Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Davut Dursun, Rixos Otel'de düzenlenen "Seçim Dönemi ve Medya" bilgilendirme toplantısında, seminer kapsamında YSK'nın seçim döneminde belirlediği esas ve usuller konusunda bilgilendirme, önceki seçim dönemlerinde ihlale ve görsel-işitsel medyadaki genel yayın ihlallerine ilişkin değerlendirmelere yer verileceğini bildirdi. 

YSK'nın ülke genelinde yayın yapan kuruluşlar listesini hatırlatan Dursun, RTÜK ile YSK'nın yayınlarının aynı olmadığını söyleyerek, YSK'nın belirlediği "ülke genelinde yayın yapan kuruluşlarla" RTÜK'ün karasal ve uydudan yayın yapan kuruluşların seçim döneminde yapacakları ihlallerin raporlarının YSK'ya gönderildiğini ve YSK tarafından sonuçlandırıldığını belirtti. 

"YSK bir televizyonun yayınını toptan durdurabilme yetkisine sahip" 

RTÜK'ün seçim dönemindeki ihlallerle ilgili sonuçlandırma değil, sadece değerlendirme yaptığını kaydeden Dursun, şunları ifade etti: 

"Değerlendirmeyi YSK'ya gönderiyoruz. YSK bu dosyayı müeyyide uygulanıp uygulanmaması açısından sonuçlandırıyor. YSK'nın müeyyidesiyle bizim müeyyide sistemimiz biraz farklı. YSK önce uyarıyor, tekrarı durumunda birden 12 programa kadar durdurma cezası verebiliyor, tekrarı durumunda yayın karartma cezası uygulayabiliyor. Yani YSK, bir televizyonun yayınını toptan durdurabilme yetkisine sahip. Dolayısıyla son derece etkin bir müeyyide sistemi var ellerinde. Yayıncıların dikkatli olmalarını önermem gerekiyor." 

Dursun, siyasal reklamlara ilişkin yayınlanan kararların da önemine değinerek, seçim dönemlerinde siyasal partilerin, parti adaylarının veya bağımsız katılan kişilerin, kendilerini ifade etmelerine fırsat tanınması mecburiyeti olduğunu da dile getirdi. 

Seçim döneminin cezasız, müeyyidesiz geçmesini ve seçim sonuçlarının Türkiye için hayırlı olması temenni eden Dursun, gıda takviyesi reklamlarıyla ilgili de uyarılarda bulundu. 

Dursun, gıda takviyesi ürünlerinin reklamıyla ilgili sorunların hem Üst Kurulda çok vakit aldığını, hem de sektör temsilcilerini mağdur ettiğini bildirerek, konuyla ilgili Tü Yasası ile Sağlık Bakanlığınca yapılan düzenlemeye işaret etti. 

"Dolayısıyla gıda takviyesi ürünlerinin tanıtımı veya reklamı konusunda yanlışlar şimdiki gibi devam ederse yayıncı kuruluşlar ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalabilir" diyen Dursun, RTÜK'ün reçetesiz ilaçların reklamına olanak tanıdığını dile getirdi. 

Dursun, "Eğer reçetesiz satılabilen bir ilaçsa bunun reklamı mümkün ama o ürünün reçetesiz satılabileceğine dair elimizde bir vesika olması lazım. Sağlık Bakanlığının şu ilaçlar reçetesiz satılabilir demesi gerekiyor" diye konuştu. 

Seçimde kullanılacak diller

RTÜK Başkan Vekili Hasan Tahsin Fendoğlu ise seçim sürecinde medyanın denetimine ilişkin bilgiler vererek, işin mutfağını RTÜK'ün üstlendiğini, kararları ise YSK'nın vereceğini belirtti. 

İzmir ve İstanbul'daki toplantılarda en çok medyanın diliyle ilgili soruların sorulduğunu dile getiren Fendoğlu, Siyasal Partiler Kanunu'na göre sadece Türkçe kullanıldığını ancak Radyo ve Televizyon Kanunu ile TRT'de Türkçe dışındaki dillerin kullanılmasına olanak sağlandığını anımsattı.   

Fendoğlu, Anayasaya göre uluslararası metinlerle Türk kanunları çatıştığında uluslararası kanunların tercih edilmesi gerektiğini savunarak, "Kişisel görüşüm, Türkçe dışındaki dil ve lehçelerin kullanılmasının yasaya uygun olacağı yönünde. Nihai kararı verecek olan YSK'dır" değerlendirmesinde bulundu.  

RTÜK Başkan Yardımcısı Aslan Narin ise seçim dönemindeki YSK kararları ve mevzuat hakkında bilgi verdi.