BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkVakıf Katılım ve Tarım Kredi'den ortak proje----

Vakıf Katılım ve Tarım Kredi'den ortak proje

Vakıf Katılım ve Tarım Kredi'den ortak proje
19 Haziran 2018 - 13:27 www.finansgundem.com

Vakıf Katılım ile Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri'nin çiftçilerin ürünlerini olumsuz piyasa şartlarına karşı korumak amacıyla kurduğu Tarım Kredi Birlik AŞ arasında yeni bir proje ortaklığı hayata geçirildi.

Vakıf Katılım ile Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Proje Ortaklığı tanıtım toplantısında, projenin 50 milyon TL işletme sermayesi ile kar-zarar ortaklığı yatırımı modeline dayanarak bölge ekonomisinin gelişimine yıllık 100 milyon liralık katkı sağlaması hedefleniyor.

Vakıf Katılım ile Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri'nin çiftçilerin ürünlerini olumsuz piyasa şartlarına karşı koruma amacıyla kurduğu Tarım Kredi Birlik AŞ arasında kar-zarar ortaklığı yatırımına dayalı bir proje ortaklığı hayata geçirildi.

"İHRACATA KATKI SAĞLAYACAK"

Toplantıda konuşan Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, iş birliğinin katılım bankacılığının ruhuna uygun ortaklık anlayışı ekseninde hayata geçirileceğini, bir taraftan reel üretimle birlikte ülke ekonomisine destek olunurken, diğer taraftan katılım bankacılığının bilinirliğinin artırılması ve özüne uygun çalışmalar yapılmasına katkı sağlanacağını kaydetti.

Projenin kaldıracının ise Tarım Kredi Birlik AŞ tarafından Adıyaman'ın Kahta ilçesi Organize Sanayi Bölgesi (OSB) içinde kurulan badem ve fıstık işleme fabrikası olacağını belirten Göktaş, bu sayede bölge çiftçisinin, ürünlerini AB ülkeleri ve Rusya başta olmak üzere birçok ülkeye ihraç etme şansı yakalayacağını vurguladı.

Göktaş, 60 bin dekarla ülkenin en fazla dikili badem ağacına sahip ili olan Adıyaman'ın, Antep fıstığı üretiminde de ciddi bir kapasiteye sahip olduğuna işaret ederek, "Türkiye, Antep fıstığında üretici anlamında dünya sıralamasında ilk 3'te yer alıyor. Fakat yapılan testlerde aflatoksine rastlanan ürünler ihraç edilemiyor. Kuru sistem işleme prosesinin uygulanacağı bu fabrika sayesinde ihracatın önündeki önemli bir engel de ortadan kalkıyor. Çünkü fabrikadaki saklama ve üretim koşulları ürünlerde aflatoksin oluşmasını engelliyor." diye konuştu.

Adıyaman'daki fabrikanın, sadece bölgeyi ekonomik açıdan kalkındırmakla kalmayacağını, ülkenin kuru meyve ve kuru yemiş ihracatındaki sorunlarından birine de çözüm sunacağını belirten Göktaş, şunları kaydetti:
"Yıllık Antep fıstığı üretim kapasitesi 3 bin 200 ton, yıllık badem üretim kapasitesi 2 bin 800 ton olacak. Başlangıç olarak 20 kişinin istihdam edileceği fabrikada hedef, ileriki dönemde bu sayıyı katlamak. Bu projeyle ülke ekonomisine katkı sunmak istiyoruz. Başlangıçta sade bir proje ortaklığı gibi görünen bu proje, istihdamdan ihracata ve çiftçilerin gelirlerinin artmasına kadar pek çok alanda bölgeye önemli katkılar sağlayacak. Bu projede elde edilecek başarı ve kazanımlar ile benzer pek çok proje hayata geçirilebilir."

 “SONUCUNDA ZARAR DA OLSA BU İŞİN İÇİNDE BİR ŞEKİLDE OLACAĞIZ”

İkram Göktaş, Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri ile sınırlı bir ortaklık düşünmediklerini, ortaklıklarını geliştirebileceklerini ifade ederek, “Bu kadar büyük iki kurumun bir araya geldiği ilk proje diyebiliriz. İnşaat projelerini zaten biliyorsunuz. Farklı sektörlerde kar-zarar ortaklığını deneyimleyip bu tecrübe ile katılım bankacılığını daha sağlıklı zemine oturtma gayreti içerisinde olacağız.” dedi.

“Bu projede neyi risk olarak görüyorsunuz?” şeklindeki soru üzerine Göktaş, şunları kaydetti:
“Aslında çok net, fiyat dalgalanmaları risk olabilir. Ama işimiz kar-zarar, onu da öngörerek bunu yapıyoruz. Sonucunda zarar da olsa bu işin içinde bir şekilde olacağız.

