BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiYoksul ülkelerin acil borç yükü 11 milyar dolar arttı----

Yoksul ülkelerin acil borç yükü 11 milyar dolar arttı

Yoksul ülkelerin acil borç yükü 11 milyar dolar arttı
18 Ocak 2022 - 16:24 www.finansgundem.com

Dünyanın en yoksul ülkelerinin bu yıl ödemesi gereken toplam borç miktarı 35 milyar dolara yükseldi. Ödemeler için yeterli kaynağı olmayan yoksul ülkeler, borç krizine girmemek için çözüm yolları arıyor


FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Birçok ülkenin uluslararası yardım taleplerini geri çevirmesinin ardından dünyanın en yoksul ülkeleri büyük bir borç kriziyle karşı karşıya kaldı. Uluslararası toplumun yardım kaynaklarını korona virüs pandemisine karşı verdikleri tepkilerini finanse etmek için sermaye piyasalarına yönlendirmesi yoksul devletlerin bu yılki borç ödemelerinde 10,9 milyar dolar artırdı.

Dünya Bankası raporuna göre 74 düşük gelirli ülkeden oluşan dünyanın en yoksul ülkeleri grubu, 2022 yılı boyunca resmi ikili sözleşmelere ve özel sektör kredi kuruluşlarına tahmini 35 milyar dolar geri ödeme yapmak zorunda kalacak. Bu rakam konuyla ilgili en yakın rapor olan 2020 tarihli verilere göre %45’lik bir artışı işaret ediyor.

Financial Times’ın haberine göre borç krizi karşısında en savunmasız ülkelerden birisi Sri Lanka. Kredi derecelendirme kuruluşu Standart & Poors geçtiğimiz hafta Sri Lanka’nın devlet borçları nedeniyle kredi puanını düşürmüş ve ülkenin temerrüde düşme ihtimali konusunda uyarmıştı. Yatırımcılar ayrıca Gana, El Salvador ve Tunus konusunda da endişeli.

Dünya Bankası Başkanı David Malpass, "Kreditörler tarafından kaynakların çıkarılmasının düzensiz temerrüt riskinin artması anlamına geldiği” konusunda uyardı. Malpass açıklamasında, “Ülkeler tam da borçlarını ödeyebilmek için kaynakları olmadığı bir dönemde ödemelere kaldığı yerden devam etmekle yüzleşiyor” dedi.

Borç ödemelerindeki artış korona virüs krizi sırasında ekonomi ve sağlık hizmetlerinin yüküyle başa çıkmak için gelişmekte olan ekonomilerin daha fazla borç aldığını gösteriyor. Mevcut borçlanmaların yeniden finanse edilmesi ve pandemi sırasında askıya alınan borç geri ödemelerinin yeniden başlaması da maliyetleri artırıyor.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, Dünya Bankası geçen hafta yayınlanan 2022 ekonomi öngörüsünde, tüm düşük gelirli ülkelerin yaklaşık yüzde 60'ının yeni borçlara ve borçlarını yeniden yapılandırmaya ihtiyaç duyma riskiyle karşı karşıya oldukları ve yeni devlet borcu krizlerinin muhtemel olduğu konusunda uyardı.

Uluslararası Finans Enstitüsü verilerine göre, düşük ve orta gelirli ülkelerdeki hükümetler ve şirketler 2020 ve 2021'de her yıl yaklaşık 300 milyar dolar değerinde tahvil ihraç etti. Bu rakamlar pandemi öncesi seviyesinin üçte birinden daha fazla.

Pandemi döneminde yoksul ülkelerin borç yüklerini hafifletmek için oluşturulan küresel girişimse, borçların geri ödeme tarihi yaklaştıkça tam anlamıyla bir fiyaskoya dönüştü.

Dünyanın en büyük 20 ekonomisi olan G20 tarafından Nisan 2020’de oluşturulan Borç Hizmetlerini Askıya Alma Girişimi (DSSI), Mayıs ve Aralık 2020 tarihleri arasında 73 ülkenin kreditörlerle yaptığı yaklaşık 20 milyar dolarlık ikili borç anlaşmalarını ertelemeyi hedefliyordu.

