Ana SayfaYazarlarOnur ÇelikMali piyasadan haberler
Onur Çelik [email protected] Onur Çelik

Türk Çelik Sektörünün 2019 yılı performansı ve 2023 ihracat hedefleri

12 Şubat 2020, 11:24 ---

Türkiye’de 3 adet entegre (BOF), 25 adet elektrik ark ocaklı (EF) ve 7 adet indüksiyonlu (IF) olmak üzere 35 adet tesis ham çelik üretiminde faaliyet göstermektedir. 2019 yılı verilerine göre Türkiye’de Elektrik Ark Ocaklı ve İndüksiyonlu tesislerde 39,6 milyon, Entegre tesislerde ise 11,5 milyon ton olmak üzere toplamda 51 milyon ton kurulu sıvı çelik üretim kapasitesi bulunmaktadır. 2019 yılında üretilen 33,7 milyon ton sıvı çelik üretimi göz önünde bulundurulduğunda sektörün kapasite kullanım oranı %65 düzeyindedir. Sektörün doğrudan yarattığı istihdam sayısı ise yaklaşık 40 bin kişi mertebesindedir.

Türkiye, 2019 yılı verilerine göre, bir önceki yıla nazaran % 9,6 oranında düşüşle 33,7 milyon tonluk üretim ile Dünya’nın en büyük sekizinci çelik üreticisi, Almanya’nın ardından da Avrupa’nın ikinci büyük çelik üreticisi konumunda bulunmakta olup sektördeki önemli oyunculardan birisidir.

Türkiye de 51 milyon ton kurulu sıvı çelik üretim kapasitesi bulunmasına rağmen maalesef ki üretim kapasitesinin çoğunluğu katma değeri düşük olan inşaat çeliği üretimine yöneliktir. Katma değeri yüksek olan vasıflı çelik diye tabir edebileceğimiz ürün gamındaki üretim düzeyi ise Dünya ortalaması ile kıyaslandığında oldukça düşüktür.

2023 ihracat hedeflerine ulaşılabilir mi?

Türkiye, hali hazırda 150 kadar ülkeye çelik ihracatı gerçekleştirmektedir. Türkiye’nin ana pazarları AB, Ortadoğu, ABD ve Kuzey Afrika’dır. 2018 yılının ikinci yarısında, dünya çapında yaşanan korumacı politikaların dünya çelik piyasasında yarattığı baskı ve ülkemizde çelik tüketiminin inşaat sektöründeki gelişmelere bağlı olarak yüksek oranda gerilemesi nedeniyle, Türk çelik üreticileri, iyice ihracata yönelmek mecburiyetinde kalmıştır.

2019 yılında ihracat, miktar yönünden 22 milyon ton ile 2018 yılı seviyesini korurken, değer yönünden ise maalesef % 8,8 oranında gerileme ile 16.1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.

Türkiye, 2019 yılında 22 milyon tonluk ihracatı ile de Dünya’nın en büyük onuncu çelik ihracatçısı konumundadır. Ayrıca Türkiye, inşaat demiri bakımından da Çin’in ardından Dünya’nın en büyük ikinci ihracatçısıdır. Türkiye’nin toplam ihracatının yaklaşık % 9’unu gerçekleştiren Türk çelik sektörü, 2019 yılında otomotiv, kimya ve tekstil sektörlerinin ardından 16,1 milyar dolarlık ihracat rakamı ile Türkiye’nin en büyük dördüncü ihracatçı sektörü konumuna ulaşmıştır.

Dış ticaret dengesi tarafında 2019 yılında, ithalattaki düşüş % 20 civarında iken, ihracatın % 8,8 oranında azalması, çelik ürünleri dış ticaret dengesine olumlu etki yapmış gibi görünse de, 2018 yılında %138 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı % 126 seviyesine gerilemiştir.

Türkiye, kendisine 2023 yılında Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefini belirlemiş ve bu çerçevede ihracata dayalı büyüme stratejisi söz konusu hedefin temel sürücüsü olarak benimsenmiştir. Bu hedef çerçevesinde, 2023 yılı için Çelik sektörü için belirlenen ihracat hedefi ise 55 milyar dolar olmuştur.

2019 yılı ihracat rakamımız olan 16,1 milyar dolar ile 2023 yılı ihracat hedefimiz olan 55 milyar doları kıyasladığımızda hedefimizin sadece % 29’una ulaşabildiğimizi görüyoruz. Üstelik çelik fiyatları geçmiş yıllara nazaran artışlar göstermesine rağmen.

Ne gibi tedbirler alınmalı?

Çelik sektörünün 2023 hedeflerine ulaşması zor görünse de, sektör tüm Dünya’da artan korumacılık eğilimlerine rağmen can siperane bir şekilde çalışmalarına devam etmektedir. Bu çerçevede Türkiye açısından son derece önemli ve stratejik olan bu dev sektörün önünde yer alan ve acilen çözümlenmesi beklenen bazı konu başlıklarına kısaca değinilecek olur ise ;

· AKÇT ve Gümrük Birliği Anlaşması revize edilmeli,

· Serbest Ticaret Anlaşması imzaladığımız ülke sayısı artırılmalı,

· Artan korumacılık ve anti-dumping soruşturmaları kapsamında Türk Çelik üreticileri yalnız bırakılmayarak Ticaret Bakanlığınca desteklenmeli,

· Dâhilde İşleme Rejimi (DİR) Mevzuatı gözden geçirilmeli,

· Kalitesiz ve uluslararası sertifikasyonu olmayan çelik ürünlerinin ithaline izin verilmemeli,

· Kömür ve hurda ithalatında yer alan çevre katkı payı kaldırılmalı,

· Daha önce Girdi Tedarik Stratejisi (GİTES) çerçevesinde belirlenen ve çelik üretiminde kritik öneme sahip hurda, demir cevheri, kömür, ferro alyaj ve elektrod tedariğine ilişkin yerli arzı artırıcı adımlar ivedilikle atılmalı,

· Sanayide kullanılan elektrik fiyatları uluslararası düzeyde rekabet edilebilir şekilde belirlenmeli,

· Çelik üretim altyapımıza ilişkin envanterimiz çıkartılarak, hali hazırda kapasite fazlası olan ürün gruplarında gereksiz yatırımlara izin verilmemeli ve ithalata bağımlı olduğumuz & katma değeri yüksek ürünlerde ise ülkemizde üretim yapılabilmesi için stratejiler oluşturulmalı,

· Ar-Ge ve çevre yatırımlarında destekler artırılmalı,

· Sektörde yer alan kayıt dışılık önlenerek haksız rekabet şartları ortadan kaldırılmalı,

· Eximbank çerçevesinde verilen ihracat kredilerinde, Türk İnşaat şirketlerinin yurtdışı inşaat projelerinde Türk Çeliği kullanımını teşvik edici unsurlar dahil edilmelidir.

Kaynakça

A&T Kearney 2023 Çelik Sektörü İhracat Yol Haritası

Çelik Üreticileri ve Çelik İhracatçıları Dernekleri

Steeldata İstatistikleri

 

 

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster