi ekonomik ve kültürel meselelerde ortak bir çıkar grubu halinde hareket etmesi gerekiyor. Kısa süre önce kurulan Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi, bu bakımdan önemli bir adımdır."

Vakfın faaliyetlerine diğer ülke öğrencilerinin de katılmasından övgüyle bahseden Erdoğan, bu desteğin alınmasının önemli olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu akşam etkinliğe icabet eden, bizleri şereflendiren diğer ülkelerden öğrenci kardeşlerimi şahsım ve milletim adıma özellikle selamlıyorum. Onlardan ricam, Türkiye'ye destek olmaları, Türkiye'nin haklı davalarına sahip çıkmalarıdır. Zira biz sadece kendi ülkemizin değil, dünyadaki tüm mazlumların, mağdurların, gariplerin, tüm insanlığın hakkını savunuyoruz. İşte BM Genel Kurulu'nda yaptığım konuşmada ifade ettiğim gibi, 'Dünya beşten büyüktür' derken BM Güvenlik Konseyi'nde kendimizin yer almasını değil, dünyadaki 193 ülkenin orada temsil edilmesini savunduğum için dünyadaki coğrafi ve dini dağılımın adil şekilde sağlanmasını talep ettiğim için bu ifadeleri kullandım."

"Ben doğruyu söylüyorum"
Kapsayıcılığı her zaman savunduklarını dile getiren Erdoğan, "Dünyayı aldatmaya gerek yok. İnsanlığı aldatmaya gerek yok. Siyaseti de yapıyorsak dürüst yapacağız, omurgalı yapacağız. 'Acaba şunu söylersem birileri incinir mi?' diye değil. Hak razı oluyor mu, buna bakacağız ve buna göre adımımızı atacağız. Bize yakışan bu." değerlendirmesini yaptı.

Türkiye'nin uluslararası alanda yaşadığı sıkıntılardan birinin bu duruşu olduğuna değinen Erdoğan, "Hatta hatta bazı dostlar bile gıyabımızda sırtımızı döndüğümüz zaman bunları konuşuyorlar; 'Ya Cumhurbaşkanı iyi güzel de işte o da çok dik gidiyor, çok sert gidiyor.' Hayır ya ben doğruyu söylüyorum." diye konuştu.

"İçinden çıktığım, içinde yaşadığım milletin şanı da budur." diyen Erdoğan, 15 Temmuz gecesinde bu milletin ordunun içine sızan terör gruplarına, uçak, tank ve bombalara karşı dimdik durarak demokrasi mücadelesi verdiğini ifade etti.

O gece şehit olanların canlarını boşa vermediğine dikkati çeken Erdoğan, "Bunlar bizim için adeta bir işaret fişeğidir. Bu işaret fişeği istikametinde bizler de yürümek zorundayız. Eğer aynı istikamet doğrultusunda yürümezsek hesabını veremeyiz." açıklamasında bulundu.

"Hesapların üzerinde bir hesap vardır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit ve gazi ailelerine yaptığı ziyaretlerde dinlediği olaylara da değindi.

"Şehitler tepesi"nin boş kalmayacağını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:

"Bizim 'şehitler tepesi' boş kalmadıkça da böyle FETÖ'nün terör örgütü, bilmem nesi bu ülkede herhangi bir şey yapamayacak. Fetullahçı Terör Örgütü mensubu teröristler, devletin kendilerine emanet ettiği uçakları, helikopterleri, silahları gasbederek bir darbe girişimi başlattılar. Bu hainler, kendi vatandaşlarını katledecek, kendi meclislerini, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni, emniyet teşkilatını ve aslanlar gibi özel harekatçılarımızı F-16'larla bombalamak suretiyle ki 56 aslanımız orada şehit oldu. Bunun yenilir yutulur bir yanı yok. Bunun affedilir bir yanı yok. Bunun bedelini ödeyecekler. Öyle veya böyle ödeyecekler. 241 şehidimiz var. Bu kurusıkı konuşmakla olmaz. Bunun bedelini ödeteceğiz. Ben inanıyorum ki şu anda Türk yargısı bunun hesabını soracak ve adımlar gerek emniyetle bunun için atılıyor. Tezgah çok farklı bir tezgah ve bu tezgahın içinde neler yok ki."

Erdoğan, 17-25 Aralık'ta ilk darbe girişimini yargı ve polisin yaptığını, onların başaramaması üzerine bu defa 15 Temmuz'da Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içine sızan teröristlerin yarım kalan darbeyi tamamlamak istediklerini anlattı.

