Nıver Lazoğlu [email protected] Nıver Lazoğlu

Şimdi giyinmeyi öğretiyor

05 Aralık 2016, 10:09 ---

Yıllar öncesi Osmanbey’deki bir pasajdaki dükkanında ilk kez biraraya gelmiş ve hayallerini ve geleceğe ilişkin beklentilerini konuşmuştum Süleyman Orakçıoğlu ile bugün yurtdışı pazarında da liderliği hedefleyen 1 değil 3 markanın yaratıcısı.

Damat Tween D’S

Dünden bugüne değişmeyen tek şey hep aynı heyecan hep aynı aşkla işine sarılışı.

Bu haftanın konuğum Süleyman Orakçıoğlu ile Çağlayan’daki ORKA Grup binasındaki ofisinde bir araya geldik.

Spor bir kıyafet içinde güler yüzüyle 'hoşgeldin hemşerim’ diyor.

Evet ‘Toprağım’ Elazığ’da doğan sonra sınırları aşıp dünyada yeni nesil marka arasında ilk 4 erkek giyim markası arasına giren  Damat Giyim’in patronu şimdilerde sadece erkekleri giydirmiyor aynı zamanda iyi giyinmeyi de öğretiyor.

Masa üzerinde duran katoloğları eline alıp neler yaptıklarını birer birer gösteriyor…

Büyük bir gurur ve keyifle anlatıyor.

‘Bir takım elbise içerisinde fit görünebileceğini deneme yanılma yöntemiyle uygulamalı olarak ortaya koyuyoruz. Biz marka olarak yıllarca hep tasarım dedik ve buna ilişkin yatırımlar yaptık.Bugün ise en önemli unsur kalıp diyoruz… Avrupa’nın en son teknolojisinin bulunduğu bir fabrikaya sahibiz.Her işin profesyoneliyle bir arada yol alıyoruz.. Önceliğimiz müşterimizin doğru giyim stilini yaratmasını sağlamak”

“Şık bir stil ancak doğru bir kalıpla birleştiğinde mükemmele ulaşabilir” diyen Süleyman Orakçıoğlu’na soruyorum.

Yıllar oldu bugüne varışta neler değişti neler oldu?

Orakçıoğlu oturduğu koltuğa sırtını yaslıyor ve daha bir gülümseyerek başlıyor anlatmaya.

“Evet çok yol aldık ve yol almaya devam ediyoruz. Bugün 70 ülkede varız. Sürekli mağaza açılışları için uçaklardayım. Sonuçta iyi bir ekibimiz var ancak en fazla beni görmek istiyorlar ve ben de olabildiğince her yere yetişmeye çalışıyorum. İşe başladığımızda marka olacağız dedik ve bunu başarmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ve bunu başaran ilk marka olmanın sorumluğunu taşıyarak.”

DAHA İYİ GİYİNMEYİ ÖĞRETİYORLAR

Kahvesini yudumlamasını fırsat bilip hemen bir soru daha ekliyorum, 

Marka olmak ve bunu başarmak zorlu bir yol ve süreç, dün de herkesin tek söylediği cümleydi marka olmak… Siz nasıl başardınız? 

“Evet zorlu bir yolculuktu ve bu yolda daha önce giden bir örneğimiz yoktu. Bu durumu biraz daha zor kıldı.Ama doğru bir ekip ile inanç ve kararlılıkla bunu başardık.Yaptığımız işe güvendik ve çok çalışarak sınırları aştık. Bugün durum daha kolay ama kolaylaşan her iş zordur. Markanın ruhunu ve kimliğini tüm mağazalarımıza taşımak için uğraş veriyoruz. Şimdi işin boyutu değişti, artık “Daha iyi giyinmenin” yöntemini sunmak için çok daha fazla çalışıyoruz.”

Bu süreçte en önemli unsur neydi?

“İstikrar çok önemli, uzun vadeli hedefler belirlemek gerekiyor.  Ve herşeyden öte global düşünmek gerekiyor. Bu yıl sonunda yurtdışındaki mağaza sayımız 100’e ulaşacak… Avusturya, Ürdün, Filistin, İsrail, Ermenistan, Azerbaycan gibi olmaz denilen ülkelerde bile varız.”

Gözlerimi daha fazla açıp şaşkınlığımla soruyorum.

Azerbaycan ve Ermenistan, Filistin ve İsrail!?

Ve işte o anda gülümsemesi daha da büyüyor Orakçıoğlu’nun.

“Evet,  bu anlamda sanırım ilkiz. Filistin ve İsrail de var keza Azerbaycan ve Ermenistan da. Markamız her yerde ilgi görüyor. Olmaya da devam edeceğiz. Avusturya mağazamızı yeni açtık.Yakında Pakistan’da ve İsviçre’de yeni mağazalarımızı açacağız.”

Peki, tüm dünya ve ülkemiz için konuşulan kriz sizi etkilemedi mi? 

“Krizleri fırsata çeviriyoruz. Yaklaşık 30 yıla yakın bir süreçteki deneyimiz pazarda bizi güçlü kılıyor. Dünyanın sayılı kaliteli kumaşlarını kullanıyoruz. Tasarım ekibimiz çok başarılı, doğru üretim doğru pazarlama, beraberinde doğru duruş yarını kurtarıyor. Şu an ciıronun yüzde 34’ü yurtdışı pazarından. 2018 yılı için hedefimiz  yüzde 50’ye çıkarmak.Ciro hedefimiz ise 750 milyon.”

Türkiye pazarında durum ne boyutta? Nişantaşı’ndaki büyük mağazanızı kapattınız ama başka bir mağaza ile Nişantaşı’ndasınız, Avrupa’nın moda merkezleri ile karşılaştırdığınızda ne fark var?

“Aslında hiç bir fark yok… Evet kira bedellerinin yüksek olması nedeniyle eski yerimizden taşındık ve Abdi İpekçi Caddesi’ne geçtik.. Yani halen Nişantaşı’nın kalbindeyiz. Bazı şehirler ve semtler marka için prestij boyutuyla yer alınması gereken yerler..Nişantaşı, Bağdat Caddesi, İstiklal Caddesi gibi. Ülke genelinde en fazla satışın olduğu ilimiz İzmir. Yenileğe açık bir müşteri kitlesi var.Tasarım markası olunca yenilikleri çabuk kabul veren müşteri çoğunlukla Ege Bölgesi.

ERKEKLER DE ZAYIF GÖRÜNMEK İSTİYOR

Erkek giyimde moda ne boyuta kayıyor?

“Kalıp işi büyük önem kazanmaya başladı.Eskiden kadınlar zayıf gösterecek kıyafetleri ve kalıpları tercih ediyordu.. 

"Artık erkekler de daha zayıf ve fit gösterecek kıyafetleri arar oldu. Biz de bu noktada daha fazla kalıba önem vermeye başladık. Sadece tasarım değil, vücut ergonomisine uyan kıyafetlerin üretimine ağırlık verdik.Bu anlamda bir çığır açtık diyebiliriz. Renkler ise sıcak ama soğuk tonlar. Griden maviye doğru uzanan pişmiş tonlar hakim olacak gelecek yılın modasında. Ve 70”li yıllar stili ve pileli pantolonlar çok moda olacak.Marka olarak en önem verdiğimiz kişinin kendi stilini oluşturmasını sağlamak.”

‘HOCAM’ DEMELERİNE BAYILIYORUM

Bütün bu deneyimlerinizi yeni nesille paylaşıyormusunuz ve yeni nesil demişken sosyal medya ile aranız nasıl? Siz marka olarak sponsorluğa büyük önem bir marka oldunuz bu devam ediyormu? 

“Evet sponsorluk bir marka için büyük önem arz ediyor.Yurtiçi ve yurtdışında sponsorluklarımız devam ediyor.Futbol ve basketbol takımlarına hatta buz hokeyi takımına sponsorluk veriyoruz. Buna ileri ki yıllarda da devam edeceğiz. Sosyal medya vazgezçilmezimiz. Dünyanın dört bir yanındaki mağazalarımız ve bizler yoğunlukla sosyal medyayı kullanıyoruz. Sınırsızlığımız sosyal medyada. Sosyal medya demişken Büşra ve Hüsna iki yeğenim markamızın Dijital Medya  bölümünde çalışmaya başladılar… Büyük gurur duyuyorum.. Benim oğlum da henüz okulda, tercihi marka içinde yer almak olursa yeri hazır. Gençlerden çok umutluyum ve gururluyum. Mimar Sinan Üniversitesi’nde Marka Yönetimi konusunda 21. dönemim. “Hocam” demelerine bayılıyorum en büyük ödül gibi geliyor bana. Gençlerin gözündeki ışığı görmek ve onları doğru alana yönlendirmek büyük bir keyif benim için. Şirket bünyemizde akademik yöneticilerle birlikte çalışıyoruz.. ORKA Akademi’yi hayata geçirdik.Ama asıl hedef bu alanda bir eğitim kurumu açabilmek…”

 

“HER SABAH GÜNEŞ DOĞAR”

Bu başarının en önemli noktaları nedir? 

“Sorumluluk ve takip olmazsa olmaz.Güçlü bir kadro ve her zaman pozitif olmak. Sloganım “Her sabah güneş doğar”  her durum karşısında olabildiğince olumlu bir duruş sergiliyorum. Enerjimi iyi tutup iyinin gelmesi için umut biriktiriyorum. İyi düşünüp iyi bakıyorum. Samimiyetle hissetmek çerçevesinde söylüyorum. Bunu yüreğinizle hissettiğiniz hayat daha güzel oluyor ve hiç bir zaman hayaller  bitmiyor. Hayalleri gerçekleştirmek için inanmak ve hiç vazgeçmemek gerekiyor..”

Evet olabildiğince keyifli ve bol kahkahalı bir röportajı bitirirken ekrana yansıyacak bir kaç kare fotograf çekiminde “aman ha gözler kapalı çıkmasın “diyince bir kahkaha daha patlatıyorum.. 

Bu arada son soru aklıma geliyor, 

Kadınlara yönelik kıyafet yok mu? diye.

“Evet farklı olarak kadınlar için smokinlerimiz var” diyor Süleyman Orakçıoğlu.

Marka olmak sanırım tam da böyle bir durum.. Farkındalıkları yaratabilmek yeni pazarlarda kalitesiyle kumaşıyla dikişiyle kalıbıyla tasarımıyla varolabilmek. Bunu dün de çok ama çok kişi ve kuruluş dile getirdi ancak mühim olan demek değil yapabilmek. Bunu başarmış Süleyman Orakçıoğlu ile görüşme başladığı gibi samimiyetle son buluyor.

Yolları açık olana açık olsun demenin abesliğinde sanırım bize düşen güzel ışıkları yakanları sadece alkışlamak.

Sevgiyle kalın...

 

 

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster