BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaDöviz açığı bu şirketlerin umurunda değil!----

Döviz açığı bu şirketlerin umurunda değil!

Döviz açığı bu şirketlerin umurunda değil!
09 Ocak 2017 - 08:20 www.finansgundem.com

Dünya yazarı Alaattin Aktaş bugünkü köşesinde devlete hizmet satma garantisiyle, döviz kredisini kullanan firmaları yazdı. Aktaş " Döviz açığı bazıları için hiç sorun değil, alım garantisi veren kamu sağ olsun!" diyor. İşte o yazı;

Finansal kesim dışında kalan firmaların, yani reel sektörün dövizdeki açık pozisyonu ekim ayında 212.6 milyar dolar düzeyinde oluştu. Bir önceki aya göre 373 milyon dolarlık bir azalma var. Bu rakamlar toplamı gösteriyor. Bir yıldan kısa vadeli olan döviz pozisyonu ise uzun süre pozitif seyrettikten sonra eylülde negatif 1.1 milyar olmuştu. Kısa vadeli açık pozisyon büyümeye devam etti ve ekimde 1.4 milyar doları aştı.

Reel sektör bu açık pozisyonu “normal koşullarda” gayet rahat döndürebilecek durumda. Ama içinde bulunduğumuz koşullara “normal” demek mümkün mü. Tabii ki hızlı kur artışından söz ediyoruz. Kurdaki her artış, yaklaşık 213 milyar dolar düzeyindeki açık pozisyonun ödenmesi sırasında firmalara daha fazla yük bindiriyor.

Ama hepsine değil

Ama bu yük tüm açık pozisyon taşıyan firmalara aynı şekilde dağılmıyor. Bir kere döviz kazananlar var, onlar için çok büyük bir sorundan söz edilemez. Çok az döviz kazananlar ise kara kara ne yapabileceklerini düşünüyorlar.

Yıllar önce daha çok bakkal dükkanlarının duvarlarını süsleyen bir resim vardı. Veresiye satan ve peşin satan iki esnafın yer aldığı resim.

İşte pek döviz kazancı olmadığı halde döviz kredisi kullanıp kur arttığı için ne yapacağını bilemez halde düşünenler biraz veresiye satanları andırıyor. Peşin satanlar mı, onlar daha ellerinde olmayanı, üretmediklerini, hizmete sunmadıklarını satmış olmanın rahatlığı içindeler.

Yap-işlet-devret garantisi

Henüz elde olmayan, yani üretilmeyen veya bir başka ifadeyle hizmete sunulmadan satılan... Ne mi demek istiyoruz, Merkez Bankası’nın geçen yıl kasımda yayınladığı son finansal istikrar raporunda bu konuya dikkat çekilirken bakın ne deniliyor:

“Çin hariç gelişen piyasalar ortalamasına göre Türkiye’de firma borçluluğu daha yüksek oranda artmıştır. Bu gelişmede bilhassa son yıllardaki kamu-özel sektör işbirliği (KÖİ) projelerinin (enerji santralleri, havalimanları, şehir hastaneleri vb.) önemli bir katkısı olduğu değerlendirilmektedir. Nitekim Türkiye gelişen piyasa ekonomileri içinde GSYH’sine oranla en çok KÖİ yatırımı yapan ülkelerden biridir.” Bundan sonraki ifadelere dikkat:

“Bu projelerin önemli bir kısmı reel sektör riski olmasına rağmen, üstlenici firmalara kamu kesiminin dövize endeksli fiyatlar üzerinden hizmet satın alma garantisi vermesi ve genel olarak ürün fiyatlamasının döviz üzerinden yapılması, finansal risklere karşı şirketlere koruma sağlamaktadır. Bu yatırımlara bağlı alınan borçların zaman içerisinde ödenmesi reel sektör borçluluğunu aşağı çeken bir unsur olacaktır.”

İşte bu kadar! Demek ki neymiş, kur artmış, tırmanmış gitmiş; bu durum devlete hizmet satma garantisiyle döviz kredisini kullanan firmaların umurunda değilmiş! Onlar, “geçenden bir, geçmeyenden iki” mantığıyla paralarını almaya devam edeceklermiş.

Bakın burada da düşünmesi gerekenler yine gariban firmalar. Yanılıp döviz kredisi kullanan KOBİ’ler, yani küçükler...

YORUMLAR (4)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)