Gökhan Ugan [email protected] Gökhan Ugan

Alacak tahsili problemine yeni bir çözüm önerisi

29 Ocak 2018, 08:05 ---

Küçük ve orta ölçekli firmaların en büyük kabuslarından birisi alacak tahsilatında yaşanabilecek problemlerdir. Temel olarak kredi riski olarak tanımlayabileceğimiz bu problemin çözümüne yönelik olarak geliştirilmiş finansal ürünler ve yöntemler olmasına rağmen işletmeler çeşitli nedenlerle alacaklarını tahsil ederken sıkıntılarla karşılaştıkları için edimlerini yerine getirmekte zorlanmaktadır. Bu yazımda işletmelerin alacak tahsilinde kullanabilecekleri ürün ve yöntemler hakkında bilgi verdikten sonra devlet tarafından kurulabilecek yeni bir sistem önerisini de gündeme taşımak istiyorum.

Kredi riskinden korunmanın belki de en kolay yolu alacakların sigorta altına alınmasıdır. Ticari alacak sigortası işletmelerin tahsilde sorun yaşadıkları alacaklarından doğan kayıplarının karşılanması amacıyla yaptırılmaktadır. Her sigortada olduğu gibi belirli bir sigorta primi ödenerek satın alınabilmektedir. Bu ürün küçük ve orta ölçekli işletmeler tarafından çok fazla kullanılamamaktadır; çünkü sigortayı yapan kuruluşlar sigorta satın alacak işletmelerin yıllık cirosunun belirli bir tutarın üzerinde olmasını istemektedir. İşletme bu kriteri geçse bile kendi ölçeklerinde iş yapan işletmelerden olan alacaklarını sigortalatmak istediğinde yüksek risk nedeniyle sigorta şirketinden ret cevabı alabilmektir. Alacak sigortaları genellikle kısa vadeli alacaklar için yapıldığından uzun vadeli alacakların sigortalanması ile ilgili de sıkıntı yaşanabilmektedir. Alacak sigortalarının belki de en büyük işlevsiz yanı sigortanın borçlunun temerrüdü şartına bağlanmış olmasıdır. Temerrüt şartları farklılık göstermekle birlikte bu durum işletmelerinin alacaklarını zamanında tahsil etme ve sağlıklı bir nakit akışı oluşturma sorununa çare olmamaktadır.

Diğer bir yöntem alacakların satılması veya fatura faktöringidir. Bu seçenekte işletmeler ileri tarihli faturalarını faktöring işlemi yapan kuruluşlara belirli bir iskonto ile kırdırabilmektedir. Fatura faktöringi alacak ödenmediğinde tahsile veren işletmeye rücu edildiği için kredi riskine bir çare değildir; ancak işletmelerin nakit akışını döndürebilmeleri için tercih edebilecekleri bir yöntemdir. Alacağın vadesi ve fatura kesilen işletmenin kredibilitesi bu yöntemin de uygulanabilirliğini kısıtlayan faktörlerdir.

Bu yazıda anlatacağımız son kredi riski yönetimi teminatlandırma sistemi oluşturmaktır. Bu sistem genellikle büyük tutarda satış yapılan bayilik benzeri satış kalıplarına daha çok uygundur. Satış yapılan işletmeden önceden alınmış genellikle gayrinakdi teminata mukabil oluşturulan limitler dahilinde yapılan ticaret esnasında alacak tahsilinde yaşanabilecek sıkıntılar, gayrinakdi teminatların nakde çevrilmesi suretiyle giderilir. Bu yöntemde karşılaşılan en büyük sorun, satış yapılacak işletmenin teminat vermek istememesi veya teminat verecek gücünün olmamasıdır. Cirosunu yükseltmek isteyen ve rekabet gücünü korumak isteyen işletmeler çoğu zaman teminat isterken çok fazla ısrarcı olamamaktadır.

Alacak tahsiline yönelik yukarıda bahsi geçen çözümlerin yanı sıra özellikle Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu zor koşullar dikkate alınarak devlet tarafından işletilen merkezi bir alacak tahsil sisteminin kurulması alternatif bir çözüm önerisi olarak gündeme getirilebilir. Bu sistemde tüzel kişiliğe sahip firmalar arasında kesilen faturalar müşterilerine değil Merkezi Tahsilat Birimine gönderilir. Fatura ile birlikte paranın hesaba geçmesi gereken vade bilgisi de belirtilir. Fatura Merkezi Tahsilat Birimine ulaşınca hem müşteri firma hem de fatura kesen firma adına otomatik kayıt oluşturulur. Adına kayıt oluşturulan müşteri firma kendi tüzel kişi müşterilerine kestiği faturaları Merkezi Tahsilat Birimine gönderdikçe ilgili hesapta alacak ve borç bakiyeleri oluşmaya başlar. Merkezi Tahsilat Birimi kendisine bildirilen alacaklar için muhatapları haberdar ederek ödemelerin kendisine yapılmasını ister. Ödemeler yapıldıkça hesap bazında borç tutarı kadar bir miktara blokaj konur, geri kalan tutar fatura sahibine ödenir. Paranın satın alma gücünün korunması için bloke tutulan tutar için nemalandırma yapılır.

