BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiÜnlü ekonomistten küresel resesyon uyarısı----

Ünlü ekonomistten küresel resesyon uyarısı

Ünlü ekonomistten küresel resesyon uyarısı
05 Mayıs 2022 - 16:04 www.finansgundem.com

Harvard Üniversitesi Profesörü ve eski IMF Başkanı Kenneth Rogoff’a göre bölgesinde güçlü ekonomilerdeki olası bir çöküş senkronize bir şekilde küresel ekonomik resesyonu da tetikleyebilir


FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Küresel ekonomilerin merkezlerinde ortaya çıkan ciddi riskler dünya çapında bir resesyon ihtimalini artırıyor. 2001 ve 2003 yılları arasında Uluslararası Para Fonu’nun başkanlığını yapan Kenneth Rogoff Project Syndicate’deki yazısında küresel ekonomiyi krize sürükleyecek üç bölgeye dikkat çekti. Harvard Üniversitesi İktisat ve Kamu Politikaları Profesörü ve iktisadi ekonomi alanında 2011 Deutsche Bank Ödülü’ne sahip olan ünlü ekonomist bu krizlerin birbirini tetikleme gücüne yeterince dikkat edilmediği konusunda uyardı. İşte Rogoff’un finansgundem.com tarafından derlenen o yazısı:

“Kenneth Rogoff, professor of economics and public policy at Harvard University and recipient of the 2011 Deutsche Bank Prize in Financial Economics, was the chief economist of the International Monetary Fund from 2001 to 2003. He is co-author of This Time is Different: Eight Centuries of Financial Folly

Küresel ekonomi, Avrupa, Çin ve ABD'nin bu yılın ilerleyen zamanlarında aynı anda düşüşe geçtiği mükemmel bir fırtınaya mı uçuyor? Küresel bir resesyon üçlüsünün riskleri gün geçtikçe artıyor.

Ukrayna'daki savaş tırmanırsa ve Almanya Rus petrol ve doğalgazının fişini çekerse, Avrupa'da bir durgunluk neredeyse kaçınılmazdır. Çin, acımasız Kovid-19 kilitlenmeleri karşısında pozitif büyümeyi sürdürme konusunda giderek daha fazla zorlanıyor. Bu kilitlenmeler şimdiden Şanghay kentini durmaya zorladı ve şimdi de Pekin’i tehdit ediyor.

Aslına bakılırsa, Çin ekonomisi halihazırda durgunluk içinde olabilir. ABD’de ise tüketici fiyatları şu anda 40 yılın en hızlı ivmesinde artarken, büyümeye büyük bir darbe vurmadan fiyatlarda yumuşak bir iniş beklemek giderek daha uzak görünüyor.

Özel ve resmi ekonomik tahminler son zamanlarda artan bölgesel riskleri vurgulamaya başladı. Ancak belki de birbirlerini ne ölçüde etkileyerek çoğalttıkları konusunu hafife alabiliriz. Örneğin, Çin'deki kilitlenmeler, kısa vadede küresel tedarik zincirlerine zarar verecek, ABD'de enflasyonu artıracak ve Avrupa'daki talebi düşürecektir. Normal şartlarda, bu sorunlar düşük emtia fiyatları ile hafifletilebilir. Ancak Ukrayna krizinde görünürde net bir son olmadığından, küresel gıda ve enerji fiyatlarının herhangi bir senaryoda yüksek kalması kuvvetle muhtemeldir.

ABD'deki bir durgunluk, özellikle de ABD Merkez Bankası (FED) tarafından bir faiz artırımı döngüsü tarafından tetiklenirse, küresel ithalat talebini azaltacak ve finansal piyasalarda kaosu tetikleyecektir.

Avrupa'daki durgunluklar normalde küresel olarak, esasında azalan talep yoluyla yayılsa da savaş kaynaklı bir yavaşlama, dünya çapında ticari güveni ve finansal piyasaları radikal bir şekilde sarsabilir.

Bu olayların her biri ne kadar olasıdır? Çin'in büyüme yörüngesi uzun zamandır yavaşlıyor, sadece şans ve çoğunlukla yetkin makroekonomik yönetimin bir kombinasyonu ciddi bir gerilemeyi önlüyor. Bununla birlikte, Çin yönetimi Kovid-19 konusunda yanlış bir çağrı yaparsa, dikkatle uygulanabilecek hiçbir makroekonomik yönetim günü kurtaramaz.