Fıstık ve badem akan, kokan mallar olmadığı için depolama şansı da var. Bütün bunları regülatör olarak düşünürseniz piyasanın dalgalandığı dönemlerde piyasaya fıstık vererek ya da alarak bunu dengeleme şansınız olur. Buradaki en önemli şey 1 milyon 100 bin çiftçiden direkt alım yapabiliyor olmak. Çünkü çiftçi şunu biliyor ki zaten ortağı olan bir kurum, kendi ortağına mal satacak. Ortağına olan güvenden dolayı biz burada çok büyük bir sıkıntı olacağını düşünmüyoruz." 

"KATILIM FİNANS MODELİNİN GELİŞİMİNE KATKI SAĞLANACAK"

Vakıf Katılım Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk Oran da bu tarz proje ortaklıklarının katılım bankacılığı modelinin gelişimine önemli katkılar sağlayacağını belirterek, "Vakıf Katılım'ın açılış merasiminde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, katılım finans modelinin geliştirilmesi, tabana yayılması ve katılım bankacılığının özüne uygun çalışmaların çoğaltılması gerektiğini vurgulamış ve Vakıf Katılım’ın kuruluş amaçlarından birisinin de bu konu olduğunu belirterek, bizlere de önemli görevler tevdi etmişti. Bugün burada gerçekleştirdiğimiz iş birliğinin bu doğrultuda hayata geçirilen önemli bir proje olduğunu vurgulamak isterim." şeklinde konuştu.

Katılım bankacılığının, temelinde ortaklık anlayışını benimseyen bir finansal sistem olduğuna işaret eden Oran, devamla şunları kaydetti: 
"Ancak çeşitli şartlar ve piyasa koşulları nedeniyle katılım bankacılığı son dönemlere kadar maalesef bu temel unsura yeteri kadar ağırlık veremedi. Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri ile hayata geçirdiğimiz proje ile Vakıf Katılım olarak bu temel prensip için önemli bir adım atıyoruz. Buradan elde edeceğimiz başarı ile bundan sonra çok daha fazla ortaklık projesi gerçekleştirerek katılım bankacılığının özüne uygun şekilde gelişmesine ve tabana yayılmasına destek olmayı hedefliyoruz."

GÜNEYDOĞU'YA 100 MİLYON TL'LİK DOPİNG 

Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Dr. Fahrettin Poyraz ise yatırım yapmanın, ülkeye hizmet etmek anlamına geldiğini belirterek, "Bugüne kadar Tarım Kredi Kooperatifleri özellikle çiftçimizin ürün öncesi ihtiyaçlarının tedariki doğrultusunda ciddi bir sorumluluk üstlendi. Ama bundan sonra bizim hedefimiz sadece ürün öncesi değil, üretilmiş olan ürünün çiftçiden alınması ve pazara arz edilmesi noktasındaki kapasitemizi de artırmak olacak. Burada çalışmalarımıza başladık." diye konuştu.

Poyraz, Kahta'da açılışını yaptıkları tesisin de aslında ortaklarının, çiftçilerin ürünü değerinde pazara arz etme noktasında kurulmuş olan bir tesis olduğunu kaydederek, "Adıyaman, fıstık ve badem noktasında ciddi bir merkez konumunda. Yıllık yaklaşık 100 milyon lira civarında piyasa oluşmakta. Ayrıca burada ürettiğimiz ürünleri sadece yurt içinde değil, yurt dışına da satma, ihraç etme imkanına sahip olacağız. Böylece hem üretici ortaklarımıza hem de bölge ekonomisine önemli katkılar sağlayacağız." ifadelerini kullandı.

Adıyaman'ın Kahta ilçesi OSB içerisinde işletmeye alınan fabrikalarında badem ve fıstık konusunda sezonda, iş ortaklığı şeklinde çiftçi ortaklarından ürün alımı yapılacağını vurgulayan Poyraz, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Alımı yapılan ürünler fabrikamızda işlenecek, paketlenecek ve satışı gerçekleştirilecek. Projede mal alım için taraflarca işletme sermayesi katılımı sağlanacak. İlk etapta 50 milyon TL sermayeli bir alımın gerçekleştirilmesi planlanmakta. İşin sonucunda elde edilen satış gelirlerinden, maliyetler düştükten sonra kalan tutar taraflarca konulan sermaye tutarı oranında paylaşılacak. Vakıf Katılım ile yaptığımız müşarekenin ülkemiz finans sistemine ve özel sektöre örnek olmasını istiyoruz. Tarım Kredi Kooperatifleri, yaptığı tüm finansal işlerinde faizi ortadan kaldıracak modellere geçmeye çalışmaktadır. Bunu inşallah en kısa zamanda gerçekleştirecektir. Vakıf Katılım ile çıktığımız bu yol henüz başlangıçtır. Tüm katılım bankalarına ve özel sektöre örnek olmasını arzu ediyorum."