Sistemi bir örnekle açıklayalım: A firması 1 Şubat 2018 tarihinde B firmasına 20.000 TL tutarında bir fatura keser. Bu faturayı tahsilat vadesini 2 Nisan 2018 olarak belirterek Merkezi Tahsilat Birimine gönderir. Merkezi Tahsilat Birimi B firmasını fatura ve ödeme tarihi ile ilgili bilgilendirerek böyle bir borcu olup olmadığını teyit eder. B firmasından teyit alındıktan sonra hem A hem de B firması için sistemde kayıt oluşturur ve işlem kesinleştirilir. Diğer taraftan B firması da 5 Şubat 2018 tarihinde C firmasına 25.000 TL tutarında bir fatura keser. Bu faturayı tahsilat vadesini 15 Mart 2018 olarak belirterek Merkezi Tahsilat Birimine gönderir. Merkezi Tahsilat Birimi C firmasını fatura ve ödeme tarihi ile ilgili bilgilendirerek böyle bir borcu olup olmadığını teyit eder. C firmasından teyit alındıktan sonra C firması için sistemde kayıt oluşturur ve işlem kesinleştirilir.

15 Mart 2018 tarihinde C firması B firmasına olan 25.000 TL tutarındaki borcunu öder. Merkezi Tahsilat Birimi bu paranın 20.000 TL’sini 2 Nisan 2018 tarihinde B firmasının A firmasına yapacağı ödeme için alıkoyar, geri kalan tutarı B firmasının banka hesabına yatırır. Bloke edilen 20.000 TL vade tarihine kadar para piyasalarında nemalandırılır. 2 Nisan tarihinde A firmasına 20.000 TL ödenir.

Bu sisteme Kredi Garanti Fonu kapsamında KMH benzeri bir kredi limiti oluşturularak Merkezi Tahsilat Birimine “merkezi karşı taraf” fonksiyonu tanımlanabilir. Bu durumda Merkezi Tahsilat Birimine iletilen fatura bedelleri vadelerinde firmaların banka hesaplarına yatırılır. Borcunu vadesinde Merkezi Tahsilat Birimine ödemeyen firmalara ise kredi faizi işletilir.

Önerilen bu sistem işletmelerin nakit akış planlamalarını sağlıklı bir şekilde yapabilmelerine olanak tanırken, alacağını düzgün aldığı halde borcunu ödemeyen firmaların ekonomide domino etkisi başlatmalarını da önlemiş olur.

Saygılarımla,

ETİKETLER :
YORUMLAR (4)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • kazim özmen05 Nisan 2018 16:41

    kamudan olan ve vadesi gittikçe uzayan ticari alacakların ALACAK SİGORTASINA dahil edilememesi ciddi sorundur. Performansa ve sözleşmeye dayalı doğmamış alacakların da poliçeleştirilebilmesi ticari faaliyetleri rahatlatacaktır.

  • Hasan yıldırım20 Mart 2018 08:02

    Firmalar biraraya gelse ERBAKANIN havuz sistemi uygulasa faktoringe alacak PARAYI iskontolu kırdırma sıkıntısı biter

  • gökhan g12 Şubat 2018 10:02

    gökhan bey'den yine gerçekten uzak bir fantezi öneri

  • ayhan teker30 Ocak 2018 11:52

    Sorum şu ; A firması 1 Şubat 2018 tarihinde B firmasına 20.000 TL tutarında bir fatura keser. Bu faturayı tahsilat vadesini 2 Nisan 2018 olarak belirterek Merkezi Tahsilat Birimine gönderir. Merkezi Tahsilat Birimi B firmasını fatura ve ödeme tarihi ile ilgili bilgilendirerek böyle bir borcu olup olmadığını teyit eder.B firması kabul etmez o zaman nasıl bir yol izlenecek. A firmasının iddiası mal yada hizmet kesinlikle var. Hadi buyrun ? (6)

BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster