BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaLeasing-FaktoringVergi avantajına endeksli ----

Vergi avantajına endeksli

Vergi avantajına endeksli
29 Aralık 2010 - 14:29 www.finansgundem.com

2010 yılını 3-3.2 milyar dolar işlem hacmiyle tamamlayan leasing sektörü, vergi avantajının tekrar elde edilmesini bekliyor

2010 yılını 3-3.2 milyar dolar işlem hacmiyle tamamlayan leasing sektörü, vergi avantajının tekrar elde edilmesini bekliyor. Eğer vergi avantajı sağlanırsa, sektörün 10 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşması şaşırtıcı olmaz. Vergi avantajının sağlanamadığı durumda ise yine de yüzde 30-35’lik büyüme olacağı tahmin ediliyor.
Mustafa Gündoğdu/Ekonomist
Leasing sektörü, 2007 sonunda hükümetin yaptığı düzenlemelerin etkisini henüz üzerinden atabilmiş değil. 2007 yılını 8.2 milyar dolar iş hacmi büyüklüğü ile tamamlayan sektör, KDV avantajının elinden alınması ve yüzde 1 olan KDV oranının yüzde 8 ve 18’e çıkarılmasıyla ağır darbe aldı. Kanun çıktıktan sonra vergi kaynaklı avantajın kaybedilmesinin sonucunda 2008 yılında 5.3 milyar dolara gerileyen sektörün iş hacmi, 2009’da global kriz sonucunda 2.2 milyar dolara geriledi. 2010 yılında ise ekonomideki yüksek büyüme sayesinde 3-3.2 milyar dolar arasında bir büyüklük söz konusu olacak.
2011’deki büyümenin ise yüzde 25 civarında olacağı tahmin ediliyor.
Neden büyüyecek
Sektörde ekonominin büyüme oranından çok daha yüksek oranda büyüme beklentilerinin temel nedeni, küçülme döneminde faaliyetleri durma noktasına kadar gerilemiş yatırımcıların ve özellikle KOBİ’lerin ertelemiş oldukları yatırımları yapmaya başlamış olmaları...
Asıl beklenti ise vergi düzenlemeleri sonucunda ağır darbe alan sektörün hükümet nezdinde yaptığı çalışmalar. Sektör temsilcileri, 2007 sonunda kaybedilen vergi avantajının yeniden elde edilmesi konusunda yoğun bir çalışma içinde ve yakın zamanda bir sonuç alınması bekleniyor. Böyle bir durumda sektörün 10 milyar dolar hedefine koşması içten bile değil.
2009 yılı krizin etkilerinin tüm piyasalarda özellikle KOBİ segmentinde hissedildiği bir dönemdi. 2008’e göre yılı yüzde 50’lik kayıplarla kapatan sektör 2010’da toparlanma sürecine girdi. Yapı Kredi Leasing Genel Müdürü Nurgün Eyuboğlu, kriz döneminde yatırımlarına ve üst ticari, kurumsal firmalara yönelerek çalışmalarına devam ettiklerini söylüyor. “2009 yılının son çeyreğinde ise yatırımcı firmaların yeni alımlarının gündeme geldiğini gördük. Bu trend nedeniyle 2010 yılının ilk çeyreğinde kendisini realize etti. 2010 yılında ise pazar payımızı üçüncü çeyrek sonu itibariyle yüzde 21'e çıkardık ve pazardaki liderliğimizi devam ettirdik” diyen Eyuboğlu, bir yandan leasing olarak sektördeki her şirketin ilgilendiği projelerde var olurken, diğer yandan bugüne kadar sektöre yenilik ve dinamizm getirecek tüm projelerde var olacaklarını dile getiriyor.
Sektörün artış oranları potansiyelinin yüksek olmasına rağmen, yeni işlem talebinin, mevcut leasing portföyünün itfa hızı da dikkate alındığında halen sektör bilançosunda büyüme etkisi yaratmadığı görüldüğünü dile getiren İş Leasing Genel Müdürü Oğuz Dinçer, şunları söylüyor: “Buna bağlı olarak da sorunlu alacak rasyosundaki iyileşme nispeten yavaş seyir izlediğine dikkat çekiyor. Ayrıca cari yıl boyunca leasing şirketlerinin portföylerini hızlı büyütme stratejileri nedeniyle yoğun fiyat rekabeti yaşandığı da gözleniyor.”
Avrupa yakalanacak
Türkiye ekonomisinin 2010 yılında yüzde 8 oranında, takip eden yıllarda ise yüzde 5’ler civarında büyüyeceğine ilişkin genel kabul görmüş tahminleri esas aldıklarını söyleyen Finansal Kiralama Derneği (FİDER) Genel Sekreteri Bülent Taşar, özel kesim tarafından yapılan yatırımların leasing ile finanse edilme oranının 2009’da yüzde 2.69 olduğunu dile getirirken sözlerine şöyle devam ediyor:
“Bu oran 2008’de yüzde 4.47, 2007’de ise yüzde 6.73 olarak gerçekleşmişti. Ülkenin büyüme sürecine girmiş olması ve özellikle KOBİ’ler tarafından ertelenmiş yatırımların aktif hale gelmeye başlamış olması nedeniyle finanse edilme oranının 2014’e kadar eski seviyesini yakalayacağı, 2015’de ise Avrupa ülkelerinin bugünkü oranına çıkacağını öngörüyoruz.”

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)