Ancak Dünya Bankası ve IMF ile birlikte girişimin koordine edilmesine yardımcı olan Paris Kulübü kreditör ülkeler grubuna göre, geri ödemelerin 2021'in sonuna kadar uzatılmasına karşın, sadece 42 ülkeye toplamda 12,7 milyar dolar yardım edilebildi.

Bu ülkelerin artık geri ödemelere bu yıl devam etmeleri ve plan kapsamında askıya alınan borçları tanımaya başlamaları gerekiyor.

Borçlanma maliyetleri artıyor

Salgının ilk iki yılında, büyük merkez bankalarının faiz indirimleri hükümetlerin borçlanmasını nispeten ucuz hale getirdi. Ancak küresel para koşullarının bu yıl sıkılaşacağına dair artan yatırımcı beklentileri, mevcut borçları yeniden finanse etmeyi daha pahalı hale getiriyor.

Brezilya ve Rusya liderliğindeki gelişmekte olan ekonomiler, enflasyondaki artışla mücadele etmek için birkaç aydır agresif bir şekilde faiz oranlarını yükseltiyor. Ancak birçok ülkede Faiz oranları hala fiyat artışının hızının altında. Uluslararası sermaye ise gelişmekte olan piyasa hisse senetlerinden ve tahvillere doğru akıyor.

Dünya Bankası Ekonomik Öngörü Birimi Başkanı Ayhan Köse, “Piyasaya erişimi, pazarda ucuz para olduğunda harika bir şeydir, ancak koşullar sıkılaştıkça farklı görüşler oluşabilir” ifadelerine yer verdi.

Varlık yöneticileri ve ekonomistler yoksul ülkelerin üzerindeki borç yükünü hafifletmek için yeni hamleler yapılması çağrısında bulunuyorlar.

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı Genel Sekreteri Rebecca Grynspan "Borç krizi artıyor ve gelişmekte olan dünyanın mali çerçevesi küçülmeye devam edecek. Gelişmekte olan ülkeler için ciddi manada kayıp bir on yıl riskiyle daha karşı karşıyayız" uyarısında bulundu.

Yatırım danışmanlığı şirketi M&G Investments Gelişmekte Olan Piyasalar Stratejisti Gregory Smith, “Yeni bir borç krizi her nasıl başlarsa başlasın yüksek borçlu ülkelerde oldukça güçlü etkilere neden olacaktır. Sistemik bir krize gren ülkeleri destekleyebilmek için bir veya iki yılımız kaldı” ifadelerine yer verdi.

En fazla borcu olan ülkeler DSSI yerine G20 tarafından oluşturulan ortak şema üzerinden bir kurtuluş arayabilir. Zira ortak şema katılımcı ülkeleri öncelikle ikili anlaşmalarla olan alacaklılarla ve IMF ile anlaşma zorunda bırakıyor daha sonrasında da özel sektör alacaklılarıyla aynı borç indirimini güvence altına alıyor.

Ancak eleştirmenler, bu planın ülkelerin sermaye piyasalarına erişimini kesme riskini beraberinde getirdiğini ileri sürüyor. Sadece Çad, Etiyopya ve Zambiya bu şema için başvurdu ve müzakereler ilerleme belirtisi göstermedi.

Grynspan konuyla ilgili açıklamasında, “Bir ülkenin borçlarını ödemekte sorunları olduğunu herkesin önünde açıklamasının ne demek olduğunu bilirsiniz. Özel sektör onları cezalandıracaktır. Eğer bir ülkenin başka bir seçeneği mevcutsa bu yöntemi tercih etmeyecektir” ifadelerine yer verdi.

AB'nin tedbirleri kağıt üzerinde kalıyor

 

Plastik kirliliği iklim değişikliği kadar tehlikeli

 

Petrol fiyatları 7 yılın zirvesinde

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)