 “VAKIF KATILIM İLE FAİZİ MALİYET UNSURU OLMAKTAN ÇIKARIYORUZ”

Fahrettin Poyraz, Tarım Kredi Birlik AŞ’nin finansman ihtiyacı noktasında, çiftçinin ürününün satın alınırken peşin ödeme yapıldığını, öz kaynak yeterliliği olmadığında bankalardan kredi kullanıldığını aktararak, “Bugünkü kredi faiz maliyetleriyle de yüzde 20’nin üzerinde maliyetle borçlanılır. Ürün işledikten sonra satılırken otomatik olarak faiz maliyeti fiyatların üzerinde koyuluyor. Vakıf Katılım ile yaptığımız sistem ile faizi maliyet unsuru olmaktan çıkarıyoruz. Bu modelin güzelliği burada... Çiftçiden ürün alırken ihtiyacımız olan parayı Vakıf Katılım’dan temin ediyoruz, sonra da masrafları çıkıp, diyelim ki 5 liraya mal ettik, 7 liraya ürünü sattık, 1 lirası Vakıf Katılım’a, 1 lirası da Tarım Kredi’nin hesabına... Önemli bir maliyet unsuru olan faizi sistemden bertaraf etmiş oluyoruz.” şeklinde konuştu. 

"AMAÇ PİYASADA HASATTAN BİRKAÇ AY SONRA FİYAT ARTIŞLARINI ÖNLEMEK"

Tarım Kredi Birlik AŞ Genel Müdürü Hasan Hüseyin Demiröz ise Tarım Kredi Birlik AŞ’nin Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri’nin 14 şirketinden birisi olduğunu, diğer şirketlerinin çiftçiye mahsul elde etmesi için girdi sağladığını belirterek, Tarım Kredi Birlik AŞ’nin ise çiftçinin mahsulünü tüketiciyle buluşturduğunu anlattı.

Demiröz, Tarım Kredi Birlik AŞ’nin 8 fabrikası bulunduğunu, bunlardan birinin Adıyaman Kahta’da olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:

“Geçen hafta yaklaşık 3 bin ton badem, 3 bin ton Antep fıstığı üretim tesisinin açılışını yaptık. Bu rakamlar fabrikamızın tek vardiyalı üretimi... Bölgede 18 bin ton Antep fıstığı ve 5 bin ton badem var. 3 bin ton badem, 3 bin ton Antep fıstığının Adıyaman’a ve çevre illerine katacağı ticaret 100 milyon TL, çiftçiye sağlanan girdi... Biz o bölgede ortaklarımız olan kooperatif üyelerimizin ağaçlarındaki mahsulünü alacağız, hem bize olan borçlarını tahsil etmiş olacağız hem de onların ürününü piyasa şartlarında en değerli şekliyle satın almış olacağız. Diğer taraftan piyasada hasattan birkaç ay sonra fiyat artışlarını önlemek adına da bu ürünleri kendi fabrikalarımızda işleyip kendimize ait dağıtım kanallarıyla endüstriye, perakendeye ve tüketiciye ulaştırmış olacağız.”

Tüm ürünlerde olduğu gibi fıstık ve bademde de aynı politikayı izleyeceklerini bildiren Demiröz, "Çiftçi, hak ettiği karı ve geliri alacak. Biz buna piyasada hasat zamanı oluşan fiyat diyoruz. Bizim regüle etmeye çalıştığımız kısım ise hasattan birkaç ay sonra, ürün çiftçinin elinden çıktıktan sonraki fahiş haksız kazanç..." diye konuştu.

Demiröz, yakın zamanda fıstık fiyatları ile ilgili bir kriz yaşandığına işaret ederek, şöyle devam etti:

"Fiyatı 200 liraya kadar çıktı. Biz bunu çok belli etmek istemedik ama piyasaya soktuğumuz 100 ton Antep fıstığı ile rakamları 140 liranın altına düşürdük. Bunu Tarım Kredi Kooperatifi yaptı. Ramazan Bayramı öncesi 200 lira olan fıstık fiyatı 135 liraya kadar düştü. Bu baklavacıların açıklamalarıyla olmadı. Bizim piyasaya 120 liradan sunduğumuz yaklaşık 100 ton fıstıktan kaynaklı. Doğru zamanda doğru müdahale edersiniz hububatta on binlerce tonu 100-150 tonla da regüle edebilirsiniz."

Hem çiftçinin hem de tüketicinin hak ettiğini alacağını ve ürünün en uygun fiyatla tüketiciyle buluşacağını aktaran Demiröz, "Biz çiftçinin elinden 10 liraya alınan ürünün 6 ay sonra 50 liraya satılmasına müsaade etmemeye 'regülasyon' diyoruz. 13,14, 15 lira olabilir. Çünkü özel sektörü boğmak ve yok etmek gibi bir amacımız yok. Burada bu yatırım fiyatlara olumlu yansıyacak." diye konuştu.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)