BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemYeni bir kriz mi geliyor?----

Yeni bir kriz mi geliyor?

Yeni bir kriz mi geliyor?
16 Haziran 2015 - 06:51 www.finansgundem.com

Habertürk yazarı Abdurrahman Yıldırım, dünya ve Türkiye'deki gelişmelerin piyasalar üzerindeki etkilerini kaleme aldı

Piyasalar şu sıralar çok kritik günler yaşıyor. Siyasilerin piyasadaki rolü gittikçe artıyor, yapılan her açıklama piyasaları etkileyebiliyor. Koalisyon kurulur mu bilinmez ama büyük bir koalisyon şuan birçok kesim tarafından isteniyor. Siyasi açıklamalara odaklanan piyasalara bir de dünya etkisi var. Habertürk yazarı Abdurrahman Yıldırım, dünya ve Türkiye'deki gelişmelerin piyasalar üzerindeki etkilerini kaleme aldı. İşte Yıldırım'ın o yazısı;

Türkiye’de bir büyük koalisyonu oluşturmak iyi fikir, büyüt umut yaratıyor. Nitekim sözünün edilmesine bile finansal piyasalar kredi açtı. Hatta büyük kredi açacağının işaretini verdi. Sonuçta Anayasa’yı bile değiştirecek bir Meclis çoğunluğuna ulaşıyor. Toplumun ve iş dünyasının bir kısmını değil en geniş kesimini kavrıyor. Böyle bir koalisyonun yurtdışından da büyük ilgi görmesi ve geçmiş dönemden daha büyük ölçekli doğrudan sermaye çekmesi mümkün olabilir.

Zaten bu nedenledir ki, iş dünyası örgütleri seçimin ikinci haftasında Ankara turları atmaya ve siyasi parti genel merkezlerini ziyaret etmeye başladı.

Ancak dün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklaması büyük koalisyonun kuruluşunun öyle kolay olmayacağına işaret etti. Çünkü Kılıçdaroğlu seçmenin hükümeti kurma görevini üç muhalefet partisinin oluşturduğu yüzde 60’lık bloka verdiğini söyledi, CHP’nin de hükümeti kurmada 14 ana ilke ile hareket edeceğini belirtti.

3 KRİTİK GÜN:

Bu açıklamanın sonrasında ise biraz fazla iyimser davranan piyasalar geri çekildi ve satışa geçti. Piyasaların barometresi olan döviz kurlarındaki yükselme sepet bazında yüzde 0.92’ye vardı.

Hükümetin kuruluşu şüphesiz ekonominin ve piyasaların kaderini belirleyici olacak. Ama iş sadece Türkiye’deki hükümetle bitmiyor. Bunun bir de dünya ile bağı bulunuyor. Oradaki gelişmeler ise negatif yönde. Hatta bir büyük krize doğru yaklaşıyoruz. Ya kriz ya kurtuluş gibi bir durum ortaya çıkacak. Bu da piyasalarda büyük kırılmalara yol açabilecek.

Gretix diye bilinen Yunanistan’ın Euro’dan ve AB’den çıkarılmasına ramak kalmış durumda. 2010 yılından beri aynı sorunla yatıp kalktığımızdan dolayı bezginlik verdi ve ilgiyi kaybetti. Nasıl olsa bir gün anlaşırlar diye baktık. Belki de anlaşacaklar. Ama şunun şurasında üç kritik güne girdik.

ANLAŞAMAMA KORKUSU:

Yunanistan’ın temerrüde düşmemesi için haziran sonuna kadar AB ve IMF olmak üzere kreditörlerle yeni bir ekonomik program üzerinde anlaşması lazım. Aksi takdirde borçlarını ödeyecek başka bir kapı bulması ya da temerrüde düşmesi gündeme gelecek. Temerrüde düşmüş ülkeyi tabii ki Euro Bölgesi paranın sağlığı için bünyesinde tutmayacak, kol kesecek. Yunanistan’ın temerrüdü AB için o kadar önemli değil artık. Amatetikleyeceği gelişmeler çok daha önemli. Çünkü Yunanistan’ın ardından “sıradaki kurban kim” denilecek ve 2011 krizi ülkelerine dönülecek. İspanya, Portekiz, İtalya, hatta Fransa zincirleme reaksiyonun taşları olarak sıralanıyor. AB’den atmak ve batırmak için Yunanistan küçük bir ekonomi ama yaratacağı etki büyük. Belirsizlik büyük ve hafta sonundaki gelişmelerin ardından piyasalar bu durumu fiyatlamaya başladı. IMF’nin görüşme masasını terk etmesi ve AB’nin ilk kez bir temerrüt konusunda acil çalışma yaptırması“anlaşamayacaklar korkusunu” tetikledi. Dün bu ülkelerde faizler yükseldi, borsalar düştü. Avrupa genelinde borsalardaki kayıp yüzde 1.5’e vardı. Para yeniden Alman tahvillerine sığınmaya başladı ve 10 yıllıkların faizi düşüşünü sürdürdü.

PERŞEMBENİN GELİŞİ:

Yunanistan ile AB ve IMF temsilcileri arasındaki görüşmeler tıkandı. Şimdi düğümü çözebilmek için geriye son üç gün ve iki gelişme kaldı. Bu günlerden biri 17 Haziran, yani yarın FED’in toplantısı ve basın açıklaması.

- FED, Yunanistan krizine karşı uyarabilir, yol gösterebilir, telkinde bulunabilir, Avrupa’yı etkilemek isteyebilir. Bunun için FOMC açıklamasının satır aralarına bir ifade koyabilir.

- Sonraki gün ise AB Maliye Bakanları’nın oluşturduğu Eurogroup toplantısı yapılacak ve nihai karar orada alınacak.

- Orada da bir karara varılamaması halinde geriye kalan günlerde ikili görüşmeler yapılsa ve ilerleme sağlansa bile, varılacak anlaşmanın ülke parlamentolarında onayı gerektirmesinden dolayı ay sonuna yetişmesi mümkün olmayacak. Geçmiş olsun.

OLURSA NEDEN BÜYÜK OLUR:

Yunanistan’ın batması kimsenin umurunda olmayabilir ama temerrüdünün tetikleyeceği olumsuz gelişmelerin nereye gideceğini öngörmek imkânsız. Kimi nasıl vuracağını kestirmek de zor. Tıpkı küresel krizde “dünyanın en büyük bankalarından biri batarsa ne olur, işin sonu nereye varır” sorusuna verilecek yanıtta olduğu gibi.

Yakın tarihte olanlar, büyük parasal genişlemeler, sıfır düzeylerine düşürülmüş faizler ve şişmiş varlık fiyatları ile yapay ve kötü bir denge üzerine oturtulan küresel piyasaların durumu dikkate alınınca, bundan sonraki krizin küçük ve sınırlı kalma ihtimali düşüyor. Bu nedenlerden dolayı kriz olacaksa büyük ve daha büyük boyutlu olacağı tahmin edilebilir.

SONUÇ: ”Bir at ürkerse diğer bin at da ürker.” Japon atasözü
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)