Onların bir şeyi unuttuğunu vurgulayan Erdoğan, "Tüm bu darbelerin karşısında bu millet eğer F-16'ların, tankların, topların karşısında durursa ne olur, bunu hiç hesap edemediler. Evet, hesapların üzerinde bir hesap vardır; o da Allah'ın hesabıdır. Bunu düşünemediler." değerlendirmesinde bulundu.

"Milletimizin dirayet ve cesareti, şahsımın ve hükümetimizin kararlı duruşu sayesinde bu darbe girişimi hamdolsun 16 saatte bastırıldı." ifadesini kullanan Erdoğan, 15 Temmuz'un kara bir gece olarak başladığını ancak Türk tarihine eşsiz bir kahramanlık hikayesi olarak geçtiğini belirtti.

"Aynı yaklaşımı beklemek en tabii hakkımızdır"
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iadesine ilişkin hukuki süreç devam ederken, Amerikan makamlarının alabileceği başka tedbirlerinde olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:

"Türkiye için açık bir ulusal güvenlik tehdidi olan bu kişi ve örgüte karşı Amerika'nın kendi mevzuatına uygun bazı adımlar atması aslında bizim aramızdaki stratejik müttefikliğin de bir gereğidir. ABD'nin ulusal güvenliği söz konusu olduğunda, 11 Eylül dahil, Türkiye her zaman üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. Bugün bizim de aynı yaklaşımı beklemek en tabii hakkımızdır."

Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

"(FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iadesi) Ben de senden terörist istiyorum. Milli Güvenlik Kurulumuzun stratejik belgesine kaydolmuş bir teröristi istiyorum. Ama siz hala direniyorsunuz. Neymiş? Mahkeme. Ne mahkemesi ya? Teröristin ne mahkemesi olacak ki? Bunun green kartı varmış. Vatandaşlıktan insanları çıkarmak bu kadar kolay da green kartı iptal etmek zor mu?"

"Acaba niye PYD ve YPG'yi destekliyorlar?"
"Acaba niye PYD ve YPG'yi destekliyorlar? Şimdi biz tabii Amerikan yönetiminin PYD ve YPG'yi desteklemesini anlamakta zorlanıyoruz." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Niye? Diyorlar ki 'PYD ve YPG, DAEŞ'e karşı savaşıyor.' PYD ve YPG, DAEŞ'e karşı savaşıyor da El Nusra savaşmıyor mu? Ama sen El Nusra'yı terör örgütü olarak ilan ediyorsun, o zaman PYD ve YPG'yi, Türkiye'nin bir terör örgütü dediği bu örgütü niye terör örgütü olarak kabul etmiyorsun? Daha üç gün önce iki uçak dolusu silah, PYD ile YPG'ye indirildi. Nereye, Kobani'ye. Daha önce de yine Kobani boşaldığı zaman oradaki PYD ve YPG'li teröristlere üç uçak indirildi ve bunların yarısı DAEŞ'e gitti, silahların yarısı da PYD ve YPG'de kaldı. Sayın Başkan ile bunları konuştuk ama dinletemedik. Şimdi ne yazık ki yine aynı oyun oynanıyor. Buradan bir netice çıkmaz. Burada sadece kan kaybı olur."

"Terör koridorunun oluşturulmasına rıza göstermeyeceğiz
PYD ve YPG tarafından kontrol edilen bölgelerde etnik temizlik yapıldığı, insanların evlerinin, topraklarının, mallarının gasbedildiği, direnenlerin baskıya maruz kaldığı hatta katledildiği yönünde ciddi bilgiler geldiğini işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan "Ta Haseke'den batıya doğru. Bu durum, bölgede çok uzun yıllar sürecek sancılı ve kanlı bir dönemin altyapısının kurulmaya çalışıldığını işaret ediyor. Tabii biz güney sınırımız boyunca hangi örgüt tarafından olursa olsun bir terör koridorunun oluşturulmasına asla rıza göstermeyeceğiz. Hem kendi güvenliğimiz hem de Türkmen, Arap, Kürt, hangi etnik gruba mensup olursa olsun tüm kardeşlerimizin huzuru için buna müsaade etmeyeceğiz. Bu konuda maalesef Amerikalı dostlarımızla ortak bir anlayış birliğine varamıyoruz." diye konuştu.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Yakup23 Eylül 2016 10:01

    Şimdi sayın Cumhurbaşkanımız doğru söylemiyor mu, pyd-ypg daeş ile savaşıyor diye terörist sayılmıyor da peki El-Nusra neden terörist sayılıyor, demek ki onların indinde tek terörist müslümanım diyenler, onlar tabi görevini yapıyor, çünkü haçlı zihniyeti, peki bizdeki aynı zihniyete sahip olanlar kimin köpeği, şimdi onlara biz vatan haini, satılmış diyoruz da haksız mıyız?