Yapay zekâda asıl tehdit Çin

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Risk sermayedarı Mark Adreessen yazılımların “dünyayı tükettiği” özdeyişiyle tanınıyor. CNBC’nin haberine göre, Andreessen yapay zekâ konusunda ise insanların endişe etmeyi bırakması ve teknolojiyi ilerletmeye devam etmesi gerektiğini söyledi. İş insanına göre aksi takdirde Çin menşeili yapay zekâ uygulamalarının çok daha tehlikeli olacağına dikkat çekti.

Ünlü iş insanı Salı günü yaklaşık 7 bin kelimelik makalesinde yapay zekâ (AI) konusundaki görüşlerini açıkladı. Andreessen yeni teknolojinin neden olabileceği riskleri ve çevresinde oluşturulması gereken düzenlemeleri irdeledi. AI kıyamet tellallığı hakkında da açıklamalarda bulunan iş insanı teknolojinin yorumlanmasında aşırıya kaçıldığını belirtiyor.

Sizi öldürmek istemiyor

Andreessen makalesinde öncelikle AI veya makine öğrenimi hakkındaki uygun bir tanımlamada bulundu. İş insanı AI’ı, “bilgisayarlara insanlarla benzer bir şekilde nasıl anlayacaklarını, sentezleyeceklerini ve üreteceklerini öğreten bir matematik ve yazılım kodu uygulaması” olarak tanımladı.

Risk sermayedarı, yapay zekânın, her ne kadar insan dilini taklit etme yeteneği nedeniyle yanlış anlaşılır hale gelse de, duyguları olmadığı gerçeğini vurguladı. Andreessen AI dil modellerinin insan dili üzerine eğitildiğini ve bu konuda üst düzey modelleri bulunduğunu söyledi.

Andreessen, “AI’ın isteği, hedefleri olmaz. Sizi öldürmek istemiyor çünkü yaşamıyor. AI bir makine ve tost makinanızın canlanma ihtimali ne kadar yüksekse AI’ın canlanma ihtimali de o kadar yüksek” ifadelerine yer verdi.

Teknoloji devleri kartel oluşturmaya çalışıyor

İş insanı AI çevresinde oluşan korku söylemlerine ve kıyamet teorilerine dikkat çekti. Andreessen isim vermeden yüksek profilli teknoloji liderlerinin AI’ın insanlık için varoluşsal bir tehdit oluşturduğu iddialarını eleştirdi.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre geçtiğimiz hafta teknoloji alanındaki birçok önemli isim AI hakkında karamsar yorumlarda bulunmuştu. Microsoft’un kurucusu Bill Gates, ChatGPT’nin üreticisi OpenAI’ın CEO’su Sam Altman, DeepMınd CEO’su Demis Hassabis ve diğer birçok ünlü teknoloji ismi AI Güvenlik Merkezi üzerinden kendi imzalarıyla paylaştıkları mektupta AI’ın insanlığın ‘soyunun tüketebilecek’ risklere dikkat çekmişti.

Andreessen teknoloji CEO’larının bu tür kıyamet senaryolarını desteklemek konusunda motivasyonları olduğunu söyledi. İş insanı, teknoloji liderlerinin yeni start-up şirketleri ve açık kaynaklardan gelecek rekabeti engellemeye çalıştığını belirtiyor. Zira Andreessen’in deyimiyle devlet tarafından “kutsanan” bazı AI satıcıları bir tür kartel oluşturabilirse, teknolojiden daha fazla para kazanabilirler.

AI teknolojileri ne kadar güvenli?

Ünlü iş insanına benzer bir biçimde birçok AI araştırmacısı ve etik uzmanı da kıyamet günü anlatısını eleştiriyor. Bu eleştirilerden biri de AI’ın gelecekteki tehlikelerine çok fazla odaklanıldığı ve bugün görülen bazı gerçek zamanlı tehditlerin bu sayede göz ardı edildiği. Eleştirmenler bazı marjinal grupların AI’ı kötü emelleri için kullandığına işaret ediyor.

Andreessen ve araştırmacılar arasındaki görüş birliği de tam bu noktada tıkanıyor. Andreessen, AI güvenlik uzmanı, AI etikçisi ve AI risk araştırmacısı gibi pozisyonlardaki insanlara, “kıyamet tellalı olmak için para ödendiğini” söyledi ve ifadelerinin de buna uygun bir şekilde incelenmesi gerektiğine dikkat çekti. CNBC’nin haberine göre gerçekte ise AI araştırmaları etik alanında çalışan birçok lider kıyamet günü teorileri seslendirmek yerine teknolojinin bugün ortaya çıkabilecek belgelenmiş risklerini azaltmaya odaklanıyor.

Andreesen ise AI’ın yüz tanıma sistemlerinde, hukuki karar süreçlerinde, mortgage onaylama algoritmalarında ve bu gibi çok alanda önyargılı olması gibi gerçek zamanlı risklerini görmezden geliyor. İş insanı AI’ın “değer verdiğimiz her şeyi daha iyi hale getirmenin bir yolu” olduğunu söyledi.

Ünlü iş insanı AI’ın üretkenliği artırma, bilimsel dönüm noktaları yaratma, görsel sanatları geliştirme ve savaş zamanı ölüm oranlarını düşürme konusunda güçlü bir potansiyele sahip olduğunu söyledi.

Andreessen, “Bugün doğal zekâ ile yapılabilecek her şey AI ile çok daha iyi yapılabiliyor. AI yokken tüm hastalıkları iyileştirmekten yıldızlararası seyahate ulaşmaya kadar üstesinden gelinmesi imkansız olarak gördüğümüz yeni zorlukların altından bu teknoloji sayesinde kalkabiliriz” dedi.

Kıyametten idealizme

AI, aşı geliştirme ve sohbet robotu hizmetleri gibi birçok alanda önemli adımlar atılmasına imkan sağladı. Ancak teknolojinin belgelenmiş bazı zararları birçok uzmanın belirli uygulamaların asla kullanılmaması gerektiği sonucuna varmasına neden oldu.

Andreessen bu korkuları irrasyonel “ahlak paniği” olarak tanımlıyor. İş insanı ayrıca teknoloji sektörünün geçen seneki dipten geri dönüşünü de destekledi. Andreessen büyük AI şirketlerinin ve start-up firmalarının olabildiğince hızlı ve agresif bir şekilde büyümesine izin verilmesi gerektiğini, “eğer izin verirsek” teknolojinin hızlı bir şekilde yükselişe geçeceğini söyledi.

Mark Andreessen 1990’lı yıllarda ilk popüler internet tarayıcısını geliştirmesiyle ün kazandı. İş insanı 2009 yılında ben Horowitz’le birlikte girişim sermayesi firmasını kurdu. İki yıl sonrasında, “Neden yazılımlar dünyayı tüketiyor” başlıklı blog yazısıyla ününe ün kattı. Andreessen sağlık ve eğitim alanında “yazlım tabanlı temel bir dönüşümün” gerekli olduğunu yazmıştı.

Dünyayı tüketmek AI söz konusu olduğunda birçok insanın korkularının temelinde yer alıyor. Andreessen bu endişeleri bastırmanın ötesinde yapılması gereken işler olduğunu söylüyor. İş insanı AI karşıtı önyargılara rağmen AI’ın tartışmalı alanlarda da kullanılmasını teşvik ediyor.

Andreessen’in ideal gelecek tasvirinde “her çocuğun sonsuz sabra, sonsuz şefkate, sonsuz bilgiye ve sonsuz yardımseverliğe sahip bir yapay öğretmeni olacağı” düşüncesi yatıyor. İş insanı AI’ın bilim insanları, öğretmen, CEO, hükümet liderleri ve hatta askeri mevkiiler için bir çeşit ortak ve işbirlikçi olacağını ifade ediyor.

Asıl tehdit Çin

Andreessen yazısının sonlarına doğru asıl riskin yapay zekânın sınırlarını zorlamamak olacağını söyledi. İş insanına göre Çin’in yapay zekâyı çok hızlı bir şekilde geliştirdiğini ve otoriter bir AI uygulamasının fazlasıyla endişe verici olduğunu yazdı.

Andreessen Çin hükümetinin yüz tanıma sistemleri ve telefon GPS verisi takibi yapabilen yapay zekâ izleme sistemleri geliştirdiğine ve bu sayede protestocuların kimliklerini tespit edebildiğine dikkat çekti.

İş insanı Çin yapay zekâ teknolojilerinin yayılmasını engellemek için “AI’ı ekonomimize ve toplumumuza mümkün olduğunca hızlı ve güçlü bir şekilde entegre etmeliyiz” diyor. Bunun içinse özel sektörün, bilimsel kuruluşların ve hükümetlerin tam gücüyle desteklenmesi gerektiğini belirtiyor.

AB'den "yapay zeka metin ve görsellerini etiketleyin" çağrısı

ABD 'katil yapay zeka' iddiasını yalanladı

Kurumsal yatırımcılar yapay zekâyla fırsat kovalıyor