Çoğu Asya ülkesi artık sıfır Kovid stratejilerinden çıktı ve Kovid'i endemik bir tehdit olarak yöneten ancak pandemi olarak ele almayan rejimlere geçiyor. Ancak Çin bunu yapmıyor. Oradaki hükümet, şehir merkezindeki boş ofis binalarını karantina merkezlerine dönüştürmek için büyük meblağlar harcıyor.

Belki de bu yeni karantina merkezleri, Çin'in şişirilmiş inşaat sektörünü (Bu Uluslararası Para Fonu Ekonomisti Yuanchen Yang ve benim 2020'de uyardığımız bir konudur.), yıllarca süren aşırı inşaatların üzerine daha fazla yeni proje yığmaktan ziyade sosyal açıdan daha yararlı faaliyetlere yönlendirmenin bir yolunu sağlayan parlak bir fikirdir. Belki de Çin'in liderleri, Batılı meslektaşlarının bir sonraki pandemiye hazırlanmanın aciliyeti hakkında bilmedikleri bir şey biliyorlar. Bu durumda karantina merkezleri olumlu ve vizyoner görünebilir. Bununla birlikte, büyük olasılıkla, Çin, giderek bulaşıcı hale gelen virüsü kontrol etmeye çalışırken yel değirmenlerine karşı savaşıyor. Bu durumda merkezlerin büyük bir kaynak israfı olduğu ve kilitlenmelerin de boşuna olduğunu kanıtlanacaktır.

ABD'nin resesyon riski kesinlikle fırladı. Şu anki ana belirsizliklerse resesyonun zamanlaması ve şiddeti. Enflasyonun kendi başına önemli ölçüde düşeceği ve bu nedenle FED’in faiz oranlarını çok fazla yükseltmek zorunda kalmayacağı yönündeki akıl almaz görüş, gün geçtikçe daha şüpheli görünüyor. Pandemi sırasında tasarrufların artmasıyla birlikte, daha olası senaryo, tüketici talebinin güçlü kalacağı ve tedarik zinciri sorunlarının daha da kötüleşeceği yönünde.

ABD hükümetinin teşvik politikalarını azaltıyor gibi göründüğü doğrudur. Ancak bu, enflasyonu bir miktar hafifletmeye yardımcı olsa bile durgunluk endişelerini artıracaktır. Ve eğer teşvik programları tam gaz devam edecekse (Bir seçim yılında olduğumuz da düşünülürse neden devam etmesinler ki...) bu FED’in işini daha da zorlaştıracaktır.

Avrupa'ya gelince, Çin ve ABD'deki ekonomik yavaşlamalardan kaynaklanan olumsuz etkiler, Ukrayna'daki savaş olmasa bile büyümeyi tehdit edecekti. Ancak savaş, Avrupa'nın risklerini ve kırılganlıklarını büyük ölçüde artırdı. Büyüme halihazırda zayıfladı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin kimyasal veya taktiksel nükleer silah kullanmaya başvurursa, Avrupa kararlı bir şekilde kendi ayakları üzerinde durmak zorunda kalabilir. Bunun hem Avrupa ekonomisi üzerinde hem de krizin Çin’e uygulanacak yaptırımlar gibi daha geniş riskler açısından belirsiz sonuçları oluşabilir. Bu arada, Avrupa hükümetleri ulusal savunma harcamalarını önemli ölçüde artırmaları konusunda ciddi bir baskı altındalar.

Açıkçası, gelişmekte olan piyasalar ve daha fakir gelişmekte olan ekonomiler, küresel bir durgunluk durumunda güçlü bir şekilde acı çekecektir. Şimdiye kadar yüksek fiyatlar nedeniyle savaştan ekonomik olarak yararlanan enerji ve gıda ihraç eden ülkeler bile muhtemelen sorun yaşayacaktır.

Şansın da yardımıyla, senkronize bir küresel gerileme riski 2022'nin sonlarına doğru azalacak. Ancak şimdilik, Avrupa, ABD ve Çin'deki resesyon olasılıkları önemli ve bu ihtimaller giderek artıyor. Bir bölgedeki çöküş, diğerlerindeki çöküş olasılığını artıracaktır. Rekor düzeyde yüksek enflasyon da işleri kolaylaştırmıyor. Politikacıların ve politika yapıcıların yakında karşılaşabilecekleri göreve hazır olduklarından emin değilim.”

Küresel çaptaki emlak balonu nasıl sönecek?

 

ABD ekonomisinde resesyon endişesi

 

Deutsche Bank'tan resesyon uyarısı

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)