Yazdır

Beylikdüzü'nde velilerin okul savaşı

Tarih: 04 Mart 2013 - 11:53

Tam gün eğitime geçişte bazı okulların statüsünün değiştirilerek öğrencilerin transferi Beylikdüzü’nde tartışma yarattı

Milli Eğitim Bakanlığı’nın Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6287 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında okullarda tam gün eğitime geçiliyor. Bu kapsamda bazı ilk öğretim okulları ilkokula, bazı ilk öğretim okulları da orta okul - lise'ye dönüşerek öğrenciler bu okullar arasında transfer ediliyor.
Bu yasal düzenleme okulların dönüşmelerinde kademeli geçişe imkan tanıyor. Malum olduğu üzere bu yıl başlayan bir uygulama ile 66 aylık çocuklar ilk kez ilkokula başladılar. Henüz 5 yaşında ilkokula başlamış olan ve bu duruma zorlukla alışmış olan bu minik insanlardan yeni bir okula, yeni bir öğretmene alışmaları istenecek. Bu durumun mağdur ettiği veliler ise yasada tanınan kademeli geçiş sürecinin uygulanmasını, çocuklarının ilkokulu başladıkları yerde bitirmelerini istiyorlar. Ve bir veli bakın tepkisini nasıl dile getiriyor:
"Bu bağlamda bir haber ajansında yer alan yanlı bir haberde Beylikdüzü'ndeki iki okul arasında açıkca bir taraf tutuluyor ve kamuoyu ilgisi oluşturulmaya çalışılıyordu. Bunun üzerine olayın bir de karşı taraftan dinlenmesi gerektiğini düşündük ve madalyonun öbür yüzüne bakıyoruz.
Olayın kahramanı iki okuldan biri Mehmet Gesoğlu İlköğretim Okulu diğeri ise Koç İlköğretim Okulu. Mehmet Gesoğlu İlköğretim Okulu'nda çocukları bulunan veliler kendi okullarının ilkokula dönüşmesini ve Koç İlköğretim Okulu'nda okuyan çocukların bu okula transfer edilmesini; orta okulda okuyan kendi çocuklarının ise Koç Ortaokulu'na kaydırılmasını istiyor ve bu yolla tam gün eğitime geçilmesi gerektiğini savunuyor.
Söz konusu taraflı haberde bir velinin 'Bizim okulumuz ilkokul olmaya daha müsait. Bunu da herkes biliyor' şeklindeki dayanaksız iddialarına yer veriliyor. Oysa kendi okulları 4 katlı bir bina ve bir oyun parkı yok, bir spor sahası yok. Kantini okul binasının dışında, bir yemekhanesi yok. Elimizi vicdanımıza koyup düşünmek gerekirse, bu veliler kendi ortaokula giden çocuklarının yağmurda karda bahçedeki kantinden bir şeyler alıp yemelerini istememekte haklılar. Ancak bu yanlış çok daha büyük bir yanlışla düzeltilmemeye çalışılmamalı. 11- 15 yaş arasındaki çocukların mağduriyetini önlemek için 6-10 yaş arasındaki çocukları mağdur etmek vicdan sahibi hiç bir insana doğru gelmemeli.
Koç İlköğretim Okulu ise iki katlı bir bina, içinde bir anaokulu var ve oyun sahaları, spor sahaları her yaş grubundaki çocuğa göre dizayn edilmiş ayrı ayrı mekanlar. İlkokullar ve ortaokullar için okula ayrı giriş çıkışlar yapılmış durumda ve hem ilkokul olarak hem de ortaokul olarak hizmet vermeye son derece müsait. Bu yüzden şu an birinci sınıfta okuyan pek çok çocuğun okulda en az bir yıllık anaokul tecrübesi var. Hatta bazılarının iki yıllık anaokulu eğitimi sonrasında şu anda birinci sınıfta olduğunu görebiliyoruz.
Ayrıca Mehmet Gesoğlu İlköğretim Okulu tam gün eğitime geçemiyorsa bu imkansızlıklardan değil strateji hatalarından kaynaklanıyor. Sözkonusu okullarda sabahcı-öğlenci ayrımı ile yapılan ikili eğitim 15-20 kişilik sınıflarda yapılıyor. Zira okulda bariz bir öğretmen fazlası var. Koç İlköğretim Okulu ise tam gün eğitimi, kuruluşundan bu yana devam ettiriyor ve sınıflarının mevcudu 30-40 kişi arasında değişiyor.
Üstelik Koç İlköğretim Okulu'na giden çocuklar bu okulun civarında oturan ailelerin çocukları. Şimdi bu ufacık bedenlerin kendi okullarından iki kat daha uzaktaki bir okula gitmelerini istemek de pek adil görünmüyor.
Burada söz edilmeyen bir gerçek ise eski adı ile Koç İlköğretim Okulu bünyesindeki Koç Ortaokulu'nun çevre okullara göre hatta İstanbul'daki pek çok okula göre başarı oranının daha yüksek olduğu bir okul olması.
İşte bu başarı Mehmet Gesoğlu İlköğretim Okulu'nun orta kısmına geçecek çocukları olan aileleri cezbediyor ve bu birleşme için bastırıyorlar.
Sonuçta Milli Eğitim Bakanlığı'nın yasayı çıkarmaktaki amacı eğitimi daha etkin ve daha verimli kılabilmek. Hal böyle iken gayet başarılı bir çizgi izleyen bir yapıyı bozmaya çalışmanın ne anlamı olabilir ?
Koç İlköğretim Okulu kuruluşundan bu yana velilerin ve fedakar öğretmenlerinin desteği ve tam bir takım çalışması ile bu hale gelebildiyse başka okullar bu yapıyı bozmaya değil örnek almaya yönelmeli. Kimse kendi çocuğunun geleceğini başka çocuklarınkini riske atmakta aramamalı. "
Site adresi: https://www.finansgundem.com/haber/beylikduzunde-velilerin-okul-savasi/372688