BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaUkrayna Savaşı’nın piyasalara 10 etkisi----

Ukrayna Savaşı’nın piyasalara 10 etkisi

Ukrayna Savaşı’nın piyasalara 10 etkisi
25 Ağustos 2022 - 18:14 www.finansgundem.com

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve bu işgalin bir savaşa dönüşmesi, küresel piyasalar üzerinde büyük ve kalıcı etkiler bıraktı.

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

İşgalin başlamasından bu yana geçen altı aydan fazla süre içinde binlerce kişi hayatını kaybetti ve milyonlarca kişi evsiz kaldı. Dünya, Ukrayna Savaşı’yla birlikte, Soğuk Savaş döneminden bu yana gördüğü en kötü Doğu-Batı gerilimine şahit oldu.

Ndtv’den Rahul Karunakar’ın haberine göre, savaşın insani anlamda götürdüklerinin yanı sıra küresel finans piyasaları üzerinde de ciddi etkileri oldu. Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, finans piyasalarını hiç de hafife alınmayacak derecede büyük bir karmaşanın içine atan Ukrayna Savaşı, piyasaların birçok açıdan korkmasına neden oldu.

Resesyon korkuları

Rusya'nın doğal gaz arzını keseceği ve bunun muhtemelen bazı ekonomilerde yıkıma yol açacağı korkusuyla, konutlar ve sanayi için kritik öneme sahip doğal gaz fiyatlarının yalnızca Haziran ayından bu yana üç kattan fazla artmasıyla, Avrupa'nın resesyona gireceğine neredeyse kesin gözüyle bakılıyor.

Yine de Avrupa Merkez Bankası, İngiltere Merkez Bankası ve diğer merkez bankaları, artan faiz oranlarıyla hane halklarını ve artan maliyetlerle de işletmeleri daha fazla köşeye sıkıştırmak zorunda kalsa bile, artan enerji maliyetlerinin körüklediği enflasyonu ezmeye kararlı.

Büyüme sancıları

Tarım piyasaları işgalden sonra hızlı bir yükseliş gösterse de o zamandan beri oldukça esnek seyrediyor. Ukrayna ve Rusya'nın başlıca ihracat ürünleri olan buğday ve mısır, ilk fiyat artışından hemen sonra geri çekilirken, Moskova'nın ana gelir kaynağı olan petrol, şimdi işgalin başladığı zamandan daha az getiri sağlıyor.

Enflasyon

Pandemi sonrası tedarik zinciri baskılarıyla birlikte enerji ve gıda fiyatlarındaki artış da dünya genelinde enflasyon oranlarını en son 1970'lerde görülen seviyelere taşıdı. Son 40 yılın en yüksek enflasyon oranları, özellikle borçlanma maliyetlerinin arttığı ve temerrüt endişelerinin derinleştiği tahvil piyasaları için yaygın ve olumsuz sonuçlar doğurdu.

Euro çöpe atıldı

Euro, 2022 yılı içinde şimdiye kadar yüzde 12'den fazla düşerken bu performans, 1999 yılında euronun piyasaya sürülmesinden bu yana kıyaslanabilir herhangi bir dönemden daha fazla değer kaybı anlamına geliyor. Bu, Rus doğal gazı arzındaki kesintinin özellikle enerjiye bağımlı olan büyük euro bölgesi ekonomilerini vuracağı görüşünü doğruluyor. Bu ülkelerin başında ise hala ayakta kalabilen Almanya ve İtalya geliyor.

Doğal gaz kıtlığı

Rus doğalgazının büyük boru hatlarından Avrupa'ya akışının yılın başından bu yana yaklaşık yüzde 75 oranında azalması, Avrupalı ​​politikacıların Moskova'yı doğal kaynaklarını bir silah gibi kullanmakla suçlamasına yol açtı. Rusya, kesintilerin önceden planlandığını reddetti, ancak kesintilerin gerçekleşmesi ve AB'nin işgalden önce ithal edeceği doğal gazın yüzde 40'ı için Rusya'ya güvenmesi, doğal gazın fiyatının 50 euro/MWh'den 270 euro/MWh'ye yükselmesine neden oldu.

Borsalarda çöküş

Almanya ve İtalya'nın Rusya'ya duyduğu güven, borsalarını dünyanın en kötü performans gösteren borsalar arasına soktu. Polonya ve Macaristan da dahil olmak üzere savaşa coğrafi anlamda yakın olan ülkelerde de hisse senetlerinin ve para birimlerinin değerinin düştüğü görüldü. Doğal gaz veya buğday ithalatı yüksek olan ülkelerin tahvilleri de bu olumsuz gelişmelerden darbe aldı.

Kimyasallar ve araba parçaları

Kimya şirketi hisseleri, doğal gaz üretim süreçlerinde önemli bir rol oynaması nedeniyle işgalden bu yana en büyük düşüşlerin yaşandığı hisseler arasında yer aldı. Kısmen Rusya'nın VW ve Mercedes gibi firmalar için büyük bir pazar olması ve kısmen de Ukrayna ve Rusya'nın da tedarikçi olması nedeniyle, otomobil parçası üreticileri de işgalden olumsuz etkilendi. Mirabaud Sermaye Analisti William Mileham, “Avrupa kimya şirketleri biraz gergin bir dönem geçirdi. Üretim kesintileri yaşandı ve potansiyel gaz tayınlaması konusundaki tartışmalar son zamanlarda hisse fiyatlarını sert bir şekilde vurdu” diyerek durumun vahametini gözler önüne serdi.

Yüksek volatilite

Hisse senetleri ve tahvillerden petrole ve euro-dolar paritesine kadar birçok piyasada volatilite göstergeleri işgalin ardından hızla yükseldi. İnişli çıkışlı bir seyrin ardından düşüş yaşanan volatilite göstergeleri, enerji ve resesyon endişelerinin yeniden artmasıyla Ağustos ayında yeniden yükseldi. Bu da, piyasalardaki belirsizliğin artmasına ve yatırımcıların piyasalara dair güven duygusunun zedelenmesine neden oldu.

Yatırım yapılabilirlik derecelerinde düşüş

Savaş, Şubat ayının sonundan bu yana gerçekleşen yaklaşık 250 S&P Global kredi notu indiriminde etkin bir faktör olarak yer aldı. Rus borçlular bunların yarısından fazlasını oluşturdu ancak artan enerji ve borçlanma maliyetleri, etkinin daha geniş bir alana yayılmaya devam edeceği anlamına geliyor.

Ukrayna, savaşın ekonomisini mahvetmesi nedeniyle temerrüde düştü. Yaptırımlar ayrıca Rusya'yı on yıllar sonra ilk kez devlet borcu temerrüdüne itti ve ülkenin sahip olduğu borcun 25 milyar dolarından fazlasını ödenmemiş halde bıraktı. Aegon Asset Management'tan Jeff Grills, “Rus şirketleri, yaptırımlar nedeniyle oluşan engellere rağmen, yabancı alacaklılara ödeme yapmaya devam etme konusunda çok güçlü bir istek gösterdiler” dedi.

Kurumsal şirketlerin pazardan çekilişi

Yale'deki araştırmacılar tarafından derlenen bir listeye göre, Nike, Coca-Cola, IKEA ve Apple gibi büyük markalar, Rusya'dan çıkan veya oradaki faaliyetlerini azaltmayı planlayan 1000'den fazla küresel firma arasında yer alıyor. Bu şirketler, milyarlarca dolar değerinde varlığa karşılık geliyor. Projeyi yöneten Yale'de Liderlik Çalışmaları Kıdemli Dekan Yardımcısı Jeffrey Sonnenfeld, dünyanın önde gelen şirketlerinin Rus pazarını terk etmesiyle ilişkili olarak “Ekonomi tarihinde bu denli büyük bir çıkış görmedik” diyor.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)